minik bebeğim(yarı texting)

21

Dersim bitmesiyle acar'ın kapıda belirmesi bir olmuştu. Sınıftaki herkes çıkınca acar masanın üzerine oturdu bende önüne geçip bacaklarının arasına girdim. Beni kendine çekip sarılınca aramızdaki boy farkı acar oturduğundan dolayı en aza inmişti. Kafam şuanda acar'ın omzuna geliyordu.

"Acar boğulacağım şimdi!!"

Acar kollarını gevşetip yüzüme masum masum baktı. Bu haline dayanamayıp yanaklarını sıkmaya başladım

"Kızım dur ya!"

"Hayııır!!"

Yanaklarını sıkmayı bırakınca fark ettim ki suratı kıpkırmızı olmuştu. Pişman olup yanağını öpmeye başladım. Bu halime gülüp o da beni öptü.

"Diyorum kiii.. bundan sonraki derslere girmesek? Bana gitsek? Yemek yesek? Zaten sonra oğuzlar gelecek. Korkma bir şey yapmam;)"

"Asıl sen korkma,ben bir şey yapmam;)"

Acar bunu dememi beklemiyor olacak ki kahkaha attı. Şöyle gülmesene oğlum eriyorum!

"Yani bu evet demek mi oluyor? Gidelim mi?"

"Ee sevgilimi kıracak halim yok.. gidelim."

Acar masadan kalkmadan saçlarımın arasına öpücük kondurup ayağa kalktı. Motorunun olduğu yere geldiğimizde arkadan kaskını çıkardı ve bana döndü. Kaskı takmadan önce burnumu öpmeyi unutmadı. Kaskı taktıktan sonra acar motora bindi. Ardından elimi tutarak binmemi sağladı. O motoru çalıştırırken ben çoktan kafamı sırtına koymuştum..

____________________

Acar'ın evine geldiğimizde bahçede koşan lilayı görmeyi beklemiyordum. Lila, acar'ın köpeği.. aşırı tatlı bir köpek o bize doğru koşarken biz çoktan motordan inmiştik. Acar lila'yı kucağına aldığı sırada bir eliyle de belimi tutuyordu. Beni içeri doğru yönlendirirken lila ona bir şeyler anlatıyor gibi havlıyordu.

"Sen beni mi özledin kızım?"

İçeri girdiğimizde lila kendini yere atıp acar'ın onu sevmesi için göbeğini gösterdi. Acar onu severken,ben de onların bu sevimli halini izliyordum.

"Ya acar bırak artık lilayı!"

"Güzelim? Sen lila'yı mı kıskandın?"

Acar sırıtıp bana doğru yaklaşırken ben de geri geri gidip ona cevap verdim.

"Hayır kıskanmıyorum. Özledim özledim diyip durdun ama liladan kafanı kaldırmadın."

"Sen baya kıskandın."

Sonunda gidecek yerim kalmayınca acar ve duvar arasında sıkışıp kalmıştım. Hoş bu halimden gayet memnundum. Acar bir elini belime atıp diğer eliyle yanağımı okşadı. Gözleri dudaklarıma kayınca otomatik olarak benim de gözlerim dudaklarına kaydı.. dudaklarıma yaklaştığı sırada ensesinden tutup ben öpmeye başladım. Yüzünü iki elim arasına alıp öpmeye devam ettim. Acar'ın bu seferki öpüşü hasret giderir gibi bir öpüştü. Zaten inkar etmezdi bunu.. birden beni kaldırıp kucağına aldı. Ben de ani refleksle bacaklarımı sırtına doladım. İkimizde soluksuz birbirimizi öpüyorduk ama asla şikayetçi değildik. Ben kucağındayken acar koltuğa oturup benim de kucağında daha rahat oturmamı sağladıktan sonra kısa süreliğine dudaklarımızı ayırdı. İkimizde hızlı hızlı nefes alıp veriyorduk. Acar bu halimize sırıtıp dudaklarımızı tekrar birleştirdi. Bu sefer öpüşmemiz derinleşirken dillerimizde araya girdi. Acar alt dudağımı dişlerinin arasına alıp çekiştirdiği sırada ağzımdan kısık bir inilti döküldü. Canımın acıdığını düşünerek ısırdığı yere küçük öpücükler bıraktı. Bu sefer ben alt dudağını onun yaptığını yapmadım tabii ki.. ben alt dudağını emerken acar da elini sırtımda gezdiriyordu. Öpüşmemizi bölen maalesef kapı sesi oldu. Acar bir bana bir de kapıya baktı.