Bölüm 26

905 102 5
                                    

Heeyoooo yeni bir bölüm geldi. 

Satır aralarına yorum bırakmayı unutmayınız.

Oy vermeden geçmezseniz beni çok mutlu edersiniz şekerlerim.

Keyifli okumalar dilerim...

~~~~~~~~~~~~

Gecenin sonuna geldiklerinde birbirlerine sarılarak, kendilerini uykunun kollarına bırakırken, kalplerinde ki heyecan hiç bitmeyecek gibi hissettiriyordu. "Zeynep Demirhanlı" diye mırıldandı Ömer ağa.

Zeynep ise gülümsedi sevdiğine. "Zeynep ve Ömer Demirhanlı" diyerek sevdiğine tekrarladı. Birbirlerine gülen yüzlerle bakarken, kendilerini uykuya teslim ettiler.

***

 Gün Zeynep için erken başlarken, kasıklarına giren bir ağrı ile başlamıştı. Kendisini kötü hissetse de yataktan kalkarak duşa girmeyi başardı. Sıcak suyun altında biraz iyi hissederken, duştan çıkmak istememişti.

"Zeynep, iyi misin? Yarım saatten fazla oldu. Bir problem mi var?" diye soran Ömer ağanın sesi, Zeynep'i rahatlatmıştı. Ne cevap vereceğini de bilemediğinden biraz düşündü.

"Ömer sorun yok! Çıkıyorum birazdan" diyerek suyu kapattı. Kendisini bornozu ile sararak, odaya geçmişti. Ömer ağa, Zeynep'in gittiği anda uyanmış ve onun giderken karnını tuttuğunu görmüştü.

"İyi olduğuna emin misin?" diyerek Zeynep'e bakmıştı. Ağrısı olabileceğini biliyordu ve bunu söylemesini bekliyordu. Zeynep'in kendinden bir şey saklamasını ya da utanmasını istemiyordu.

"İyiyim ya öyle yorgunluğumu atmak istedim" derken bile Ömer ağaya bakmamıştı. Hatta duştan çıktı çıkalı hiç bakmıyordu. Kendisinden utandığını anlayan Ömer ağa, Zeynep'in karşısına dikildi.

Zeynep anlık geri adım atınca Ömer ağada bir adım ileri gitmişti. Zeynep en sonunda sırtının duvara dayanması ile ne yapacağını bilemeden yutkunmuştu. Gözlerini nereye koyacağını bilemeyen Zeynep, utangaç bir halde gözlerini sımsıkı kapatmıştı.

Ömer ağa onun bu haline gülerken, eli ile çenesine dokunarak yüzünü kaldırdı. Kulağına yaklaşarak "Gözlerini aç!" diye fısıldadı. Zeynep gözlerini açarak Ömer'in kendisine bakan gözlerine baktı.

Ömer ağa, Zeynep'in bu hali ile eğlenerek, biraz yaklaşmıştı. Zeynep'in yanakları yanarken, boğazındaki yumruyu yutmuştu. Gözlerini Ömer ağanın gözlerinden dudaklarına kaydırdığında, Ömer ağanın dudakları kıvrıldı.

"Benden utanmanı istemiyorum. Artık sen benim karımsın ve bizim aramızda utanılacak bir şey yok!" diyerek geri çekildi. Zeynep gözlerini Ömer ağaya çevirerek "Utanmıyorum ki..." diye çemkirdi.

"O zaman neden karnının ağrıdığını söylemedin?" diyerek Zeynep'i tarumar etmişti. Bunu nasıl bildiğini merak etse de gardını indirmemek için vakur duruşundan ödün vermeden "Yok öyle bir şey! Karnımın ağrıdığını da nereden çıkardın?" diyerek kırgınlığını gizledi.

"Bu yüzden mi banyoya giderken karnını tutarak gittin?" dediğinde Zeynep nereden bu kanıya vardığını anlamıştı. Ne diyeceğini bilmiyordu çünkü o an bile karnına ağrı girmişti. Ömer ağa kadınını olduğu yerden kucağına alarak yatağına getirmişti.

"Hızla duş alıp geleceğim sen dinlenmene bak güzelim" diyerek duşa girdi. Telefonunu eline alarak sosyal medya hesabına bakmıştı. Sonunda Ömer'in gelmesi ile telefonu bırakarak ayağa kalkmak istedi.

"Üzerimi giyinince, kahvaltıya ineriz. İstersen ilk kahvaltımızı başka bir yerde de yapabiliriz. Bir süre işlerimle ilgilenmem gerekecek. Sonrasında kısa bir tatil yaparız." Ömer ağa neden tatile gidemediklerini açıklamıştı.

Annemin HikayesiWhere stories live. Discover now