Kırık Kalpler

12.Bölüm:Öfke

Ares'in zoruyla beni o eve bırakmıştı, ama beni evime bırakmaya gittiğimiz süreçte asla konuşmadık. Sadece arada sırada çalan radyonun sesi vardı.

"Burada inebilirim."

"Daha evine gelmedik."

"Burada inebilirim dedim."

Kenarda durdu ve kapıyı açıp dışarı çıktım. İndiğim yer Lidya Pastanenin karşısıydı yani eve çok yakın olan bir pastaneydi. 

Nick'in üvey annesi için babam hala hastanedeydi ama Nick evdeydi. Bana çok sinirlenecekti bu kadar eve geç gelmeme merak etmesi normaldi. 

Ben bu akşam ne yaşamıştım bilmiyorum. Niye Ares beni öpmüştü neden ben kendimi hemen geriye çekmemiştim, bilmiyorum. Karmaşık duygular içerisindeydim. Ne yaptığımı bile bilmiyordum. Evin önüne geldiğim zaman yukarı baktım. Balkonda oturmuş kahve içen Nick'i gördüm.

Sinirli bir yüzle bana baktı ve sonra kahvesini alıp içeri girdi.

Hazır değildim. Kavga etmek istemiyordum. Kesin üstüme gelecekti.

Merdivenlerden dairemize çıkıp anahtarla evin kapısını açtım o anda kapıda dimdik duran Nick'le karşılaştım.

"Neredeydin?" 

Sesi sert geliyordu. Nick'in yanından geçip odama doğru gittim. Kapıyı sertçe kapattı ve yanıma geldi.

"Ayrıca Ares'in seni bıraktığını gördüm. Boş yalanlarla beni geçiştirme."

Nefes verdim ve ofladım.

"Evet. Aresin yanındaydım. Bir sorun mu var?"

"Gerçekten soruyor musun? Gerçekten soruyor musun bunu bana Minal ciddi ciddi. Sabah seni uyardım onunla takılmanı istemiyorum diye üstelik gecenin saatinde hatta sabah oldu bile diyebiliriz, Aresin yanından geliyorsun farkında mısın? Saat 4de Aresin yanından geliyorsun. Bütün gece oradaydın demek oluyor. Farkındasın değil mi?"

Sinirli bir şekilde ona baktım.

"Ne demeye çalıştığının farkında mısın? Ne ima ediyorsun neye gönderme yapıyorsun. Herşeyi çok yanlış anladın. Öyle birşey yok Nick ne saçmalıyorsun sen. İnanamıyorum böyle pis birşeyi düşündüğüne. İnanmak dahi istemiyorum. Asıl sen ne kadar saçma şeyler söylediğinin farkında mısın?"

Bir rahatlar gibi oldu.

"Tamam konuyu değiştirme. İyi ki yanlış anlamışım yani yoksa doğru falan anlasaydım. Neler yapabileceğimi düşünemiyordum. Ayrıca şu Ares denilen çocukla görüşmeyeceksin. Birde o zaman bu saate kadar Aresle ne yapıyordunuz? Merak etmemde bir sakınca yok herhalde."

Gözlerimi devirdim.

"Oturduk Nick. Anlıyor musun? Oturduk. Bu kadar."

"Başka birşey olmadı yani. Öyle mi?"

"Öyle Nick ne olmasını bekliyorsun pardon da haddinin sınırlarını aşma bence böyle devam edersen cidden olacaklardan ben sorumlu değilim. Gerçekten farkında mısın bana bu  yaptığın muameleden yüzüne tokat atmamak için zor durduğumun?"

"Aresle görüşmeni istemiyorum Minal."

"Buna sen karışamazsın Nick."

"Karışırım."

"KARIŞAMAZSIN DİYORUM."

Yere baktım sonra Nick'e 

"Bak bana şimdi çık odamdan derhal. Odamdan çık Nick. ÇIK."