🎭 5 TANRIÇA HERA

22.7K 1.5K 1.4K
                                    

Hayatınız boyunca hep sevgiyle kalın, saygıyla kalın, aşkla kalın ve de kitabımı okumaya devam ederek kalın.

Keyifli okumalar dilerim...

(🎭)

Bölüm Sözü

Ağlamak ve gülmek birbirine çok zıt,
iki ayrı eylem. Tıpkı ateş ve buz gibi zıt,
tıpkı yeryüzü ve gökyüzü gibi uzak.
Kısacası tıpkı o ve ben gibi ayrı ve apayrı iki olay...

H

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

H. G

(🎭)


Zaman su gibi akardı. Hatta su akarken bile zamana meydan okuyamazdı. Bizler çok başka bir çağda zamanın acımasızlığına uğrayan insanlardık. Hayatımız daha yaşanılır olsun diye, Dünya'nın sonunu getiren insan icatları ile doldurmuştuk her bir tarafımızı. Bu insan icatları güzel miydi? Bu teknoloji olmalı mıydı? Şayet olacaksa da böyle mi olmalıydı, bilinmezdi.

Demirlerden çıkan pas sesi eşliğinde bir ileri bir geri yavaş yavaş hareket ederken düşünüyordum bunları. Ben tuhaf biriyimdir. Ya da belki de normal olmakta gözüm yoktu. Düşünmeyi severdim. Bazen bazı şeyleri düşünmek istemesem bile severdim. Düşündükçe çıldırırdım çünkü. Düşüncelerimin beni delirtmesinden korkardım ben. Henüz daha yaşım genç. Delirmek için erken. Akıl sağlığımı korumam lazımdı. Zamanla baktım ki hem düşünmek istiyordum, şahsen düşünmesem işin içinden çıkamıyordum. Hem de düşünmemek istiyordum çünkü düşüncelerim beynimin içini kemire kemire açtığı oyuklara kendini doldurdukça beynim düşüncelerimin esiri oluyordu, o zaman ben de farklı bir yöntem denemeye karar vermiştim.

Ben düşüncelere bile esir olamayacak kadar özgür ruhun kölesiydim. O yüzdendir ki kafamı kurcalayan olaylar gün yüzüne çıkıp karşımda sıralandığında düşünürdüm. Beni parça pinçik edecek şeyleri değil, aksine konuyla hiç alakası olmayan her şeyi düşünürdüm.

Düşünmek bana iyi geliyordu. Hele ki beynimi sakinleştiren, başka bir deyişle oyalayan her şeyi saçma sapan olsalar dahi düşünmek istiyordum, sırf iyi geldiği için. İyi ise sorun yoktu, değilse çok sorun vardı. Bazen çocukluğumu düşünürdüm. Bazen doğa tahribatlarını. Kimi zaman gelir masal anlatırdım. Kimi zamanda kadını ve çocuğu savunurdum kendi kafamın içinde kendi kendime. Hele ki insanlığın duyarlı olması gerektiği birçok konunun aklımda yer edinmesi, onları düşünmenin ise beni sakinleştirmesi hâlâ içimde iyi bir kız çocuğunun yaşadığına dair işaret olsa gerekti.

Gece karanlıktı, gece ıssızdı. Parkta öyleydi. O da ıssız ve bir o kadar da karanlıktı. Üstümde hâlâ nişandan kalma kırmızı gece elbisesi vardı. Hâliyle üşüyordum. İp askılı elbisenin de beni ısıtması beklenemezdi zaten. Aptaldım sanırım. Üşüyor olmama rağmen çocuk parkındaki çocuklara ait salıncaklardan birinde sallandıkça tenimi yakarcasına üzerimden geçen rüzgar ile cebeleşiyordum. Buna rağmen sallanmaktan asla vazgeçmiyordum. Sallandıkça üşüyor, üşüdükçe sallanıyordum.

KÜLDEN ELBİSEM Where stories live. Discover now