13

20.1K 734 100
                                    

Tüm derslerim bittiğinde aşağı indim. Oğuzu arayacaktım gelip beni alması için. Zaten evde hazırlanıp direkt acar'ın evine gidecektik. Telefon 2.çalışta açıldı

Oğuz: efendim canım?

Alev: ya oğuz derslerim bitti. Gelip beni alsana burdan.

Oğuz: tamam geliyorum. Akşam acar'a gideceğiz,haberin var değil mi?

Alev: evet evet. Zaten eve geçer bi duş alırım sonra hazırlanırım birlikte çıkarız.

Oğuz: tamam güzelim. Ben çıktım şimdi. 10 dakikaya ordayım.

Alev: tamaaam!!

Oğuz gülerek telefonu kapatınca bahçedeki banklardan birine oturdum.

"Alev?."

Hayır Allahım hayır lütfen burak gelmiş olmasın lütfen. Arkamı dönmemle burak'ı görmem bir oldu. KAHRETSİN YA!

"Ne var burak?"

Burak eski sevgilim. Daha doğrusu beni aldatan eski sevgilim. 1.yılımıza girmemize 1 ay kalmıştı ama oğuz sayesinde öğrendim ki benimleyken başka kızlarla da flörtleşiyormuş. Ayrılmamızın üzerinden 5 ay geçmesine rağmen hâlâ peşimde. Sanki beni hiç aldatmamış gibi. Yüzsüz. Acar ve oğuzla sayamayacağım kadar çok kavga etmişti. Bazılarında abim de vardı. Yok bu çocukta utanma,arlanma,akıllanma hiç biri yok!

"Aramız kötü mü hâlâ?"

"Sıkıntılı mısın burak?"

"Ya alev.."

"Burak,zorlama istersen?",

"Alev konuşalım, lütfen.."

"Ya siktirip gitsene konuşmak istemiyorum!"

"Alev-"

"Lan konuşmak istemiyorum diyor kız anlamıyor musun yavşak burak?"

Oğuz burağın yakasından tutup sarstı. Bakmayın bize karşı minnoş olduğuna iş kavgaya gelince,özellikle benimle ilgili bir şeyse içinden canavar çıkıyor çocuğun. Kavgaların aranan yüzü de diyebiliriz.

"Oğuz,sen karışma!",

"Senin ben beynini sikeyim amına koyduğumun çocuğu! "

"Ne işin var lan gene alevin yanında?"

Evet arkadaşlar bu ses acar'a aitti. Geldi yakışıklı minik bebeğim!

"Anlamıyor ki yavşak. Kaybolman için 3 saniyen var burak."

"Tamam! Tamam oğuz,gidiyorum."

Oğuz yakasını bırakınca Burak yanımızdan uzaklaştı.

"Ne diyordu yine orospu çocuğu!?"

"Of oğuz aynı şeyleri söyleyip duruyor. Konuşmak istiyorum alev yok aramız kötü mü alev."

"Az kaldı sikerim ben bunu,kaşınıyor."

"Valla acar doğru söylüyor. Sabrımı sınıyor bu çocuk benim. "

"Tamam sakin olun canlarım. Ağzının payını alıp gidiyor zaten. Hadi biz de gidelim artık."

"Acar seni de bırakalım mı yavrum?"

"Yok oğuz,caneri almaya gidiyorum ben."

"Oo tamam selam söyle. Akşam sendeyiz zaten."

"Tamam hadi görüşürüz.",

"Görüşürüz."

Oğuzla arabaya geçtik. Kemerimi takarken oğuz konuşmaya başladı

"Bak valla az kaldı. Bu çocuk benim sabrımı sınıyor. Hayır akıllanması da yok ki. Hiçbir şeyden anlamıyor. Dövüyoruz anlamıyor,sövüyoruz anlamıyor. Hayır ne yapalım yani? Ne istiyor?

"Ya oğuz ben de anlamıyorum ki. Hayır sanki aldatan kendisi değilmiş gibi davranıyor bir de daha çok deli oluyorum. Konuşmak istemediğimi kaç milyon kez söyledim sen biliyorsun. Akıllanmıyor bu çocuk."

"Ben sana en başında dedim bundan olmaz ,sevgili olma diye ama dinleyen kim ki?"

"Ya oğuz nerden bilecektim ama aldatacağını? Gözüm kör olmuştu o zaman."

"Senin ben aklını sikiyim."

"Ya of tamam sus! Yüzüme vurma!"

"Tamam be!"

______________

Yanaklarını sıkınca telefonumu çıkartıp storylere bakmaya başladım. 10 dakika sonra eve gelmiştik zaten. Hemen oğuzun yanından ayrılıp eve geldim. Duş alacaktım ve sonrasında hazırlanıp oğuzla gidecektik.

____________________________

Duştan çıkıp saçımı kuruttum. Sonra da üzerime rahat bir şeyler giydim. Telefona gelen bildirimle telefonu açıp baktım.

acar: çıktınız mı?

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

acar: çıktınız mı?

alev: hayır daha çıkmadık. Birazdan çıkarız,ben de tam oğuzu arıyordum.

Acar: tamam güzelim. Caner seninle tanışmak için sabırsızlanıyormuş.

NE GÜZELİM Mİ?!?! ERİDİM BİTTİM OĞLUM.

Alev: ben de sabırsızlanıyorum!!

Acar: bekliyoruz o zaman.

Alev: yarım saate ordayız.


Hafif bir makyaj yaptıktan sonra oğuzu arayıp hazır olduğumu söyledim. O da hazır olduğunu söyleyince aşağı indik. Arabaya binince acar oğuzu aradı.

"Geliyoruz yavrum. Çıktık şimdi. İstediğiniz bir şey var mı?"

"Tamam. Yarım saate falan ordayız."

"Tamam hadi görüşürüz."

Sadece oğuzun cevaplarını duymuştum. Caner acar'ın hem kuzeni hem de en yakın arkadaşlarından biridir. Bu yayın işlerine girmesinde caner'in katkısını hiçbir zaman inkar etmemiştir. Ama ben kendisiyle hiç yüzyüze tanışmamıştım. Bugün tanışacaktık. Oğuzla pastaneye girip bir şeyler aldık. Caner'in çok sevdiğini söyleyip meyveli pasta almıştı. Normalde oğuz assssla meyveli pasta almaz. Caner için almıştı ama. Bir şeyler daha aldıktan sonra arabaya bindik. Yaklaşık 20 dakika sonra acar'ın evine gelmiştik. Acar'ın evi 2 katlı bahçeli müstakil bir evdi. Ailesinin durumu zaten gayet iyiydi ama yayınlardan veya sponsorluklardan kazandığı parayla almıştı bu evi. Genel olarak ekip yayını açacakları zaman hep buraya toplanırlardı. Ben o yayınlarda hiç gözükmemiştim. Bazen acar'ın ablası burda olduğu için geliyordum. Acar'ın ablası sinem abla beni çok severdi. O bizden baya büyük hatta evli. Bir kızı da var,2 yaşında. Bazen acar'ın yanına gelirler kalmaya biz de dışarıda görüşürüz. Arabadan inip ön kapıya geldik. Oğuz hemen kapıyı çaldı

minik bebeğim(yarı texting)Where stories live. Discover now