Pabucumun BadBoyu|TEXTİNG

2.9

Ayy buraya ne yazacağımı bilemedim. Yine tahmin ettiğiniz gibi molamda yazıyorum...

Ay bir an da bu kitabın okuyucusu artınca streslendim ya kitabın konusu sıkılaştırıp insanları hayal kırıklığına uğratırsam diye ama moral bozmak yok. Nasıl yazdıysan devam et dedim kendime.

~~~

"Yani doğru mu anladım? Bu civcivin dövdüğü çocuk edebiyat sınavını çalan çocukmuymuş."

Kerem'in kendini doğrulamak için sorduğu soruya kafa salladım.

Çocuk itiraf etmesi ile Bartın bunu duymuş, sonra da senin yüzünden başımız yanıyordu diye çocuğu dövmüş...

Adam edeceğim dedikçe inatlaşıyor gibiydi.

Evet uzun zamandır kavga etmiyordu bu onun rekoruydu fakat devam etmesini beklerdim.

Yemekhane de oturmuş dil bilgisi sorusu ile cebelleşiyordum...

Bitki'nin kökü bitden geliyormuş biliyor musunuz? Bilmiyorsanız aklınızda bulunsun. Yani fiil köklüymüş.

Çünkü daha demin o soruyu yanlış yapmıştım.

"Ya ben ne kadar dil bilgisi çalışsam da mantığını anlıyorum fakat o kadar absürt örnekler çıkıyor ki test kitaplarında çözemiyordum."

İsyanım ile Ecem kafa salladı.

"Bir de standart sapması o kadar yüksek ki çalışmamak ayrı bir sorun."

"Valla ben Ayt Fizik'i halledeyim başka bir şey istemiyorum."

Kerem'e güldüm.

"Hafta sonu planınız ne?"

"Eniştem hava güzel dedi. Büyük ihtimalle piknik yapmaya gideriz."

Teyzemler ailecek piknik yapmayı çok seviyorlardı. Bu ailecek kavramının içinde ben de vardım. Gerçekten anne kız ilişkisi vardı aramızda. Eniştem ise babam gibiydi. Her ihtiyacım olduğunda orada bitiyordu. Hatta küçükken Kerem, babam Ayşen'i daha çok seviyor diye ağlamıştı.

"Büyük ihtimalle senin halanlar da gelir."

Kerem'in büyük kabusu.

Küçükken Kerem'e, halası sürekli ona sen havuçtan meydana geldin diyip dalga geçiyordu.

"Ya hayır ya. Anneme söyledim ben, çekirdek tayfa olalım diye."

"Dün teyzem ile halanın konuştuğunu duydum. Siz de gelin diyordu teyzem."

"Ayşen, kaçalım."

Dediğine güldüm.

"Valla ben test kitaplarım ile gideceğim. Sohbet ettikten sonra test çözmeye koyulurum."

"İyi bari biz de çözelim. Belki bulaşmaz."

Aklıma gelenle Ecem'e döndüm.

"Sen de gelsene."

"Bilmem ki ailecek olacaksınız falan."

"Sus kızım yaaa. Sanki her gün bizimle değilmişsin gibi. Geliyorsun."

Dediğime güldü. "Peki öyle olsun."

Masama kahve konulmasıyla, koyan kişiye baktım.

"Yüzünü gören cennetlik."

Bartın'ı görmem ile gülümsedim.

Kaşındaki yara kurumuştu.

"Bilmem, adam dövmekten etrafa bakamayınca görünmez olmuşumdur."