30. Bölüm

81.6K 5.5K 4K
                                    

Hoşgeldinizzzz

Nasılsınız??

Sınır: 1,7 bin oy 1,8 bin yorum
(Yorumlar bölüm ile ilgili olsun lütfen 🤍)

İyi okumalar ❤️

Sabaha karşı uyandığımda Polat yanımda yoktu. Bakışlarım odada gezindi. Hava hâlâ aydınlanmamıştı.

Komidinin üstünde duran ve varlığını unuttuğum telefonumu elime aldım. Saat altıya geliyordu. Namaza daha çok vardı. Polat neredeydi o zaman?

Üstümdeki yorganı yavaşça kenara attım. Elimi kaldıracak halim yoktu. Ayaklarımı da yataktan sarkıtıp ayağa kalktım. İçerisi karanlıkta olsa önüme seçebiliyordum. Sessiz adımlarla kapıya doğru yürüdüm. Kapı açıktı.

Odadan çıktığımda, duvara tutunup yavaşça yürümeye başladım. Işığı açmak istemiyordum çünkü Polat'ın ne yaptığını merak ediyordum. Daha doğrusu Polat'ın nerede olduğunu merak ediyordum. Salonun kapısına geldiğimde bir ışık gördüm. Daha sonra koltukta oturur vaziyette duran Polat kadrajıma girdi.

Bu saatte ne yapıyordu?

Önündeki bilgisayara o kadar odaklanmıştı ki içeriye girdiğimi fark etmemişti.

"Polat?"

Sesimi duyar duymaz başını bilgisayardan çekti ve gözlerini kısarak bana baktı. "Rümeysa'm uyandın mı? Namaza daha çok var. Bir yerin mi ağrıyor ?" Dedi hızlıca.

Başımı iki yana salladım. "Hayır bir yerim ağrımıyor. Uyandım birdenbire. Sen ne yapıyorsun? " deyip yanına oturdum ama çoktan bilgisayarı kapatmıştı. Bozulsamda belli etmedim.

Niye saklıyordu ki?

"Hiç... Uyku tutmadı. Öyle geziniyordum bilgisayarda." Dedi arkasına yaslanarak. Masanın üstündeki kahve dikkatimi çekti. Yarısı boştu.

Birkaç saniye sessiz kaldım. Topu topuna 3 saat falan uyumuştu. Nasıl uyku tutmamıştıki? Tüm gün ayaktaydı.

Beni kendisine çekti. Başımı göğsüne yasladım ve derin nefes aldım. Ne yaptığını merak etmiştim ama yine de sormak istemedim.

"Gel bakayım" demişti beni kendisine çekerken. Bazı sözleri ve hareketleri kendimi çocuk gibi hissetmeme sebep oluyordu.

Sanki ben çocuktum, o'da babamdı.

Baba şefkati vardı. Evet. Polat'ta baba şefkati vardı.

Kısa bir sürede olsa, Polat'ın baba olduğunu hayal ettim. Eminim ki çok iyi baba olacaktı.

"Nereden aklıma geldiğini sorma ama çok iyi baba olacaksın. " Dedim. Bu düşüncenin sadece aklımda kalmasını istemiyordum. Bilsin istedim. Ne kadar iyi bir baba olacağını birde benden duysun istedim. Belimde ki eli saçlarıma çıkmıştı. Başta okşar gibi hareket eden elleri dediğim şeyle; saçlarımda asılı kaldı.Ama bozuntuya vermeyerek saçlarımı okşamaya devam etti.

"İkimize ait olan çocukların, babası olmak istiyorum." Dedi açık sözlülükle.

Polat'ın bu huyunu çok seviyordum. Herşeyi açıkça, dolandırmadan söylüyordu.

"İkimize ait olan çocuklar.." Diye tekrarladım. Başını salladığını hissettim. "Aynen öyle. Küçük bir kız çocuğuna hayır demem. " Deyip saçlarıma sert bir öpücük kondurdu.

"Erkek çocuğun olsa peki?" Diye sordum.

"Onun da başımın üstünde yeri var. Ama kız çocuklarına ayrı bir düşkünlüğüm var. Lise yıllarımdan beri kız çocuğum olsun isterdim. Kız çocuklarını çok severim. Düşünsene sana benzeyen bir kızımız var... Yürümeye yeni başlamış, elindeki süslü tarağı ile paytak adımlarla yanıma geliyor. Kucağıma kurulduktan sonra "Baba saçlarımı örer misin?" diyor. Ben de saçlarını örüyorum ve bittikten sonra kızımız ödül olarak bana kocaman bir öpücük veriyor. Bu hayal için secdede bile sabahlar insan. " Dedi. Anlatırken ki heyecanına gülümseyerek baktım. Kız çocuklarına değer vermesine o kadar mutlu oldum ki koltukta dönüp yüz yüze gelmemizi sağladım.

GÖRÜCÜ MÜ ? जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें