1B: Beni Kendinden Kurtar

118 19 25
                                    

✨Yıldızı parlatmayı unutmayalım✨

Bölüm şarkısı: Perdenin Ardındakiler, Beni Kendinden Kurtar

🧸

Derdim bir gün karşıma çıkacak o insan. Çıkacak ve benden hesap soracak. Evime iyi baktın diyecek. Beni sevmemiş olsa da sevmiş gibi davranacak.

Bende ona diyeceğim. İyi baktım. Sevmesende sevdim ben seni diyecektim. Bugün dedim.

O tam karşımda durdu ve evine iyi baktığımı söyledi. Evine hiç iyi bakmamıştım ki. Benim onun evi olduğumu bile bilmiyordum ki. Onu terk ederken tek bildiğim şeyin beni sevmemesi ama bana katlanması olduğuydu.

Böyle olmak zorunda mıydı? Söylesene bana, böyle olmak zorunda mıydı Alparslan?

Alparslan bana doğru bir adım attı. Artık daha çok yakınımdaydı. "Benden kaçmayı sevmiş gibisin."

"Benim neler çektiğimi hesaba katmadan yeni bir hayat kurmuşsun kendine." Fısıldadığı iki cümle de içime oturdu. İçim daralıyordu. Nefes alamıyordum. "Ben seni sevdiğim halde kaçtım. Sen beni sevmediğin halde peşimden mi geldin?" Başını salladı.

"Ben seni sevmediğim halde peşinden gelecek kadar sevmişim meğer." Fısıldayışı şaşkınlıkla ağzımın açılmasına sebep oldu. Bu ne demekti? Aşk itirafı? Hayır. Belki de beni sevişini sevmişti o hep...

Kalp inanmaz, akıl kanmaz, gözler de yalan söylemezmiş. Ben ondan kaçtığım süre boyunca bunu anlamak için uğraştım. Anlamışım meğer. Anlamamazlıktan gelmek için çabalamışım.

"Kitaplarını imzalayayım ben. Sıradakileri bekletiyoruz. Bir daha karşılaşır mıyız bilmiyorum ama," gözlerinin içine bakarak söylediğim cümlelerime gözlerimi yumup öylece cevap verdim. "Karşılaşmak istemiyorum seninle, bir daha."

Can acır. Can kanar. Kalp ister mi geride bırakılan o eski hayatı? Belki de istemez. Bilmiyorum gerçeklerin ne olduğunu ama istemiyorum bir daha yaşamak.

Masanın üzerinde duran kitapların ikisini de imzaladım. Elime alıp, ona uzattım. Söylediklerimden sonra gözlerini kapatmıştı. Ama şimdi açmış öylece bana bakıyordu. "Karşılaşmayalım diyorsun ama karşılaşacağız. Bir kitap yazıyorsak başrolleri biz olmalıyız." Elimdeki kitaplarını aldı. Söylediği cümlelere kırık bir hayalle baktım. Tüm sayfaları silip yeni bir kitap mı yazmalıydık?

'Tükenmiş bir kitabı baştan silip yeni bir şeyler yazmak istersek' ilk kitabıma böyle başlamıştım. 'İzleri kalır eski yazdıklarımızın'... böyle de bitirmiştim.

Alparslan gitti. Gidişini izledim ama bir müddet sonra ortadan kaybolmuştu. Sıradaki kişiye izin verilmiş, kitaplarını imzalamam için bana uzatıyordu. Geniş gülümsemesi insanın içine güneş doğuruyordu.

"Adım Elfida." Karakterlerimden birinin ismini taşıyan kıza baktım. Parıldayan gözlerine baktım. Aynı Elfida gibiydi ama Elfida'nın acılarını o çekmesindi. Büyürken yaşattığı hayatı silip atmamasını söyleyecekken yanağıma bir öpücük kondurdu. Önüne dönüp kitaplarına imza attım ve ufak bir not yazdım.

Hayatını silip atma. Gerçekler gün yüzüne çıkmaya başladığında her şeyini kaybedersin.

"Fotoğraf çekilebilir miyiz?" Elfida'dan sonra kaç kişinin kitabına imza atmıştım yine sayamamıştım. Anlaşılan her gelen kişi bana bir şeyleri unutturmaya çabalar gibi gelip imzalarını alarak gidiyorlardı.

Hayat, hayallerle sınanmıştı. Kader hayatın bir oyunu gibiydi. Sen kurmadıysan kaderini, başkasının kurmasına izin vermişsin gibi.

Böyleydi işte. Yeni hayat, hayallere gebe kalabiliyordu. Eski alışkanlıklarını yitirmeye başladığında, hiçbir şeyin aynı olmadığını görüyordun. Kader oyun oynayabiliyordu.

LelahWhere stories live. Discover now