🎭 16 ORMAN'A YAĞMUR YAĞMIŞ

14K 1.1K 1.1K
                                    


Hayatınız boyunca hep sevgiyle kalın,
saygıyla kalın,
aşkla kalın ve de kitabımı okumaya devam ederek kalın.

Keyifli okumalar dilerim.

(🎭)

Bölüm Sözü

Ruhun kalbime köle.
Sen şimdi kalkmış diyorsun ki:
özgürlüğün benim ellerimde

Sen şimdi kalkmış diyorsun ki:özgürlüğün benim ellerimde

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

H.G.


(🎭)

*İlahi Bakış Açısıyla*

Hastane koridorlarına derin sessizlik hakimdi. Kimseden çıt çıkmıyordu. Kimisi öfkesi yıkıp geçmesin diye sessizliğe sığınmıştı, kimisi utançtan. Kimisi içeridekine bir şey olacak korkusuyla...Herkes bazı sebeplerin arkasına sığınıp sessizliği kabullenmişti: öfke, korku, endişe... İçeride yatan kadın hiç sevilmediğini düşünse de, bu hastane koridorları onu sevenlerle dolup taşmıştı. Onu sevenler, onu sevmek de geç mi kalmıştı yoksa?

Kadın yaşamı boyunca hep sert biri olmuştu. O kendisini insanlara anlatamasa da, bazı anlar vardı ki onu insanlara anlatırdı. Belki şu anda içeride canı ile cebelleşmese, burada yeni anılara yelken açardı. Diğer yanı ortaya çıkar ve o zaman herkese kök söktürürdü. Onun diğer yanı... Gerçekten de kadının diğer yanı öylesine serti ki, ortalığı yakıp yıkıyordu.

Soykamer çıldırmanın eşiğine gelmişti. Kontrol onun ellerinden ne zaman kayıp giderse, bu denli kötüleşiyordu. Her şeyi yönetmesi gerekiyordu. Herkese göz kulak olması gerekiyordu. Veliahtlar Dünya'yı yönetirdi. Soykamer ise Dünya ile beraber veliahtları yönetirdi. Onun omuzundaki yük ağırdı. Sorumlulukları herkese kıyasla çok daha fazlaydı. Arkadaşları bir çalışırken o bin çalışmalıydı. En iyisi olmak için değil! En iyisi olmaya devam edebilmek için sürekli çalışmalı, asla hata yapmamalıydı.

Yanındakileri daima korumalıydı. Herkesin canı ona emanetti. Onun hayatında hataya yer yoktu. Fakat bugün kendisini ölesiye hatalı hissediyordu. Tanrıçasını koruyamamanın ağrılı omuzlarına binmişti. İlk kez dik durmakta zorlanıyordu. Yükünün ağırlığı kalbine fazla geliyordu. İçi içini yiyip bitiriyordu. Ona bir şey olursa... Ah, Kamer, o zaman ne yapardı?

Kaç saat olmuştu? Koskoca Kamer ilk kez zaman kavramını yitirmişti. O her zaman planlı ve programlı olmuştu. Gün içinde yapacağı her şey saatlere ayrılırdı. Saatin kaç olduğunu bilmek için saate bakmaya ihtiyaç duymazdı. Onun matematiğe hastalıklı zihni saymadan bir dakika değil, bir saniye bile duramazdı. Sürekli sayardı. Etrafındaki eşyaları sayardı. Gökyüzündeki bulutları sayardı. Yürüdüğü yolda adımlarını sayardı. Araç içinde ilerlerken varış noktasına kadar gördüğü arabaları sayardı. Hiçbir şey sayamasa bile sayı sayardı. Sayarken aynı zamanda düşünürdü.

KÜLDEN ELBİSEM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin