KÜTÜPHANE AŞKI (Doktor Kurgusudur)

Tek tek

Yeni bölüm...

Şoku atlatmışsınızdır diye umuyorum.

Hadi bölüme geçelim.

                        _____________________

Onun yanından nasıl ayrıldım bende bilmiyordum. Bildiğim tek şey  onun beni öptüğüydü.

    Eve arabayla döndükten sonra annemlere hiçbirşey demeden odama geçtim.

     Soğuk bir duş alarak kendi gerçekliğime dönmem gerekiyordu.

      Soğuk su başımdan aşağıya dökülürken bende kendime geliyordum.

      Evren yüzlü  sana aşkı harfi harfine öğreteceğim. Sen ise bir ilkokul çocuğu gibi aşkı  öğreneceksin .

                         ________________________

Günler ve haftalar  benimde karşı koyamadığım zaman akıyordu.

    Evren yüzlü 'yü görmemin üzerinden iki hafta geçmişti.

     Bu süreçte vize sınavlarımı olmuştum.

Buğlem yanımda AVM de dolaşıyorduk.
Benim her ne kadar elbisem olduğunu söylesemde Buğlem itiraz etmişti.

    "Gel şu mağazaya girelim."

Diyerek beni çekeledi.

Renk renk elbiseleri gösterirken aralarındaki  beyaz saten elbisede gözüm kalmıştı.

    Koşarak elbiseyi alıp kabine girdim.

Üzerimde  bir başyapıt gibi  duran bu elbiseyi hemen satın almalıydım.

   Perdeyi açıp telefonuna iğrenircesine bakan Buğlem 'i  dürttüm.

    "Kime bakıyorsun öğle iğrenircesine."

Telefon ekranını bana doğru çevirdi.

     Kaan ve yanında geçen gördüğüm hemsireydi ekrandakiler.

   " Ben bu kızı hiç sevmiyorum demedi deme."

Telefona ikimizde iğrenircesine tekrar baktık.

    " Buğlem , sen Kaan 'a mı iğrendin yoksa yanındakine mı?"

    Bir anda affallayıp kalınca yüzümde bir sırıtma oluştu.

    "Tamam ben anladım."

Tam tekrar kabine gidecekken arkamdan bağırdı.

        "Ne anladın yurdagül ne anladın."

Etrafımda dönüp ona tekrar ima yaptım." Ben anladım anlayacağımı."

Gözümü kırpıp  kabine geri girdim.

Üzerimi çıkardıktan sonra elbiseyi hemen satın aldım.

Buğleme dönüp konuşmaya basladım.
       " Yemek yiyelim, ayakkabı da bakarız ."

Mağazadan çıktıktan  yemek yeme yerlerine gittik.

       Pideciden pide alıp yedikten sonra ayyakkabı işlerini de halletmiştik.

           Eve dermanımız kalmadan gelince  direkt odama geçtik.

      "Ben ölüyorum." Söylenerek yatağa atlarken poşetleri de fırlatmıştım.

    "Al benden de o kadar." Buğlemde yanıma atlayınca bir süre hiç kıpırdamadık.