7

171 18 17
                                    

Salonda oturmuştuk, hoseok koluma sarılmış dururken taehyung iğrenerek bakıyordu hoseok'a, sinir ile soludum.

"Ne işin var dedim sana"

Bana dönerek güldü.

"Babam çağırıyor, bu kadar sürgün yeter, aklını başına almıştır dedi"

"Beni buraya sürmesi bir şey değiştirmez, tahta aileden bile olmayan birini geçirecek miş, o taht benim hakkım"

"Yok ya,bizde armut topladık zaten, bir noktada haklısın sadece ve o haklılığı da halletiğim için tahta kimse oturamaz"

"Ne yaptın?"

"O salağı öldürdüm, hiç kimse bilmiyor, rahatız, hem jimin'in düğünü var, gelmen gerek"

"Jimin? Kimin ile evleniyo? Sürtüklüğü bittiğimi?"

"Yoongi o kardeşimiz, tamam ne kadar sexe aç olsada babam evlensin dedi"

"Her neyse, namjoon o tahtı bir süre daha bırakmaz"

"Babana ismi ile hitap etme aptal"

"O saygınlığı bende bitti, jin babam ne yapıyor?"

"O da joon babamı ikna etti oğlumu getir diye, seni çok özledi"

Kafamı salladım, hoseok'a baktım, ses çıkartmadan kafasını omuzuma yaslamış duruyordu, taehyung kaşlarını çattı.

"Bu nereden çıktı? Körmü bu?"

"Kör değil, hoseok benim yardımcım"

"Kör değilse niye kumaş bağlı gözüne?"

"Gözlerini sevmiyorum"

"Ne?"

Kahkaha attığında göz devirdim, elimi beyaz kanatta gezdirdim.

"Cehenneme gitmeye hazırmısın"

"C-cehennem mi? Ben mi?"

"Seni bırakacağımı mı düşündün cidden"

"Hayır"

Kafasını eğdiğinde kalkarak onu da kalırdım.

"Hazırlan, cehhennem biraz sıcaktır"

Taehyung güldüğünde hoseok kafasını salladı, eğilerek kucağıma aldım, ilerledim, yukarı çıktık ve odasına girdik, onu yatağa oturttum ve kenarıdaki bavulu aldım, sessizce duruyordu.

Dolaba gittim, ince kıyafetleri çıkarttım,beyaz üst ve alt çıkarttım, yanına koydum, bunların içinde güzelliğine güzellik  katardı.

Diğer kıyafetleri de alarak iç çamaşırıda çıkarttım, katlayarak bavula koyduğumda taehyung kapıda durdu.

"Ne yapıyorsun sen, iyice delirdin"

"Sus tae"

"Bir meleğin hizmetçisi olmadın umarım"

Sinir ile soludum ve bavulu kapadım.

"Burada dur"

Kafasını salladığında saçlarını okşayarak odadan çıktım, kapıyı kapatarak odama girdim, taehyung yeniden konuştu.

"Yoongi umarım düşündüğüm şey değildir, sen bir şeytansın"

"Düşündüğün şey ne?"

"Ona aşık olduğunu söyleme bana"

"Yok öyle bir şey, aklında kurma yani"

"Neden bavulunu sen hazırladın?"

"Göremiyor"

"O zaman kumaşı çıkarsın"

"Hayır, gözlerini sevmiyorum"

"Ne alaka yoongi, saçmalama,umarım orada da böyle davranmazsın, babamın gözünde düşeceksin"

"Bak yeterince zırvaladın, sus ve başımı şişirme daha fazla, babam umurumda değil, ne istersem onu yaparım"

Bavulumu alarak kıyafetlerimi içine tıktım ve kapattım, taehyung sinir ile kafasını salladı.

Bavulumu eline verdim ve odadan çıktım, sinir ile arkamdan geldiğinde hoseok'un odasına girdim, kıpırdamadan kafasını eğmiş duruyordu.

Yanına giderek elini tuttum.

"Gel"

Kalktığında kucağıma aldım, sıkıca sarıldığında bavulunu alarak odadan çıktım, taehyung önden çıktığında arkasından ilerledim.

Evden çıktık, taehyung göz devirdiğinde ateş etrafımızda dönmeye başlamıştı bile, hoseok sıcaklıktan dolayı bana iyice sarıldığında bunumu şakağına bastırdım ve elimi kanadında dolaştırdım.

sope: Demon eyeWhere stories live. Discover now