5.Bölüm

4K 174 28
                                    


Sabahın erken saatlerinde başlamıştı evde tantanamız. Sanki görücü gelmiyorda bugün hemen evleniyorum gibi bir uğraş vardı evde. Babam kahvaltı etmeden işe gitmişti. Bizde birşeyler atıştırıp temizliğe başladık.

Halam bize yardım etsin diye akrabamız olan Mehiye teyzeyide çağırmıştı. Çok abartdılar bu işi çok.

Mehiye teyze ile halam mutfakta yemek pişirirken annem hayatı yıkıyordu hırsla. Bu ne şiddet bu ne celal anne. Neyse ablam odaları süpürüyor bende toz alıp etrafı topluyordum.

Bazı yerlerde temizlik bir gün önceden yapılır ama Antep'de olanlar bilirki o temizlenen yerler toz toprak olur. Antep'in çok esmesinden mi neyindendir bilmiyorum ama evimiz çabuk kirlenip toz oluyor.

Geniş misafir salonuna girdim. Koltuk yastıklarının tozunu çırptım. Koltukların üstünü nemli bez ile sildim. Daha sonra hazırladığım temizlik suyunu beze bandırıp kovanın içinde yıkadım. Suyunu sıkıp koltukların gold detaylarını sildim.

Orta sehpayı ve yan ikram sehpalarınıda iyicene silip kuruladım. Ben çıkarken ablamda süpürmek için içeri girdi. Bu en yorucu ve son olan odaydı. Misafirleri burda ağırlıyacağımız için kazıya kazıya temizledim resmen. Umarım bu kadar yorulduğuma değerler. Bir sorun çıkmasını istemiyorum çünkü tükendim.

Hava kararmaya yakın Ökkeş abide çarşıdan aldığı bir tepsi baklava ile bir tepsi burmayı getirdi. Muazzam görünüyordu. Misafirler yemekten sonra geliceği için bugün biraz daha erken yiyecektik yemeği babamda erken geldi işten.

Sofrayı hazır edip masaya oturduk. Babam sanki kendi evleniyor gibi birde traş olmuş. Allah'ım sen benim aklıma mukayyet ol. Babamın başlamasıyla besmele çekip yemeğe başladık.

“Bir eksiğniz yok değil mi? Aman bişiy varsa Ökkeş'e diym alsın” dedi babam halama bakarak.

“Yok, yok. Tantana etmeyin hele, herşeyimiz tam Allah'a şükür.” dedi halam.

Yemeğimi yemeğe devam ediyordum. Gerçektende birkaç saate gelicekti. Kaderimde, yazgımdaki hayatım boyunca hiç görmediğim adamı görecektim. Bu ilk görüşüm olacak, ama son olmayacakdı. İçimin ateşiyle bir bardak suyu diktim kafama.

“Dilaaan”dedi babam uyarırca.

“Efendim baba” dedim korkarak.

“Sakın, ha. Aman başımızı öne eğmiyesin. Bir hareketini görmiym sakın” dedi gözlerini dikerek.

Tamam dercesine onayladım. Böyle birşey yapmazdım zaten. Sırf istemiyorum diye saçmalayıp ailemi soyadımı rezil etmezdim. Babam ablama dönerek.

“Lafım sanada Şilan. Hareketlerine dikkat et.” dedi.

“Tamam, baba.” dedi ablam.

Günlerdir hem beni hem ablamı tembihlediler. Ezber ettik adeta ne konuşup nasıl davranacağımızı. Annem, babam, halam çok heyecanlı ve isteklilerdi en çok da babam.

Yemek bitince ablamla sofrayı topladık. Halamla annem salonu son kez düzeltip silmeye gittiler. Herşeyin temiz be güzel olmasını istiyorlardı. Ablam bulaşıkları yıkıyor, bende durulayıp yerleştiriyordum. Gelmelerine çok bir zaman kalmamıştı. Ne yalan söyleyeyim kalbim zaman geçtikçe daha şiddetli artıyordu sanki.

Annemle, halam hazırlanmamız için bizi odamıza yolladı. Dolaptaki elbiselerimizi fermuarından çıkarttık. Ablam hafifden elbisesinin eteğine ütü yapıyordu. Bende vakit kaybetmeden saçlarımı düzleştirici ile düzleştirdim.

Benim olduğum yere ablam geçti. Bende makyaj masasına giderek makyajima başladım. Biraz düşündüm açıkçası nasıl yapayım diye. Beğenilmek istiyordum. Beni beğensin istedim.

İSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin