1. Bölüm : Yaralı Kuş

453 204 229
                                    

Merhaba arkadaşlar. Bu gün sizlerle yepyeni bir kurguyla karşınızdayım.

Bu kurgu benim için her şey diyebileceğim bir kurgu. Çünkü bu kurguda kısmen benim hayatım yer alıyor.

Yaptıklarım, yapamadıklarım. Hissettiklerim, hissedemediklerim. Yaşadıklarım, yaşayamadıklarım. Hayal ettiklerim, hayal edemediklerim. Hepsi ama hepsi bu kurguda sizlerin karşısında olacak.

Bölüm sonunda karakter tanıtımı olacak ve bazı sorularım olacak. Onları cevaplarsanız çok sevinirim. Ve ayrıca istediğiniz soruyu sormakta özgürsünüz her soruyu cevaplayacağım.

Ama kurguya geçmeden önce size bir soru soracağım ve doğru cevaplamanızı istiyorum. Kitabı bitirdiğimde de aynı soruyu sizlere tekrardan soracağım. Hazırsanız soruyorum.

- "Bedeli ne olursa olsun yaralı bir kuşa yardım eder miydiniz?"

Cevapladığınız için şimdiden teşekkürler. Şimdiyse bölüme geçelim minik kuşlarım. 🐦 :)

Bol bol yorum yapıp oy vermeyi de sakın unutmayın. ✨

 ✨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1. Bölüm : Yaralı kuş
" Ve yaralı kuş altın kafesine geri döner... "

Hayatı boyunca hep kurtarılmayı bekledi insanlar. Kimisi biri tarafından, kimisi birileri tarafından. Ama kimse kendi kendini kurtarmayı düşünmedi. Hep başkalarının bir gün onu kurtarmasını umarak yaşadılar hayatlarını. Ama asla kurtarılamadılar. Her zaman umut ettiler bir gün birisi gelip beni kurtaracak diye. Bütün her şeye göğüs gerdiler, sırf kurtarılacağı o günü yaşamak için. Ama o günü asla yaşamadılar ve asla kendilerini kurtarmadılar. Belki de çok denediler kurtulmayı ama beceremediler, güçleri yetmedi. Becerselerdi çok mutlu olabilirlerdi belki de. Ama olamadılar.

Hayat insana hiç ummadığı şeyler yaşatıyor. İnsan her şeye hazırlıksız yakalanıyor. Önce bir savaş başlıyor, daha sonra da savaşmaya mecbur bırakılıyor, ya da kendini bir anda bir savaşın ortasında buluyor. İlk önce onun olanları kaybediyor insan. Sonra yavaş yavaş kendini de kaybediyor. Aklını, kalbini, ruhunu. Savaşmayı bırakıyor insan evet ama, insan her şeyden önce tükeniyor. Kaybettikçe tükeniyor, kazanamadıkça tükeniyor, savaştıkça tükeniyor aslında. Daha sonra da savaşı bırakıyor. Kazanamadı diye üzülüyor, gücü yetmiyor diye üzülüyor ve savaşmayı bırakıyor insan. Bazıları da sonuna kadar savaşıyor ya galip ya da mağlup çıkıyor bu savaştan.

Siz hangisisiniz? Savaşmayı bırakanlardan mı, yoksa sonuna kadar savaşanlardan mı?

Ben savaşmayı bırakanlardanım. Ben savaşmayı çoktan bıraktım. Artık savaşmıyorum.

Fazla geldim bu dünyaya. Çok fazla hem de. Hiçbir zaman insanlar tarafından kabullenmedim, belki de kabullenemedim. Bu yüzden de vazgeçtim artık savaşmaktan. Vazgeçtim artık bu hayattan. Vazgeçtim artık yaşamaktan.

Yaralı Kuş ve Altın Kafes Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin