KONSER | TEXTİNG

on altı

Selamlarr! Nasılsınız, umarım iyisinizdir.
Geçen bölüme koyduğum sınır, beklediğimden daha kısa bir süre içinde geçildi. O yüzden hepinize teşekkür ediyorum, hazırsanız bölüme geçiyorum🤍

Sınır: 70 oy 100 yorum 🩷

-------------------------------------------------------

Urku'nun dediği gibi gerçekten de buluştuğumuz günün ertesi gününde magazine düşmüştük. Bu kadar hızlı olmasına şaşırmamıştım. Hatta dün gece düşer diye düşünmüştüm, ama tahmin ettiğimden daha yavaş bir şekilde yayılmıştı. Bu sabah yayılmıştı, ama ben şimdi görüyordum.

Bilgisayarın ekranını hafifçe geriye yatırarak oturduğum sandalyede dikleştim. Bakışlarımı ekrana çevirdiğimde ilk olarak başlığı okudum;

'Ünlü oyuncu Urku Güney ve Sevgilisi Mine Saray, dün gece evden sarmaş dolaş bir şekilde çıkarken yakalandı!'

Dudaklarımda gülümseme oluştu. Eskiden her magazinle ilgili başlıkları okuduğumda şoka girerdim, 'bunlar gerçekten oluyor mu' diye. Çünkü o kadar enteresan başlıklar görmüştüm ki, kimi zaman sadece 'yok artık' diyor, başka bir yorumda bulunamayacak kadar şoka giriyordum.

Ama şimdi anlıyordum ki, her şey abartıdan ibaretmiş. Çünkü bakıldığında sarmaş dolaş değildik, sadece el ele tutuşmuştuk.

İnsan başına gelmeden anlayamıyormuş demekki.

Ekranı aşağı indirdiğimde karşıma orta uzunlukla bir yazı çıktı.

"Kısa süre önce birlikteliklerini açıklayan, Urku Güney ve Mine Saray, dün gece evden çıkarken sarmaş dolaş bir şekilde görüntülendiler. Kısa süre içinde aşklarını bu kadar güzel yaşayan çift, çoğu kişinin gözdesi oldu. Çoğu kişinin gözdesi olmasıyla birlikte dikkat çeken bu çift, Zara İpek Kılıç'ın da dikkatini çekmiş durumda. Son zamanlarda, Zara Hanım'ın, bu çifti Talk Show'a davet edeceği düşünülüyor."

Yazıyı okuduğumda gözlerim istemsizce açılmıştı. Böyle bir şey mümkün müydü gerçekten? Talk Show'a gider miydik? Beraber? Çift olarak?

İmkansız değildi, gerçek hayatta da böyle olayları gördüğüm olmuştu. Ama nedense o Talk Show'un olacağını düşünmüyordum. Çünkü... söz konusu Urku ve bendik işte.

Yazıyı okuduktan sonra ekranı aşağı indirdim. Ekranı aşağı indirmemle birlikte karşıma dört tane fotoğraf karesi çıktı. İlkinde Urku'nun evinden çıkıyorduk, ikincisinde Urku, yolun yarısında beni durdurmuş, başıma bere geçiriyordu.

Gözleri yüzümdeydi, dudaklarında gülümseme vardı. Benim gözlerim, Urku'nun gözlerinde duruyordu, şaşkın bir şekilde ona bakıyordum.

Üçüncü fotoğraf karesinde yola devam etmeden önce elimi tutmuştu.

Dördüncü fotoğrafta ise ellerimiz birbirine kenetlenmiş bir şekilde yolda yürüyorduk. Urku başını bana doğru çevirmişti, kocaman gülümsemesi yüzündeydi. Bakışlarında bir sıcaklık vardı. Sanki gerçekten aşıkmış gibi bakıyordu.

Ama gerçekten aşık değildi. İyi bir oyuncuydu. Rolünü iyi oynuyordu. Hemde çok iyi oynuyordu.

Zaten eve geçtiğinde bana bunu söylemişti. "Aşkla baktım sana." demişti. Gerçekten öyle bakmıştı.