AKŞAM YEMEĞİ

611 41 7
                                    

Tek bir saniye de her şeyini kaybedebilir miydi insan? Ailesini mutluluğunu huzur bulduğu yuvasını? Kaybedebilirmiş bunu acıda olsa öğrendim. Yıllardır inkar edip kabullenemediğim gerçek şuan tam karşımda duruyordu.  AVAMİR AİLE MEZARLIĞI koskocaman harflerle yazmışlar birde. Şuan nerede miyim ailemin mezarlığındayım. Mezarları çok kurumuştu yakıp kurutmaları yetmedi mi daha ne istiyorlar ailemden.

“özlediniz mi beni? Doğruyu söyleyin sizi bilmem ama ben çok özledim sizi eskiden çocukken hanginizi özleyeceğim diye sıralama yapardım” diyip burukça gülümsedim “ama şimdi sıra yapsam da hepinizin özlemi aynı anda bastırıyor çocukken bana çok sıkı sarılıyordun diye kızıyordum ya Berzan abi şimdi öyle sarılmana o kadar ihtiyacım var ki söz gel sarıl çıtımı çıkarırsam vursunlar beni. ”

“Hatırlıyor musunuz Baran, Ayaz, Adar abi bana hep dondurma getirirdiniz annemden gizli tabi sonra annem görürdü bir güzel kızardı bize ama en çok da size kızardı söz siz gelin anneme söylemiycem sizi. Baver abi ya sen hep kızardın bana ama severdin bilirdim tırnaklarına oje sürüyorum diye kızardın hep ama yine de izin verirdin bu sefer gel ben senin tırnaklarını daha güzel oje sürücem. ” diyip hafifçe güldüm 

“Yiğit abi ve Ozan abim sizleri de unutmadım hiç unuturmuyum o kavgalarımızı çok iyi hatırlıyorum bir ara kafama sakız yapıştırmıştınız ama annem ne güzel dövmüştü sizi uzun zamandır kimseyle kavga etmiyorum biliyor musun hemen gelin de kavga edelim”

“Aziz abimm seni en sona bıraktım diye unuttum sanma nasılsın abi biliyor musun sen gidince Nazan abla çok üzüldü hastane de yattı bir süre sürekli seni soruyordu bana ama o güzel güler yüzlü Nazan abla gitmiş yerine ruh gelmişti çökmüştü baya ama hala seni bekliyor öyle dedi yengemler hala Azizim gelecek benimle evlenecek diyor gel artık gel de evlen evlilikten korkuyorum deme sakın bana Nazan abla gibisini mi bulacaksın gel artık”

Derin bir nefes aldım annemle babama baktım gülümsedim “Sizi unutmadım tabi merak etmeyin size gelmeyi en sona bıraktım siz benim gerçekten kaçtığım kabul edemediğim gerçeksiniz hani annelere babalara bir şey olmazdı ne oldu baba? Ne oldu anne size ne oldu da size sarılmak varken bir avuç toprak parçasına sarılır oldum ben? Hani Ciwan Ağa sana bir şey olmazdı size bir şey olmazdı size çok şey oldu hepsi burada saklı ” diyip kafamı işaret ettim “ha bu kafamda neler var bilseniz size neler oldu da bir bilseniz ” diyip soluklandım ne kadar da zordu bu kadar zor olmamalıydı

“yoksunuz hiç bir yerde yoksunuz ya da ben mi bulamıyorum beni hiç düşünmeden hepiniz gittiniz! O kadar acıyı sırtıma yükleyip gittiniz! 10 yaşındaydım 10 yaşındaydım o acıları sırtlandığım da neler çektim ben BİLİYOR MUSUN NELER ÇEKTİM! ” sonlara doğru sesim yükselmişti elimde değildi yılların üzüntüsü siniri şimdi çıkıyordu. Yıllardır ağlamayan ben şimdi ağlıyordum. Asena Avamir yıllar sonra ailesinin mezarlığında ağlıyordu.

“Bana neler dediler nasıl dövdüler nasıl zorla evlendirmeye  kalktılar biliyor musun Ciwan Ağa. Hani benim tek bir göz yaşıma dünyayı yakardınız baba abi? Bak şimdi nasıl ağlıyorum neredesiniz hani? Yalandı hepsi yalandı neden baba neden anne neden yanımda değilsin neden şimdi gelip dizine yatıp sana sevdiğim adamı anlatmak yerine burada bir avuç toprak ve mezar taşına yaşadığım acıları anlatıyorum bunu hak etmedim ben hak etmedik anne nolur gelin bir yerler de olun geri gelin yalvarırım gelin anne benim size çok ihtiyacım var yapamıyorum anne yapamıyorum bunları kaldıramıyorum yanınıza gelmeme izin vermiyorsanız bari siz bana gelin”

annemin mezarına uzandım rüzgar esiyordu sanki saçlarımı okşar gibi kaç saat orada öylece kaldım bilmiyorum ama hava kararmak üzereydi zaman algımı yitirmiştim.

GÖREV ADI : İMKANSIZ AŞKWhere stories live. Discover now