Bölüm 38

833 85 8
                                    

Heyooo yeni bölüm 

Oy vermeden geçmezseniz sevinirim.

Satır aralarına yorumlar bekliyorum.

Keyifli okumalar dilerim çiçeklerim ve böceklerim.

~~~~~~~~~~~

Birlikte odalarına giderek hayallerine dalmıştı. Bebekleri ile kavuşacakları günü iple çekiyor ve onun için neler yapacaklarını konuşuyorlardı. İki heyecanlı ebeveyn, gelecek hayalleriyle uykuya dalarak günü bitirmişti.

***

1 hafta sonra

Ömer bir hafta boyunca eşiyle ilgilenirken, işlerini de ihmal etmiyordu. İşlerle ilgilenebilmesi için Ahmet'le iletişim halinde kalıyordu. Mehmet ağanın kızını merak ettiğini ve bilgi almak için birçok kez iletişim kurmak istemişti.

Ömer artık sonunda Demirhanlı konağına dönmeyi düşünüyordu. Zeynep'in dinlenmesi ve birazda ailesiyle vakit geçirmesi gerekiyordu. Savaş'la ilgili konuları halletmek için bahçeye çıkmış ve Savaş'ı aramıştı.

Savaş telefonu açtığında sesindeki telaş kendini belli ediyordu. "Alo! Zeynep iyi mi? bir şey mi oldu?" Ömer bu iki kardeşi de korumak ve yanlarında olmak istiyordu. Savaş kendinden büyük olsa da, hala küçük bir çocuk gibi olabiliyordu.

"Zeynep iyi! Biz konağa döneceğiz. Zeynep seni soracak eminim. Yarın babasıyla buluşmak istiyor. Seninle ilgili soru sormadı ama seni konakta göreceğini düşünüyor. Gelmek istiyorsan gel ve kardeşinle konuş. En azından iyi olduğunu görmesine izin ver."

Ömer telefonu kapatarak, Savaş'ın söyleyeceklerini duymaktan kaçındı. Zira hala ona kızgın olduğu gerçeği değişmemişti. Dikkatsizliği yüzünden bebeklerini kaybedebilir ve Zeynep'in derin bir acıya düşmesine neden olabilirdi.

Zeynep ve Ömer Demirhanlı konağına geldiğinde, saat üçe geliyordu. Doktora gitmiş ve durumun iyi olduğunu görmüşlerdi. Bebeklerinin kalp atımlarını duymuş ve minicik bebeklerinin görsellerini almışlardı.

Mercimek tanesi kadar olan bir bebeğin resmi sayılan ultrason, tüm Demirhanlı konağını mutlu etmişti. Zişan Hanım gelinini dinlendiriyor ve neredeyse tuvalet dışında kalkmasına izin vermiyordu. Sürekli meyve ve sebzelerle besliyor ve canının çektiği her şeyi söylemesini istiyordu.

Zeynep o an kendini çok değerli hissediyordu. Zişan Hanım sürekli gelinine değerli hissettirdiği için sorun görmüyordu ama annesiz olmanın zorluğunu çekiyordu. Kendi annesi olsa korkularını daha çok paylaşır, daha rahat hissedebilirdi. Zişan Hanımın korkuları için ne düşüneceğini kestiremiyordu.

"Güzel kızım, ben Ömer'ime gebeyken çok zorlanmıştım. Belli ki sende benim gibi oldun. Kayınvalidem kayınvalidesinden çok çekmiş. Bana hiç eziyet etmezdi. İlk bebeğime gebe olduğumda da bana, her ne istersen benimle paylaş derdi."

Zişan Hanım o günlere gitmiş gibi gözlerini, avludaki üçlü koltuğa çevirmişti. Yüzünde oluşan gülümsemeyle, o gün kayınvalidesinin söylediklerini düşündü. O gün kendine söylenilenleri, bugün kendi gelinine söylüyordu.

"Anne olmak çok zordur ama yalnızlıkla daha zordur. Anneler korkar, yorulur ama destek almadan yoluna devam edemez. Ben hep senin yanında ve seninle yan yana olacağım. Sende beni annen gibi görüp benimle bir ve benimle birlikte olmaktan çekinme."

Zeynep, evliliğinin başından beri yanında olan kadına baktı. Her fırsatta yanında olması ve kendini desteklemesi çok önemliydi. Zeynep artık kendine bu kadar yakın kalan kadına, anne sevgisini hissediyor ve onunla ilgili soru işareti duymamaya çalışıyordu.

Annemin HikayesiWhere stories live. Discover now