Old Money | taekook

/7\

Sehun:
Benim dersim bitti
Tamamsanız bir şeyler yemeğe gidelim
Çok açım
😣

Felix:
Benim de bitti

Ryujin:
Benim daha 1 dersim var

Felix:
Jungkook hâlâ okulda mı
:)

Sehun:
Sanmam
Öfkeden deliye dönmüştü

Ryujin:
Değil evet
Yeji'den abisinin adresini alıp gitti

Felix:
Yeji'nin abisi ne fena çıktı aw

Sehun:
Cidden
Baya baya göt ediyor Jungkook'u

Felix:
Güya şoförü falan olmuştu ama herif ne sabah getirdi ne de almaya geldi
WKSNSNSMSMMSMA

Ryujin:
Jungkook okuyacak bu mesajları
Biliyorsunuz değil mi?

Felix:
Benim bir şey yaptığım yok ki
Gelecek hepiniz göreceksiniz dedi ama kimse gelmedi

Sehun:
Yalansız

Ryujin:
Orası öyle tabi ama ben de sinir oldum
İt herif
Ne diye böyle yaptıysa
Jungkook bir sinirle çıkıp gitti
Ne yapacak merak ediyorum

Sehun:
Jungkook'un gazabından korusun Tanrı

Felix:
Amen
Osjjcmekslwow

Ryujin:
Neyse ben derse girip geleceğim hemen
Beni beklemeden gitmeyin.

Sehun:
Damam datlım

***********

İstediği her şeye sahip olmuş olan birine karşı set örmek, onu olağan dışı davranmaya iter. Sahip olma duygusu ve hazzı o kadar derinlerine işlemiştir ki! Kendini yalnızca bir Sahip olarak görür ve geri kalan tüm varlıkları da kendine sunulan birer seçenek...

Jungkook da tamamen bu hırsa bürünmüş ve arabayı, tekerleklerinden çığlık kopacak şekilde tamirhanenin önünde durdurmuştu. Arabadan hızlıca inip, kapıyı sertçe kapatmıştı. Burnundan soluyordu. Attığı hızlı ve sert adımlar ile ilerlemişti. Tamirhanenin kapısına geldiğinde kendini boş, tamir alanına atmadan önce hemen yanında duran camdan üstünü düzelmişti.

Siniri üstüne başına yansımış ve oldukça dağınık görünüyordu. Ellerini uzun mullet saçlarına atıp düzeltmiş ve üstündeki bağcıklı cropı düzelmişti. Altındaki yüksek bel pantolonu da kemerinden tutup çekiştirmişti. Kendiyle ilginmesi bittikten sonra hafif topuklu olan botlarını yere sertçe basa basa ilerledi.

Tamirhanenin önündeki boş alana kendini attığında etrafta bir araba, arabanın ön kaputuyla ilgilenen biri vardı. Issız gibi gelmişti ona burası. Aslında yanıma birkaç koruma alsam daha iyi olurdu düşünmeden edemedi. O, Asya'nın en güçlü işadamlarından birinin oğluydu ve eğer hırsına yenik düşmüş olmasaydı böyle bir yere asla gelmeyeceğini de biliyordu.

Arabayla ilgilenen genç başını kaputtan kaldırıp, elindeki havluyla ellerini silip, yanındaki kutuya atmış ve kaputu kapatmıştı. Kapattığı kaputa yaslandığında Jungkook, onun Kim Taehyung olduğunu anlamıştı.

Kıvırcık sarı saçları, gözüne taktığı güneş gözlüğü, giydiği kirli tulumu, beyaz atleti, o aletten kendini belli eden estetik kasları, güneşin altında terden dolayı parıl parıl parlayan esmer teni ve o teni süsleyen dövmeleri....

Bunların hepsi yetmezmiş gibi bir de dudaklarında asılı kalan bir sigarası vardı Kim Taehyung'un ve Jungkook her ne kadar öfke dolu olsa da seksi olduğunu inkar edememişti. Bir süre durup, onun öylece sigara içmesini izlemişti. Ne zamanki Kim Taehyung'un bakışları ona dönmüştü, işte o zaman kendini toparlayıp ona doğru adımlamaya başlamıştı.