Bölüm 36

808 92 31
                                    

Heyoooo ben yeni bölümle geldim.

Oy vermeden geçmezseniz sevinirim.

Satır arası yorumlarla doluyor mu?

Keyifli okumalar dilerim çiçeklerim ve böceklerim.

~~~~~~~~~~~

Zeynep bebeğini seven elleri sarmış bebeğini severken, bir yandan da yarın olacakları düşünüyordu. Zor bir geceye ve zor bir güne uyanacak olmanın bilinciyle kendini uykuya bıraktığında, Ömer ertesi günün olabileceklerini hesaplıyordu. Kadını için stresi azaltamayacaktı ama doktorları hazırda tutacaktı.

***

Güne yüzüne vuran güneş ışıkları ile başlarken, yerinden asla kalkmak istemiyordu Zeynep. Gerindi ve ışığı engelleyerek yatmaya devam etti. Birkaç saat sonra uyanan kocasının kıpırtısı ile gözlerini araladı.

Güne duş alarak başlayan Zeynep güzelce kendini sıcak suyun altına bıraktı. Bir süre sonra çıkmış ve günlük rutinlerini yapmıştı. Saçlarını şekillendirmeyi ihmal etmeden su dalgası haline getirmişti. Yüzünü biraz makyajla renklendirdikten sonra giyinmek için dolabına ilerledi.

Bugün yöresel kıyafetlerinden birini giyinerek, toplantı için hazırlanması gerekiyordu. Ömer ağada yöresel giyinmişti. Zeynep ise yöresel kıyafetini, altınlarıyla süslemişti. Ailesinin gücünü göstermek için bolca altın takmış ve gösterişini arttırmıştı. Hazır olduğunda ise kahvaltıya indiler.

Onları görenler, konumlarının ağırlığını hissediyordu. Kahvaltı sessiz geçerken, herkesin aklında birçok soru vardı ama kimse de konuşma cesareti yoktu. Kahvaltı bitince, sessizce kahve için koltuklara geçtiler.

Mizgin'in kahveleri getirmesiyle, herkes asıl sorulara değinmeden muhabbet ediyordu. Saat yaklaştıkça herkeste bir gerginlik vardı. Ömer ağa ve Zeynep hariç herkes salona geçerken, Ömer ve Zeynep gelen misafirleri karşılıyorlardı.

İlk defa birlikte toplantı olmasının nedenini merak etseler de sessiz kalan ağalar, içeride öğrenmeyi bekliyordu. Ateş, Havva ve Mehmet Samyeli ailesi de katılınca, toplantı için salonda toplandılar. Zeynep'in o kadını gördüğünde hissettiği o tedirginlik, sadece onu çok iyi tanıyanlar tarafından anlaşılıyordu.

Zeynep vakur duruşuyla, tüm tedirginliğinden kurtularak "Annem için yapmalıyım" diye içinden geçirdi. Derin bir nefes alarak salondaki herkesle göz göze gelmişti. Herkese konumunu ve önemini hissettirdiğini görünce Ömer'e döndü.

Zeynep, böyle ortamlarda Ömer'e "Ağam" demeyi uygun buluyordu. Ömer ağada, Zeynep'e uyarak "Hanım ağa" demeyi tercih ediyordu. Bugünde o günlerden biriydi. İkisi de birbirine saygı ve değer verdiğini gösteriyordu.

"Öncelikle hepiniz konağıma hoş geldiniz. Neden birlikteyiz merak edeceksiniz. Kadınlar ve erkekler... Bu kez bir istisna ile birlikteyiz çünkü bu konu birlikte çözülebilecek bir konu" diye söze başlamıştı. Ömer ağa ufak bir bilgi verdiğinde bile herkes tedirgin olmuş ve konunun ne olduğunu merak etmeye başlamıştı.

Öncelikle herkesin dertleri veya istekleri dinlenmişti. Asıl önemli konuyu sona bırakmışlardı. Şahitlerin getirilmesi ile de asıl konuya geçilmesinin zamanı gelmişti. Önce kadınına bakarak zamanın geldiğini belli etti. Zeynep ise gözleriyle onay vererek, hazır olduğunu gösterdi.

Ömer ağa ise yalancı öksürükle, gözleri kendisinde döndürmüştü.

"Şimdi önemli konumuza geçelim. Yıllar evvel hanım ağanızın annesi ile Mehmet ağanın bir evliliği olmuş. Bildiğiniz gibi töremizde bir kaçarsa verilecek kararlardan biri de berdeldir" diyerek Havva ile Mehmet ağaya baktı.

Annemin HikayesiWhere stories live. Discover now