11.Bölüm

4.4K 181 57
                                    


Gülerek yanıma yaklaştı ve yanıma oturdu. Ciddileşip kulağıma yaklaştı “Artık tek kadınlayım Dilan, pişman etme" dedi.

Bu sözcükleri kulağıma fısıldamasıyla içimde birşeyler hissettim. Gözlerimiz bir süre buluştu. Artık ona teslim olmam gerektiğini biliyordum. Kendime verdiğim sözleride biliyordum ve tek görücü usulü evlenen kız ben olmadığımdan arkamı dönüp gelinliğin ipini çözmesi için ona işaret ettim...

Azad her bir ipi açtığında gelinlik yavaş yavaş gevşiyordu. Kalbim ağzımdaydı o sırada. Son ipinde açılmasıyla gelinliğin önünü tuttum sıkıca. Azad'a döndüm, gözlerine baktığımda mayışmıştı.

“Işığı kapatalım mı” dedim utanarak.

Gülüp gözlerime baktı. Kalkıp ışığı kapattı. Komidinin üstündeki turuncu renk olan loş ışığı açtı. Ayağa kalkıp göğsümde sıkıca tuttuğum gelinliğimi yere bıraktım. Beyaz dantelli iç çamaşırımla tam karşısında; kocamın tam karşısındaydım.

Gözlerine bakmak mümkün değildi. Bu utançla bakamazdım. Elini çenemin altına koydu yüzüme bak dercesine ona çevirdi. Gözümü açtığımda o da iç çamaşırıylaydı sadece.Adeta heykeltıraş ile çizilmiş gibi büssü vardı. Bir adım daha atıp bana yaklaştı. Nefesini yüzümde hissediyordum. Dudağıma yaklaştı ve bir buse kondurup onay beklercesine geri çekildi. Nefesim kesilecek gibiydi.

Gözlerimi kapattım. Dudaklarımla buluştu dudakları. Narince öpüyordu, bende ona ayak uydurdum. Umarım yapabiliyorumdur. Elleriyle belimi kavradı. Soğuk elleri tenime değmesiyle irkildim. Bana doğru geliyordu dudaklarımı bırakmadan. Yatağa yönlendirdi. Gözlerimi açıp yatağa girdim. Üstüme yatıp beni öpücükleri boğmaya devam etti.

Boynumu öpmesiyle nefes ile karışık bir inilti çıktı ağzımdan. Memnun olmuşcasına devam etti öpmeye. Boynumdaki dudağının sıcaklığı göğüslerime doğru kayıyordu. İçimdeki arzu gitgide büyüyordu. Bu şekilde hissedeceğim aklıma gelmezdi.

Braletimi çıkarmasıyla devam etti. Üstümdeki adama benim tek yaptığım ellerimle onu sarmalamaktı. Ne yapacağımı hiç bilmiyordum sadece ona ayak uyduruyordum. Kendi iç çamaşırını çıkarmasıyla o şeye baktım. Gözlerimi şaşırdığımı belli edercesine kocaman açmamla gülümseyip benimkinide çıkardı. Panik olup.

“Azad, bu ne saçmalama" dedim kesik nefeslerle.

“Kendini sıkma”

Dediği sözlerden sonra üstüme doğru geldi. Bacaklarımı biraz araladı. Tavana bakıp derin derin nefesler aldım. Canımın yanmasını istemiyordum. İçime bastırmasıyla sırtını tuttum Azad'ın. Azad biraz daha bastırdı. Tekrar denemesiyle canım daha çok yandı.

“Olmuyor, acıyor” dedim kesik nefeslerle.

Azad devam etti. Daha sert bastırdı. Bu sefer iniltiyle sırtına tırnaklarımı geçirdim. Bacak aramdan sızan kanları hissediyordum.

“Azad, dur acıyor” dedim inlemeyle.

“Sıkma kendini Dilan” dedi kulağıma fısıldayarak.

Zevk aldığını belli eden tok sesi içimi işledi.

“Acıycak”

Ne olduğunu anlamadan büyük bir acı ile erkekliğini içimde hissettim. Kanlar yoğun bir şekilde bacağımdan aktı. İnlemelerim daha çok arttı. Azad içimde hareket etmesiyle acının yerini zevk aldı.

Odada yankılanan benim inlemelerim ve Azad'ın nefes sesleriydi.

Uzun bir süre devam ettikten sonra. İçime bütün sıvısını bıraktı. Üstümden çekildi ve yanıma uzandı. İkimizde nefes nefese kalmıştık. Nefeslerimiz düzene girince Azad gözlerime baktı. Bir süre baktıktan sonra duşa giriceğini söyledi.

İSDär berättelser lever. Upptäck nu