15.bölüm

223 9 2
                                    

Saryadan~~~~~

Evet işte o malum odaya geldik. Valla ne hikmetse Kağan'la hep bu odada bir şeyler yaşıyoruz.

Şimdi ise beyefendi oturmuş bana pansuman yapıyordu. Şuan sadece patlayan dudağım kalmıştı.

İşte asıl nokta geldi. Kağan dudağıma pansuman yapacağı için baya yakındık. Gelde aşık olma.
O patlayan dudağım ile ilgilenirken. Bende dudağına bakıyorum çünkü neden olmasın.

"Dudağıma bakmaya devam edeceksen beni öpmek istediğini düşüneceğim"dediği şeyle şok olmuştum. O nerden gördü ki?

"Ben niye senin dudağına bakayım?"
"İnkar etme bakıyorsun"
"Hayır ben senin sakallarına bakıyorum"
"Sarya iyi misin çünkü ben daha sabah traş oldum o yüzden sakallarımın çıkması imkansız"
Zortlandık

"Ya var sakalların minik minik bende onlara bakıyorum işte"dedim.
Size bir sarya kuralından bahsedeceğim oda. Eğer haksızsanız bile hep haklı çıkmaya çalışın.

"Tamam sen ne dersen öyle olsun" dedi .
Gidiş o gidiş o böyle dedikten sonra ikimizde konuşmadık. O benim patlayan dudağımla ilgileniyor bende dudaklarına bakıyorum.
Acaba Kağan ruj kullanıyor mu çünkü dudaklarının rengi çok güzel.
Saryasu saçmala erkek adam niye ruj kullansın
Bu şey değil mi Ya okeyde kaybedince tebrik eden erkek.

Nedense artık dudaklarını öpmek istiyordum. Hemde fazlasıyla. Çünkü ben dayanamıyorum.
"Kağan"dedim
"Efendim"dedi
"Beni öpsene"dedim. Evet bombayı patlattım galiba. Çünkü gerçekten engel olamadım yani içimden bir ses öp öp öp diyor.

Bakışlarımı dudaklarından ayırıp yüzüne çevirdiğimde bana şaşkınlıkla bakıyordu.
Tabi sen alışmışsın utangaç kızlara ben utanmaz çıkınca şaşırdın.

Ardından bir anda dudaklarımı öpmeye başladı.
Paşam bu ne hız, sanki yıllarca bu günü beklemiş gibi.

Bende karşılık verdim tabiki. Adete dudaklarımız dans ediyordu. Öpüşmemiz derinleşirken bir anda kapı açıldı. Ben hızlıca kendimi geriye attım.

Gelen kişiye baktığımda bu kişi Berfindi. Bize sırıtarak bakıyordu. Beni süzdü 3-4 saniye ardından Kağan'a döndü.

"Abi babam senin şirkete gelmeni istiyor"
"Niye beni aramadı?"
"Abi telefonunu açmamışsın bu yüzden babam beni aradı işte abine söyle şirkete gelsin, ihtiyacımız var ona dedi" Kağan da anladım anlamında kafasını salladı.

"Sarya kanka gel bizde çıkalım aşağıya mutfağa inelim"dedi berfin. Bende hızlıca yataktan kalkıp berfinin yanına gittim. Odadan çıkmadan son kez Kağan'a baktım oda bana bakıyordu. Gözlerini kaçıran ben olmuştum.

Ben üstümü değiştirmek için odaya gittim ve bugün 2 kere çıkarmak zorunda olduğum elbisemi giydim.

Ben üstümü değiştirmek için odaya gittim ve bugün 2 kere çıkarmak zorunda olduğum elbisemi giydim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Canım elbisem çok güzel

Odadan çıkıp kapıda bekleyen berfinle beraber mutfağa indik. Herkes bir telaştaydı, çünkü bu akşam aile yemeği vardı. Yarında düğün vardı.

Aslında her şey hazırdı. Bu yüzden biz berfinle mutfaktaki koltuğa oturup çekirdek çitledik. Mükemmel aktivite tavsiye ederim.

Şimdi ise misafirler gelmişti erkekler üst katta yemek yiyordu. Kadınlar ise alt katta yemek yiyorlardı. Açıkçası aile yemeği diyince fazla kişi olmayacağını düşündüm ama gelenler 100 kişiydi neredeyse.

Asıl olay şu ki bir tane kadın tutturmuş kaç yaşındasın nereye gidiyorsun sevgilin var mı gönlünde biri var mı diye beni sorguya çekiyordu. Hayır yani cevaplarım ama vallaha da billaha da 1 saatten beri kadının sorduğu sorulara cevap veriyorum.

