Old Money | taekook

/20\

Parlayan ışıklar, patlayan flaşlar, altı dolu kaygılar ve büyük bir gösteriş yarışması. Herkesin farklı bir kaygısı ve öne çıkma çabası varken Kim Taehyung oldukça sade ve şıktı. Giydiği siyah tişörtü, deri ceketi ve siyah kot pantolonuyla oldukça gündelik bir imaj yaratmışken, yine de çoğu insandan daha şıktı. Bunun farkında olmasa bile çoğu kişinin bakışlarını da üstüne çekmişti.

Beklediği gibi Jungkook onu defileye davet etmişti. Haddinden fazla şık ve gösterişli duran insanların durup poz vermesi onun için fırsat olmuş ve kapıya doğru yönelmişti. Patlayan flaşlar ne kadar rahatsız etse de bu ortam dikkat çekiciydi. İlerlediği kapıda bekleyen güvenliği geçmeden önce telefondaki davet kodunu okutmuş ve ardından içeri girmek için adımlamıştı ki güvenliğin onu çağırması adımlarını durdurmuştu.

"Bayım giriş bu taraftan. Vip davetlileri ön kapıdan alıyoruz."

Taehyung güvenliğin söylediği şeye şaşırmıştı. Jungkook'a en önden derken ciddi değildi. Şimdi , büyük ihtimalle sosyete ve ünlülerin olduğu, ön tarafta defileyi izleyecekti. Şaşkınlığını belli eden histerik bir gülüş eşliğinde görevlinin gösterdiği girişe doğru ilerlemişti. Kapıdan girdiği gibi ne yapacağını bilemez bir şekilde etrafına bakarken yanına gelen bir diğer görevli  ile beklemişti.

"Ben hallederim."

Görevli kadın henüz Taehyung'un oturacağı yere onu yönlendirmemişken araya giren bir başka kadın sesi bölmüştü ikisini. Taehyung koluna giren kadına döndüğünde Jungkook'un arkadaşı Ryujin olduğunu fark etmişti. Ryujin her zaman spor ve daha maskülen ağırlıklı giyinirken şimdi siyah mini bir elbisenin içindeydi.

Görevli kadın oradan uzaklaşırken Ryujin samimi olmayan bir gülümseme eşliğinde "Naber Kim?" demiş ve ondan karşılık beklemeden kolundan çekiştirerek podyumun ön locasına doğru yürümeye başlamıştı.

"Ne o annelik mi taslıyorsun bana?" Taehyung zorla çekiştirildiğini çaktırmadan Ryujin ile eş zamanlı adımlar atarak yürümüş bu sırada da konuşmayı ihmal etmemişti.

"Jungkook istediği için bakıcılık yapacağım, yoksa zerre kadar haz etmiyorum senden. Bilmiş ol."

"Bunu bilmek beni üzdü Ryujin." oyuncu tavırları kolundaki sarışın kızı iyice çileden çıkarırken Taehyung halinden memnun gibiydi. Nihayet ters U şeklinde olan podyumun ön locasına vardıklarında Ryujin oturmuş ve Taehyung'u da yanına oturtmuştu.

Davetliler birer birer yerlerini alırken Taehyung ise etrafı inceliyordu. Hem ilk defa bulunduğu bu ortamın merakını geçirmek hem de Jungkook'u görmek istiyordu. Bacaklarını geniş bir açıyla açıp dirseklerini de dizlerine bırakmıştı. Bağladığı sarı saçlarından birkaç tutamı ise sürekli savruk bir kafa hareketiyle yüzünden uzaklaştırıp duruyordu.

"Baya ilgini çekti sanırım. Ah! Tabi o ahır gibi tamirhaneden sonra açmıştır burası seni."

"Hepiniz böyle misiniz yoksa ben mi denk geliyorum?" demişti Taehyung. Ryujin ise yüzündeki aşağılayıcı ifadeyi bozmadan Taehyung'a yaklaşmış ve dudaklarını büzerek "Nasılmışız?" demişti.

"Birilerini aşağılamaya çalışarak, kendi ucuz egolarını tatmin eden bir avuç zavallı." söyledikleri Ryujin'in surat idaresini an be an değiştirirken Taehyung devam etmişti.

"Aynı zamanda parası dışında bir vasfı olmayan yürüyen et çuvalları." son söylediği cümle ile Ryujin iyice sinirlenmiş ve Taehyung'un takındığı alaylı tavırla birlikte dayanamayıp ortaya Jungkook'u atmıştı.

"Jungkook için de bunları düşünüyor musun? "

"Kendi işinle ilgilen bizimle değil!"

"Siz?"