Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayınız lütfen
GECE
Tahmin ettiğim gibi olmadı . Ne ben sıçtım ne de Aslan olay çıkarmadı.
Kağıdı alıp adama doğru ilerlerdi adamın kulağına eğilip bir şeyler söyledi daha sonra da sakin bir şekilde yanıma gelip . Elini belime koydu ve masaya doğru ilerledik.
Sanki etraf da ki insanlara kimin kadını olduğumu belli etmek ister gibi daha çok çekti kendine doğru bedenimi. Saçlarımda sıcak nefesini hissettiğim de öptüğünü de hissettim aynı zamanda. Ne oluyor şuan neden böyle davranıyor. Anlamadım ama bu hiç iyi olmuyor onu biliyorum.
Masaya geldiğimizde Simge ile Ateş'in bakışlarına maruz kaldım . Soru sormak istiyorlar farkındayım ama Aslan kollarını bana sardığı için ikisi de şaşkınlıktan ağzını bile açamayacak durumdalar.
Sessiz bir şekil de masada yarım saat boyunca kimse konuşmadı her kez içkisinden içti Aslan hariç. Neden içmiyorsun demedim ya da neden beni izliyorsun diye sormadım . Kafam çakır keyif olana kadar içtim sadece daha sonrasında içmeyi bende bıraktım.
Geriye doğru yaslandığım an Simge ile göz göze geldim bir açıklama bekler gibi bakıyor gözlerime ama ben bile çözememişken ona ne anlatmamı bekliyor ki.
"sor hadi gözlerimin içine bakıp durma neyi merak ediyorsun." dedim.
Simge " Ay sonun da çatlayacaktım vallahi orada ne oldu. Elindeki kağıtta ne yazıyordu."
"Önemli bir şey değil çok hoş bir kadın olduğumu benimle tanışmak istediğini. Birde numarasını yazmış." dedim düz bir sesle.
Simge "Her defasın da böyle bir olayla karşılaşmak zorunda mıyız biz." diye pot kırdığında gözlerim büyüyerek ona baktım.
Patavatsız şeftalim bu yanında yavuklun varken söylemek zorunda olduğun bir şey mi sence. İkisi de bize şaşkınlıkla bakarak daha önce kaç kere yaşadılar acaba diye düşünmüyorlarsa bende bir şey bilmiyorum. Tam da tahmin ettiğim gibi oldu.
Ateş "Daha önce kaç kere yaşadınız Simge hanım . Açıklamak ister misiniz !" dedi simgeye dik dik bakarak.
Simge "Ben değil hayatım genelde bu gibi olaylar Gece'nin başına geliyor. Benim sadece bir kerecik başıma geldi vallahi bak." dedi hemen tatlı tatlı konuşarak.
Çarpılacak bak görürsünüz. Yalan söylüyor bu puşt. Daha önce on kere geldiysek meyhaneye beşin de ona beşin de bana gelmiştir. Tamam belki bana biraz daha fazla ama oda sesimden dolayı gelmiş olabilir ama benden aşağı kalır yanı da yok bu puştun.
"Abart istersen bide ." dedim hemen.
Simge "Yalan mı kaç kere aynı şeyi yaşadık. İstek parçalar tanışmak isteyenler cık cık çok ayıp birde inkar ediyorsun." diyerek suçu bana atıp yavuklusuna yaranmaya çalıştı hain.
Ateş "Demek sadece bir kere başına geldi. Peki sen ne yaptın o zaman ." dedi tek kaşını kaldırıp.
Heh şimdi anlat bakalım . Gerçi hangisini anlatacak ki. Bir keresin de adama rakı bardağını fırlatmıştı. Bir kere de masadaki meyveleri adamların başına geçirmişti. Heh birde şu var müzisyenlerin bağlamasını bir adamın kafasın da kırmıştı bu manyak. Bakmayın hanım hanım durduğuna tam bir puşt bu. Bunun yüzünden o geceyi nezarethane de geçirmiştik.
Simge " Ne yapacağım hayatım yüzüne bile bakmadan Gece ile birlikte mekandan çıkıp evimize gittik hemen."
Yersen tabi yalan sonuna kadar yalan hem de. Her defasında bir olay yaşadık. Bu yüzden bayadır gelmiyorduk. Bu akşamda kafa dağıtalım vakit geçirelim istemiştim böyle olacağını nerden bile bilirdim.
