47. Bölüm

60.3K 4.8K 2.4K
                                    

Merhabalar ❤

Nasılsınız?

Sınır: 2,1 bin oy, 2 bin yorum.
(YORUMLARINIZ BÖLÜM İLE İLGİLİ OLSUN LÜTFEN)

!!!!!LÜTFEN BAŞKA KİTAPLAR HAKKINDA BENZETME YAPIP, KİTABIMI BAŞKA KİTAPLAR İLE KIYASLAMAYIN. HOŞ DEĞİL! BURADA OKUDUĞUNUZ BİR YER SİZE BAŞKA KİTABI HATIRLATABİLİR AMA LÜTFEN BELİRTMEYİN!! RAHATSIZ OLUYORUM. AKSİ TAKDİRDE BU UYARIMI GÖRÜPTE YİNE DE BAŞKA KİTAPLARIN İSİMLERİNİ YAZIP BENZETME YAPANLARIN YORUMLARINI SİLECEĞİM!!!!!!

İYİ OKUMALAR ❤

Karanlık holde ilerlerken Polat'ın arkamdan geldiğini biliyordum. Koridorun ışığını açmadan salona ilerledim.

Salona girdiğimde bu sefer ışığı açmıştım. Bugün çok yoğun geçmişti ve ayaklarımın tabanlarının ağrıdığını hissediyordum.

Kendimi koltuğa atıp şalımı saniyeler içerisinde çıkardım. Gelişigüzel saçımı düzeltikten sonra arkama yaslandım. Polat yanıma doğru yürüdü ve hemen yanıma baş ucuma oturdu.

İkimizde sessiz bir şekilde oturmuş karşı duvara bakıyorduk. Sessizliğimizin nedeni; benim ve onun bugün yeterince yorulmuş olmasıydı.

Oturduğum yerden yana kaydım. Yana kaymam ile Polat'tan da uzaklaşmış oldum. Saçlarımı açtıktan hemen sonra başımı Polat'ın kucağına yerleştirdim. Biraz daha yerimde hareket ettikten sonra sessizce duvara bakmaya devam ettim.

Polat'ın gülümsediğini sesinin tonundan anladım. "Küçük çocuk gibisin dediğimde de kabul etmiyorsun. Şuna bak... Okşanmayı bekleyen kediden farksızsın."

Tebessüm ettim. Benimle uğraşmayı seviyordu. Ve sanki bir ömür uğraşmaya da hazır gibiydi.

"Belki de okşamanı istiyorum." Dedim sessizce.

Sesime yansıyan yorgunluğu anlamış olmalıydı. Yorgunluğum gözlerime bakılınca bile anlaşılabilirdi.

"Okşarım o zaman."

Gözlerimi yumup öylece bekledim. Parmakları saçlarımın arasında gezinmeye başladı. Ara ara masaj yapıyormuş gibi okşasa da, naif dokunuşlarına devam etti.

Dakikalar sonra sessizliği bozdum.

"Biliyor musun?" Dedim hâlâ gözlerim kapalıyken.

Parmakları yavaşladı ancak saçımda dolanmaya devam etti.

"Neyi güzelim?" Diye mırıldandı.

Yutkundum ve gözlerimin kapalı olmasına rağmen sulandığını hissetim.

"Babamdan sonra saçıma dokunan ilk erkeksin. Babam daima saçlarımı kopartmak ister gibi çekti. Sende... Saçımı acıtmamaya dikkat edip, naifçe okşuyorsun. Aranızdaki fark ne de büyük. Değil mi?"

Ev o kadar sessizdi ki, Polat'ın yutkunma sesini çok net duydum.

Bir şey diyecek zannetim ama dudaklarını saçlarımın arasında hissetim.

Öptü.

Yine,yine ve yine... Defalarca öptü.

Polat sanki babamın saçlarıma çektirdiği acıyı silmek, unutturmak ister gibi defalarca öptü.

Acı gitti.

Ama unutamadım.

Öpmeyi bıraktı. Ama geri çekilmedi.
"Ne kadar öpersem öpeyim geçmeyecek. Biliyorum. Ama hiç bilmiyormuş gibi sorsam... Öpsem geçer mi ?" Dedi çaresizce.

GÖRÜCÜ MÜ ? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin