My Omega - taekook

Liderin Eşi - Final-

Ve final...

Final için bolca yorum bırakırsanız çok mutlu olurum. Buraya kadar bu kurguyu okuyan herkese teşekkür ederim sizi seviyorum ❤️

...

Kim ailesi beraber geçirdikleri güzel tatillerini sevinçli bir haberle yarıda bırakıp Seoul'e geri dönmüşlerdi. Jungkook'un biricik arkadaşı, hayattaki tek yakını Jimin'in güzel kızı Mia sonunda dünyaya gelmiş, amca olma sevinci sarmıştı Jungkook'u.

Taehyung, Taeyang'ı kucağında taşırken Jungkook, Junghun'u almıştı kucağına. Alice ise hemen yanlarında kapının açılmasını bekliyordu heyecanla. Minik kıza olan merakı giderek büyürken yerinde duramıyor bir an önce çok sevdiği Jiminie amcasının küçük kızını görmek istiyordu.

Kapı Yoongi tarafından açıldığında Alice koşarak içeri girmiş, Taehyung ve Jungkook Yoongi'yi tebrik ederken sırayla onu takip etmişti. Geniş salonda Jimin kucağında bebeğiyle gülümseyerek misafirlerini karşılamış, Jungkook onları görür görmez duygulanarak gözleri dolu dolu arkadaşına bakıp gülümsemişti.

"Jimin bu çok tatlı bir şey. Ağlamak istemiyorum ama çok duygulandım. Sonunda seni de baba olmuş gördüm ya.. İyisin değil mi?"

"İyiyim ben. Baksana Kook aynı bana benzemiyor mu pofuduk yanaklı?"

"Taehyung şuna baksana çok şeker değil mi?"

Taehyung da kucağındaki bebeğini yere bırakıp koltuğa otururken, "Gözün aydın Jimin, gerçekten çok tatlı bir bebek." demişti.

"Ellere bak yumuk yumuk. Çabuk büyü Mia. Bizimkilerle beraber büyüyecekler ya çok güzel. İyiki hemen yaptın bu tatlı şeyi Jimin. Hep hayalimdi çocuklarımızın beraber büyümesi. Senle ben gibi çok iyi anlaşırlar ileride umarım."

"Öyle olacaklar amcası. Bak Taeyang şimdiden Mia'yı sevdi sanırım. "

Taeyang koltuğun kenarına tutunup ayağa kalktığı gibi Jimin amcasının kucağındaki bebeğe bakarak gülümsemiş, ardından elini uzatarak yanağını okşamıştı.

" Yoongi oğlum kızına göz koydu bak haberin olsun. "

" Taehyung oğluna sahip çık ben kızımı kimseye vermem."

İkili şakayla karışık atışırken bebeği sevme faslının ardından beraber güzel bir akşam yemeği yemişlerdi. Çocuk sesleri eşlik etmişti sohbetlerine. Kimi zaman Jungkook'un ikizleri mızmızlanıp ilgi isterken kimi zaman Jimin'in minik bebeği Mia ağlamıştı. Alice de küçük yaşta abla olmanın getirdiği o sorumluluğun bilincinde gibi babasını hiç üzmeden yemeğini yemiş ve ardından tabağını kaldırarak mutfağa bırakmıştı küçük elleriyle.

...

Jungkook giydiği beyaz gömleğin kol düğmelerini iliklerken beline sarılan kollarla gülümsemişti. Uzun zaman sonra şirkete gideceği ve işlerin başında duracağı için hem gergin hem de heyecanlıydı.

"Seni bu kıyafetlerin arasında görmek bana ilk tanıştığımız zamanları hatırlattı omegam."

Omega da o anlara gidiverdi zihninde. İki buçuk yıl öncesiydi ilk tanışmaları. Çok uzak bir zaman sayılmazdı ama sanki daha uzun yıllardır berabermiş gibilerdi. Alfa onun yeniden işe başlamasını istemiyordu ama Jungkook ara sıra da olsa kendi işinin başında durmak istiyordu. Sürekli evde durmak bir süre sonra onu sıkmaya başlamıştı. O buna alışık değildi.

"Geç kalıyorum aşkım."

"İşe gitmesen olmaz mı? Biliyorsun çalışmana gerek yok. O şirkete ihtiyacımız yok."