minik bebeğim(yarı texting)

48

Teyzem yemek hazırlıyor, sinem abla koltukta uzanıyor oğuz, ben ve acar da sanemle ilgileniyorduk.

"hadi bücür, oğuz de artık o- ğuz."

"oğuuzz rahat bırak kızımı!"

"abla durur musun söyleyecek ben inanıyorum.."

"çok beklersin! Söyleme dayıcım sakın."

"ayy yemin ediyorum 3 tane çocukla uğraşıyoruz!"

"valla doğru söyledin alev."

Sinem abla kalkmaya çalıştığı sırada

"ne oldu sinem abla?"

"su alacaktım güzelim."

"saçmalama! Söylesene bana ben getiririm aa!"

"yeterince zahmet verdim zaten alev.."

"ay abla ne zahmeti saçmalama! Su getireceğim alt tarafı."

"çok sağ ol alev cidden."

Sinem ablaya gülümseyip mutfağa gittiğim sırada teyzem de oturma odasına girdi.

"yemek hazır gençler, biraz dinlensin hazırlarım."

"eline sağlık sultan abla. Gel otur sende yoruldun."

"kız ne yorulması saçmalama!"

Sinem abla gülerken ben de mutfağa girip su doldurdum. Belime sarılan bir çift kola gülümseyip ellerimi acarın koluna sardım. O da kafasını boynuma koydu

"güzelim benim.. iyi ki benimlesin.. sen olmasan ben ne yapardım ya.. çok teşekkür ederim sana gerçekten..."

"acar bir kere daha teşekkür edersen döveceğim seni artık!"

"hmm"

Dudaklarını boynuma sürterken gıdıklanıp kafamı eğdim

"yaa acar!"

"bebeğim benim.."

Arkama dönüp kollarımı açtığım gibi sıkıca sarıldı bana. Kollarımı ensesinde birleştirip bu sefer ben boynunu öptüm.

"ay çekil hadi! Su bekliyor ablan"

"özledim seninle uyumayı.. bu gece benimle uyu."

"bakarız. Şimdi çekil bakayım."

Dudağıma öpücük bırakıp kollarını bedenimden ayırıp oturma odasına yöneldi. Suyu sinem ablaya verip teyzemle masayı hazırlamaya başladık. Hep birlikte masaya otururken ben de sinem ablaya tepsiye hazırladığımız yemeği götürdüm. Doktor bir süre yataktan kalkmasını yasaklamıştı. Yemeği verip yemesine yardımcı olabileceğimi söyledim ama kendisi yiyebildiğini söyleyip beni de yemek yemeye gönderdi. Hep birlikte yemek yerken acar saneme de yemek yediriyordu.. acar o kadar iyi bir baba olacak ki.. oğuz da acarın yanındaki sandalyede oturmuş sanemi eğlendiriyordu. Sanem eline aldığı patates kızartmasını oğuza uzatıp

"oyuz ye."

*oğuz diyor ama daha yeni konuşabildiği için harfler farklı oluyor.*

"aha! Vallaha oğuz dedi! Duydunuz oğuz dedi!!! Prensesim bee!!!!"

"dayıcım ne anlaşmıştık? Bu oğuzun adını söylemek yoktu hani?"