Bölüm 2 ☾ Kaza

147 19 2
                                    

Keyifli Okumalar Dilerim^^

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Keyifli Okumalar Dilerim^^

Korkunun kaynağı tam olarak neydi? Kalbimizden fışkıran görünmez tohumlar mı? Acı çekmekten korkan yanımız mı? Kaybetmenin verdiği kederle baş edemeyecek olan ruhumuz mu? Korkuyu bu kadar güçlü kılan neydi? Birisini öldürmeyi göze alacak kadar, birisinin öldürülmesine göz yumacak kadar...

Oturduğum arka koltukta küçülmeye devam ederek kendi içime gömüldüğümde hissettiğim duyguları birbirinden ayırıp anlamaya çalışıyordum. Korku, endişe, rahatlama, stres...

Onunla gitmek zorunda olmadığım için rahatlayan yanıma kızmalı mıydım emin değildim, ölmüş olmamasını diliyor bir yandan da peşime düşerse ne yapacağıma karar vermeye çalışıyordum.

"Ne halt edeceğiz?" dedi Nil kafası karışmış bir halde "Ben...katil olmam değil mi?"

Koltuğun arkasından ona doğru baktım, Erdem'e dönmüş, dağılmış olan saçlarını daha da karıştırıyordu. Sabah, arkasından küfürler ettiği ve ona inat iddiaya girip başkasından numara aldığı çocuğa yalvarır gözlerle bakıyordu şimdi. Zaman gerçekten büyük bir bilinmezlik tezgahında yuvarlanıp duruyordu, başımıza ne geleceğini asla tam kestiremiyorduk. Kızgın bile olsa, Nil'in yardım isteyebileceği birisi vardı.

Benim yardım isteyebileceğim iki insan ise 8.832 km uzaktaydılar benden. Nil beni kurtarmasaydı ve şimdi onunla gitmiş olsaydım akıbetim nasıl olurdu? Anne ve babam cenazeme gelene kadar cesedim kokmaya başlardı herhalde.

Güler gibi bir ses çıktı dudaklarımdan, Erdem yola baktığı için bana tamamen dönemese de Nil dönüp bakmıştı.

"Sence bu durum komik mi?" dedi hırsla "Seni kurtarmak için yaptım!"

"Biliyorum, komik olduğu için değildi tepkim." diyerek çıkıştığımda Erdem yavaşça Nil'i önüne döndürdü.

"Saçmalamayı kesin ve sakinleşin. Korktuğunuzu biliyorum ama artık daha önemli sorunlarımız var."

"Nasıl sakinleşebilirim? Kafasından oluk oluk kan akıyordu ve onu orada öylece bırakıp kaçtık!"

Ellerimle yüzümü kapattım, karanlıkta kalan zihnimde deri bir eldiven belirdi önce hemen sonra bir silah ve silahı taşıyan elin sahibi.

"Babasından korkuyor gibiydi." dediğimde sesim, ellerimin ördüğü et duvarın arkasından boğuk çıkmıştı.

"Ne?" dedi Erdem kafası karışmış bir şekilde "Nasıl babasından korkuyordu?"

"Emin değilim, kendisi öldürmezse, bunu babası yaparmış."

Ellerimi yüzümden çekerek arkama yaslandım ve derince bir iç çekerek, zihnimdeki görüntüyü silmeye çalıştım. İşler daha da sarpa sarmıştı, birer çocuktan başka bir şey değildik ve böyle durumlarda ne yapacağımızı bilecek tecrübemiz yoktu.

RUHUN HARİTASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin