Sevgilim Olur Musun

8.5K 828 163
                                    


Sınır koymuyorum bakalım beni şaşırtacak mısınız.. İyi okumalar ❤️

...

Jungkook kızını kursa bırakıp eve gelmişti. Kendine kahve hazırlarken bir haftadır yaptığı gibi sürekli telefonunu kontrol edip duruyor alfadan bir arama ya da mesaj gelip gelmediğine bakıyordu. Bir haftadır görmediği alfasından henüz bir arama gelmemesi ise onu kötü düşünmeye itiyordu. Onu özlüyordu ve merakı giderek artıyordu.

Kahvesini alıp salona geçeceği sırada çalan zille adımlarını kapıya yönlendirdi. Kapıyı açtığında karşısında gördüğü arkadaşı Jimin, onu yanaklarından öperek içeri girerken pek bir neşeli görünüyordu. "Selam bebek".

"Hoş geldin Jimin". İkili salona geçerken yan yana oturduklarında Jungkook onunla konuşma ihtiyacıyla dolmuştu. Ama Jimin ondan önce davranıp heyecanlı olduğunu belli eden hareketleriyle konuşmaya başladığında Jungkook merakla onu dinlemeue başladı.

"Jungkook inanamayacaksın ama çok tuhaf şeyler oluyor."

"Ne oldu anlat kötü bir şey yok değil mi?"

"Yanaklarım kızarmış mı? Of kalbimde çok hızlı çarpıyor. Bu kötü bir şey mi ölecek gibiyim ben imdat!" diye bağıran arkadaşına omega sakin olması için elini tuttu.

"Adam akıllı anlatsana neden böyle heyecanlandın?"

"Gelirken Yoongi'yle karşılaştım. Bana selam verdi sonrada telefon numaramı istedi." dediğinde Jungkook uzun zaman sonra Jimin'i ilk kez birinin böyle heyecanlandırdığını farkedip gülümsedi. Üstelik artık hayatının aşkını bulup evlenmek isteyen arkadaşı için belkide Yoongi doğru kişi olabilirdi.

" Demek heyecanının sebebi Yoongi'ydi? Etkilemiş seni bravo alfaya."

"Dalga geçme etkilenmedim sadece-"

"Sadece aşık falan mı oluyorsun?" diye güldüğünde Jimin arkadaşına çimdik attı. "Hem senle konuşamadık o gün burada gördüğüm manzara da neydi?" diye onu sıkıştıran arkadaşıyla bu sefer yanakları kızarma sırası Jungkook'a geçmişti.

"Ne manzarası Jimin ya abartma. "

"Abartma mı?! Abartma mı?! İkinizde yarı çıplaktınız, etraf savaş alanına dönmüştü ve affedersin ama boynundaki izler seviştik biz diye bağırıyordu."

Jungkook boynundaki kahverengi, sarı izlere elini götürüp utançla arkadaşına yastık fırlattı. "Hep Omegam yüzünden." diyerek dudaklarını büzen Jungkook suçu omegaya atsada kendi istemişti alfayla beraber olmayı. Kızgınlıkta olmasının etkisi büyüktü elbette ama bundan pişman değildi.

"Dökül!" dedi Jimin yeniden.

"Tamam anlatıyorum". Derin bir nefes alıp bir çırpıda tüm olanları anlatan omega sonunda rahatlamıştı. Jimin Jungkook'un konuşması bitince onu kendine çekip sarıldığında şaşkına dönen omega sarılmanın sebebini anlamasada hoşuna gitmişti. "Oyş aşık mı oluyor benim Kookiem? O gün gelip herşeyi böldüğümüz için üzgünüm. Biz gelmeseydik daha fazla vakit geçirebilirdiniz. Ben gerçekten sen iyi misin diye merak etmiştim".

"Sen çok iyi bir arkadaşsın biliyorsun değil mi?"

"Sende öylesin Kook. Ama bak bakayım bana neden canın sıkkın gibi senin?"

"Taehyung'la bir haftadır konuşmadık. Ondan uzak kaldığım için bağ yüzünden acı çekiyorum. Omegam da başımın etini yiyip duruyor. Alfayı özledik"

Jungkook durgunlaşmıştı. Taehyung'un kızgınlıkta olduğunu biliyordu belkide hala bitmemişti. Ona yardımcı olamadığı için içten içe üzülsede elinden birşey gelmiyordu. Yanına gidemez, eve çağıramazdı. Kızını sürekli Jimin'e bırakarak onuda zor durumda bırakmak istemiyordu.

My Omega - taekookWhere stories live. Discover now