/30\

25.9K 1.3K 1.5K
                                    


Nihayet beklediğim gün gelmişti. Planladığımız şekilde şehirden uzak olan evime gidiyorduk. Sürücü koltuğunda yerini alan sevgilimin bir eli elimde, gözleri ise yoldaydı. Son zamanlarda aramızda yükselen o can sıkıcı gürültüden sonra böyle sessiz ve baş başa olmamız, henüz istediğimiz yere ulaşmamış olmamıza rağmen huzur veriyordu.En azından benim için durum böyleydi. Elimi tutan eline bir öpücük bıraktığım sevgilimin gülümseyişiyle onun da iyi hissettiğini bir kez daha anlamıştım.

Gerginliği fark ediliyordu. Ne kadar yüzüme gülse bile onu aslında içten içe üzen şeyler olduğunu biliyordum. Bana anlatmasını, bir şeyleri benimle konuşup, atlatmasını istesem de üstüne gitmiyordum. Sonuçta kendini rahat hissetmediği her an, açıklaması kavgaya kadar giderdi ve ben yeni bir kavgayı daha kaldıracak durumda değildim.

Korkuyordum.

Benden uzaklaşmasından, üstüne gidersem boğulup, kaçmasından çok korkuyordum. Bu yüzden onunla yola çıkmadan önce kendime sözler vermiş ve içten içe onu sıkmayacağımla ilgili telkinlerde bulunmuştum.

Orman yolunu aşıp, birkaç dakika daha ilerledikten sonra evime gelmiştik. Taehyung geniş bahçeye doğru sürüp, arabayı gelişigüzel park ettiğinde, hemen inmiş ve derin bir nefes alıp gözlerimi kapatmıştım.

Burası benim özel alanımdı. Taehyung'un kollarını tanımadan önce beni güvende hissettiren tek yerdi ve şimdi buraya Taehyung ile gelmek benim için tarifi güç bir şanstı. En yalnız çöküşlerimi, boşluklarımı burada geçirmiş ve herkesten gizlediğim gözyaşlarımı burada kurutmuştum.

Buraya geldiğim zamanlarda asla sevilmeyeceğimi düşünürdüm. Kötüyüm, bencilim, zorba ve geçimsiz biriyim. Bu yüzden kendimi değiştirmek yerine, kimseyi hayatıma almamak ve sahip olduğum kişiye odaklanmaya çalıştım. Doğduğumdan beri gözlerimin içine onlar gibi olmamı isteyen insanların bıraktığı bakışlar beni, şuan olduğum kişiye dönüştürdü.  Ben bir Jeon ferdiyim ve onlar gibi olmak zorundayım.

Aslına bakılırsa olduğum kişiden hiç rahatsızlık duymamıştım. Ta ki Taehyung ile tanışana kadar harika biri olduğumla ilgili düşüncelerim vardı ama ne zamanki Taehyung'un nefret dolu dudaklarını öptüm, işte o zaman olduğum kişiyi sevmemeye başladım.

Değişmek istemedim ama yapmazsam Taehyung bana gelmez diye düşündüm.

Yanılmışım...

Taehyung ,beni tüm çirkin ve kötü yönlerim dahil olmak üzere, o kadar güzel sarıp sarmaladı ki! hazırlıksız yakalandım. Kaçamadım,kopamadım ondan. Gün geçtikçe daha da bağlandım kokusuna, daha çok ıslandım yağmurunda ve çok daha sıkı takıldım ağına. Dolandıkça dolandım. Bir türlü çözemedim dolandığım ağı, bir türlü kaçamadım yağmurundan ve kokusunu her zerreme işleyene kadar çektim içime.

Baştan aşağı Kim Taehyung'a bulandım ve başından beri üstümde taşıdığım o kötülüğü gölgeye düşürecek kadar iyi yaklaştı bana.

"Hava soğuk içeri geçelim mi?"

Boynumda hissettiğim ılık nefes ve sıcak dudaklarla gülümseyerek açtım gözlerimi. Elindeki çantalarla karşımda dikilen sevgilime gülümsemiş ve cebimdeki anahtarı çıkardıktan sonra ondan önce kapıya ulaşıp, açmıştım. Geçmesi için yol verdiğimde, içeri adımlamış ve elindeki çantaları bir kenara bırakıp, kendini kanepeye atmıştı.

"Her yerim tutulmuş!"

Yüz üstü uzandığı için sesi boğuk çıkmıştı. Üstümdeki ceketi çıkartıp, gülümseyerek ona doğru ilerlemiş ve ayağımın ucuyla dürtmüştüm onu.

"Alt tarafı birkaç saat sürdün Taehyung. Ağlama da kalk hadi!"

"Dün işte çok yorulmuşum!"

İsyanına kulak asmayıp, mutfak kısmına geçmiş ve dolabı açıp, ne yiyeceğimize bakmıştım. Buraya gelmeden önce evin tüm ihtiyaçlarını karşılamıştım. Bu yüzden elime geçen şeyleri bir bir tezgaha bırakıp, hâlâ kalkmayan Taehyung'a bakmıştım.

Old Money | taekook Where stories live. Discover now