Yıldıza basmayı unutmayınız lütfen.
GECE
Ay anam yok yanıyor bu adam belli . Tişörtünü çıkarınca vücudunun bu kadar güzel ve iştah açıcı olmasını beklemiyordum açıkçası. Baklavamı onlar acaba bir kere dokunsam ne olur ki ucundan ellesem kaslarını. Şöyle beş parmağımla birden dokunup tenine temas etsem. Her bir hücresini incelesem azıcık keyifle dokunsam ne olur ki .
Bir şey der mi acaba? Ama önümde soyunmadan önce düşünseydi bunu da canım ben mi soyun dedim sanki ona. Açmış kendini bana sunuyor sonra niye dokundun derse paralarım bunu. Gözlerimi düşüncelerime rağmen vücudundan kaçırıp bakmamaya çalıştım.
Ben düşüncelerimle boğuşurken Aslan üstüme üstüme gelmeye devam ediyor. Yapma yüz başım zaten aklımı başımdan aldın daha fazla dibime girme. Nefes alacağım bir boşluk kalsın aramızda.
" niye soyundun önümde manyak mısın be adam." diye mırıldanarak konuştum gözlerimi halıya dikerek.
Aslan çenemden tutarak yüzüne bakmamı sağladı. " Al sana baklava vücut ne istersen bir daha da el alemin adamlarından benim yanımda bahsetme. Bana bak doya doya istersen elle istersen sev gerisi sana kalmış. Ama minik bir daha ne başka bir adamdan bahsettiğini duyacağım ne askeriyede dolandığını göreceğim." derken gözlerime bakarak kelimelerini mırıldandı.
Sesinde tuhaf bir tını vardı sanki dediklerime kırılmış gibiydi. Emin olamadım ama bilmiyorum da. Sanırım tam düşünemiyorum. Başkasından bahsetmeme bile dayanamıyor Aslan. Yada ben kendi kafam da kuruyorum. Bilmiyorum sanırım kırdım yada sinirlendi ama kısık sesle söylediği için öyle düşündüm her halde . Belki de bana karşı duyguları var. Saçmalıyorum iyice.
Şöyle bir baktım mı Aslan'a boy desen var pos desen var. Yapılı birisi , yeşil gözleri esmer teni sim siyah saçları. Karizmatik bir adam. Tip desen on üzerinden dokuz derim. Bir puanı ruh hastalığından kırdım çünkü beni deli ediyor.
"Şey yüzbaşı biraz çekilir misin lütfen daraldım burada. Tamam yapmayacağım ama sende bana aşıkmış gibi davranma artık. Git evimden artık saat gece yarısını geçti." dedim aklım karışırken. Ne den bir anda öyle düşündüm ki bu zamana kadar düşünmez iken.
Aslan "Sana aşık değilim evet ama istemiyorum başkalarına yürümeni de. Eve gidemem evim dolu bu akşam. Hem kendi evin gibi rahat davran Gece. " derken sırıttı son kelimelerinde.
" Lan zaten benim evim burası. Senin başka arkadaşın yok mu olum onlara gitsene. Niye burada kalıyorsun. Çık git ya yüzsüz müsün nesin." diye hışımla koltuktan kalkıp. Balkona gittim bir sigara yaktım. Zaten tuhaf düşünceler var aklımda birde burada kalırsan hepten düşüncelere dalacağım.
Aslan "sadece sana yüzsüzüm Gece. Hem gidemem ev dolu sokakta mı yatayım." derken naif ve ikna edici bir sesle konuştu balkona girerek karşıma oturdu. Tişörtü üzerindeydi Allah'tan.
Söylene söylene sigaramı içtim. Sonra odama gidip pike ve yastık ayarlayıp içerdeki koltuğa bıraktım. Gülümseyerek balkon kapısına yaslanmış beni seyrediyordu gıcık. Seni sokakta yatırırım da dua et hayvan severim.
Odama geri giderek kapımı kilitledim. Gece vakti bahaneyle adama bir şeyler filan yaparım elimden kaza çıkmasın şimdi. Ondan değil kendimden korkuyorum çünkü o yapmaz ama ben o baklavaları gördükten sonra yapabilirim. Kendime hiç güvenmiyorum.
Aynadaki yansımam gözüme çarptı ama keşke gözüme girseydi de görmeseydim bu görüntümü . Lan lan lan ben kaç saattir götümde minicik şort üstümde sporcu atletimle mi oturuyorum adamın karşısında. Uzun kızıl saçlarım dağılmış bir şekilde.
