22.bölüm

205 5 6
                                    

Hatırlatma:
Kağan ise saçımla oynuyordu. Be oynadıkça uykum geliyordu.
Zaten gerisi karanlık yani uykuya dalmıştın.
Hatırlatma bitmiştir.

Uyandığımda kendi odadaydım. Açıkçası şaşırdım çünkü uyuduğumda Kağan'ın yanındaydım. demek ki o ben buraya getirmiş.

Yastığın altındaki telefonumu alıp saate baktım. Saat 9du. İlk defa erken kalkmıştım. Bence aşağıya ineyim en iyisi. Bide Kağan'ı görürsem şu uçak bileti mevzusunu konuşalım. O bana uçak bileti alsın bende ona parasını vereyim.

Telefonu şarja takıp banyoya gittim. Banyoda her zamanki gibi işlerimi halledip banyodan çıktım. Odaya tekrar gelince üzerime eşofman, tişört giyip telefonumu da yanıma alıp odadan çıktım. Neyseki oda temizdi.

Berfin'in nasıl olduğuna bakmak için odasının önüne gelmiştim. Kapıyı 2 kere tıklattım, ses gelmeyince odaya girdim. Girdiğim de odasında yoktu. Galiba kahvaltıya inmiş. En iyisi bende ineyim.

Berfin'in odasından çıkıp aşağıya indim. Rojda ve Zümra hanım hariç herkes kahvaltı ediyorlardı. Gerçeği söylemek gerekirse şaşırmıştım. İlk defa kahvaltıya inmemişlerdi.

Bende boş olan yere yani Kağan'ın yanına oturdum. Oturunca bana bakıp gülümsedi ama bu gülümseme varla yok arasıydı.

Kimseye fark ettirmeden Kağan'ın kulağına yaklaşıp fısıldadım.
"Çok geç kaldım galiba ve Zümra hanım ile Rojda yok galiba?" Kısa sürede sorduğum sorulara yanıt verdi. Tabi yanıt verirken oda benim gibi fısıldıyordu.

"Gitmediler sadece işleri olduklarını söyleyip sabah erkenden çıktılar ve geç kalmadın daha yeni kahvaltı etmeye başladık" diyince rahatladım. Hem rojdalar yoktu hem de kahvaltıya geç kalmamıştım. Normalde bizim ev olsa kahvaltı için asla uyanmam hep yatarım uyanınca da kendi kahvaltımı kendim hazırlarım.

Zaten Kağan'ın dediklerini duyunca yüzümde bir sırıtış oluşmuştu. Bunun nedeni Zümra hanım ve kızları olmamasıydı.

"Bakıyorum da halamların olamaması seni mutlu etmiş" ses Kağan'a aitti. Aslında nefes alış verişleri kulağıma çarpıyordu. Bu sırada ise ben kaskatı kesilmiştim. Hiç beklemiyordum açıkçası.

Yüzümü onun tarafına dönünce burunlarımız neredeyse birbirine değiyordu. Sadece onun duyacağı şekilde konuştum.
"Yoo ben niye mutlu olayım ki gitmelerine ki zaten geri gelecekler" ben böyle derken Kağan'ın gözleri dudaklarıma takılmıştı. Ve asıl beni şoke eden durum dudaklarını yalamasıydı.

Ben ise onun gözlerine bakıyordum.

Tam bu sırada bir öksürük sesi geldi. Ses gelen tarafa baktığımda ise Delal teyze vardı. Yani öksüren oydu. Açıkçası bu öksürme daha çok uyarı gibiydi.

Ben hemen Kağan'dan uzaklaştım. Masadakilere baktığımda herkes bize bakıyordu. Batın, Baran ve Berfin sırıtıyordu.
"Ya aile var burada" diyen kişi Batın'dı şaşırdık mı hayır.

Ardından "Ah miran abi kolumu cimcikleme acıyor ya insaf biraz" diyince bir anlığına boşluğuma geldiği için gülmeye başladım. Galiba Miran Batın böyle dediği için onu susması için çimdiklemişti.

Ben bir süre sonra gülmeyi bırakmıştım. Aslında benimle beraber Berfinde gülüyordu. Nedense mutlu oldum. Çünkü Yunus olayından(eski sevgili Berfin'in) sonra baya ağlamıştı. Hemde benim yanımda, şimdi ise gülmesi beni baya mutlu ve huzurlu etmişti.

Aşiret geliniWhere stories live. Discover now