En son gına geldiği için işlere yardım edeceğimi söyleyip yanından ayrıldım.

Şuan amele gibi ordan şuraya buraya koşuyordum. Lan bitmiyor bitmiyor. Hayır bide erkeklerin hizmetini kadınlar yapmadığı için Kağan, yankı, Baran, Batın geliyordu.

Aslında bir taraftan iyi bir taraftan kötü. İyi tarafı biz hizmet için gitmiyorduk. Kötü olan tarafı Kağan geldiğinde sürekli bana sırıtarak bakıyordu. Her geldiğinde ise bu elbise ne diyordu.

Bak şuan gene geldi işte. Yine sırıtarak bana bakıyordu. Döveceğim en son.

Çorba için gelmişti. Yani şöyle yukarıdakilerin çorbalarını doldurtmak için gelmişti.
Bende tepsideki boş tabakları alıp hepsine tek tek çorba doldurmaya başladım.

"Sarya bu elbise sence çok kapalı değil mi?" Ben harbi bu çocuğu öldüreceğim.
"Yooo bence gayet uzunluğu iyi"dedim
"Allah aşkına bu elbisede herşeyin meydanda" dedi ardından arkamda bir şey hissettim. Bu şey Kağandı yine. Kendisi arkama geçip bana sarıldı.

Arkama dönmedim, çünkü bitmek bilmeyen çorbayı taslara dolduruyordum.
"Hayır giyebilirsin tabiki ama burda piçler çok bakarlar diy-" sözünü kestim.

"Ben istediğimi giyerim kimseye hesap verecek de değilim"dedim
"Sen istediğini giyebilirsin, bakana ben giydiririm ama benim istediğim şey bu elbiseyi benim yanımda giymen sadece ikimizin olduğu yerde"
Bu çocuk harbi uçuyordu eğer durdurmazsam gerçekten zararlı ben çıkacağım.

"Vurguncuğum hadi al şu çorbaları bak hepsini doldurdum" diyerek doldurduğum çorbaları tepsiye tek tek yerleştirip Kağan'a verdim.

"Bir kere öpsen gideceğim bak odamdaki yarım kaldı zaten" bir dakika Vurgun bey bana mı yalvarıyordu.
"Hayır öpmeyeceğim seni"
"Niye"
"Ben keyfim ve kahyası öyle istiyor"dememle yüzü soldu.
"Peki öyle olsun Sarya ben bunu bir kenara yazdım" diyerek yanımdan ayrılacakken yanağına öpücük kondurdum.

Benim yaptığım şeyle şaşırdı. Elindeki tepsiyi masanın üstüne bırakıp beni tam da dudağımın yanından öptü. Bu sefer şaşırma sırası bendeydi.

Benim bir şey dememe,yapmama izin vermeden tepsiyi tekrar eline alıp yanımdan ayrıldı. Bana da arkasından bakmak düşer.

Kendime gelip işim olan boş olan taslara çorba doldurdum. Bu sırada berfin gelmişti. Yüzünde garip bir ifade vardı.

"Noldu?"diye sordum
"Düğün ne zaman"diyip sırıttı
"Kimle"
"Abimle" diyince şaşırdım lan yoksa az önce yaşananları mı gördü.
"Ne alakası var niye evlenelim ki erken"dedim
"Hee ulan daha bir kaç saat önce öpüşüyordunuz şimdi ise tövbe tövbe"dedi açıkçası şaşırmadım.

"Yok Berfin'im evlenmeyeceğiz" ben böyle diyince pişmiş kelle gibi sırıtan bir anda soldu.
"Sen onu külahıma anlat, valla siz evliliğe gidiyorsunuz gerçi bu hızla ilk günden çocuk bile yaparsınız"
"AA çok ayıp berfinim sana yakıştıramadım, neyse sen niye geldin?"

"He çorbaları doldurduysan sofraya geçelim diyecektim ama maşallah-"sözünü kestim çünkü böyle gerek.
"Tamam berfinim hazır herşey hadi hadi"diyerek taslara doldurduğum çorbaları tepsiye dizip içeriye götürdüm. Berfinde benim peşimden geliyordu.

Biz yemekleri yemiştik, sofrayı da toplamıştık. Açıkçası o bana sürekli sorular soran teyze yine beni rahat bırakmamıştı. Yine beni yemek boyunca soru yağmuruna tutmuştu.

Sofra toplandıktan yarım saat sonra çaylar içildi. Daha sonra da misafirler gitti. Bizde hepimiz bitmiştik. Misafirler gidince ben de odaya gidip yattım çünkü çok yorgundum. Teyzeden kurtulayım derken tüm işi ben yapmıştım.

Aşiret geliniWhere stories live. Discover now