20. Bölüm

3.3K 192 91
                                    

Çok geç geldi bölüm kızmayınya ama bak kavgalı kaoslu seversinizzzz
.
.
.
.

Uçaktan indim ve az öncede bağaj teslim yerinden Aleyna'nın bana hazırladığı tatlış valizimi aldım. Çıkışa doğru yürürken telefonumdan ablamın numarasını aradım. Hadi aç abla.

Cevapsıza düşünce tekrar aradım hadi be abla.

“Alo”

“Alo abla benim Dilan”

”Azadların evindeyiz müsait değilim çabuk söyle”

“Ben geldim Antepdeyim”

“Tamam gel işte Azadlardayız”

“Abla saçmalama çiğ çiğ yerler beni”

“Offf”

“Azad'ı bir şekilde yanıma getir kalenin altındaki cafedeyim tamam mı?”

“Ben nasıl oraya getiriym Azad'ı şuan burası mahşer yeri Dilan”

“Bir şekilde getir işte ama yanıma geldiğini belli etmesin belli etmeyin”

“O nasıl olucak acaba offf”

“Hadi ablam sen yaparsın bul birşey ben geçiyorum kafeye”

“Kapa Allah'ın belası kapa”

Zorda olsa ablamdan onayı aldıktan sonra çıkışa varmıştım bende. Otomatik kapı açıldıktan sonra karşıya geçip taxilerin olduğu yere gittim.

“Boş musunuz”

“Boşum ablam gel”

Arkaya binip çantamıda yanıma koydum. Havaalından yavaşça çıkıyorduk.

“Kale altındaki cafeye” dedim taxiciye dönerek.

Zurnanın zort dediği yere doğru gidiyordum. Ya hak bismillah. Azad'a nasıl bir açıklama yapacağım hangi birini anlatıcağım hiç bilmiyorum. Tek bildiğim asla altta kalmıyacağımdı.

Öte yandan onu tekrar görücek olmam. Beni aldattığını öğrendikten sonraki ilk yüzleşmemiz. Bizim evliliğimiz boyuncaki ilk yüzleşme.

Antep'de olmam bana huzur veriyordu. Ayak bastığımdan biri içimi huzur kaplamıştı. Belkide ölüm huzurudur. Ahiret huzuru.Zarar vermez bence bana kıyamaz.

Kafamdaki bu düşünceler beni dahs çok darlıyor. Kafamdaki şeyleri atmalıyım. Onun karşısında gardımı asla indirmemem gerekiyor.

Beş dakika kadar sonra dediğim kafenin önünde durmuştu taxi. Ücretimi ödeyip aşağı indim. Kapıya doğru yürürken sağ tarafındaki otoparkından AZD yada ŞRZ plaka aradı gözüm siyah arabalarda. Yoktu sanırım daha gelmemişler.

Bunun verdiği rahatla kafeye girdim. Doluydu burasıda. Rezil etmez inşallah bizi bu lüx yerde. Yanıma karşılamadaki kadın geldi.

“Merhaba hoşgeldiniz tek miydiniz?”

“İki kişi daha gelicek”

“Tamam o hâlde size dört kişilik şu masamızı verelim” dedi işaret ederek.

Teşekkür edip bana verilen masaya geçtim. Kabak gibi ortada bir masa gerçekten. Harika. Telefonumla ilgilenip kafamı dağıtmaya çalıştım tek istediğim sakin olabilmek. Başımı kaldırmadım telefondan. İyice daldım.

Bu insanlarda Twitter'da herşeyi gündem yapıyor.Gerekli gereksiz herşey gündem. Bazen hiç anlayamıyorum bu insanları. Dikkat çekmeye çalışmaktan fazla hiçbir şey değil.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 28, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin