18. Bölüm: Yüzleşmek

3 1 0
                                    

3 ay sonra...

Karanlık bir gecede sessiz bir karınca tınısı gibi manzaramdaki insanların konuşmaları, adımları ve ardı ardına kayan yıldızlar.

Alt katımda kavga eden bir annem bir ikizim vardı. Miren.

Evet, İzmirdeydim. Beni bir şekilde getirdiler her ne kadar istemesem de.

Sabah psikolog randevum vardı ve 3 ay kadar İzmirdeydim aynı zamanda psikolojik tedavi görüyordum. Psikolog abla Nilüfer Çiçek. Zamanın en iyi psikologlarından. 

Bana diyor ki;

"İnsanları kaybetmekten korkuyorsun, onun sana öyle birşey yapacağını ya da gerçekleşmiş kötü bir şey yaptığında, hayır o yapamaz diyorsun. Kabul etmiyorsun, onları kaybetmemek için."

Ve şöyle de diyordu;

"Bu zamana kadar fazla üzülmene rağmen hala üzülmeye çalışıyorsun mutlu olmaya çalışmıyorsun çünkü hayata küsmüşsün yaşamını yitirmişsin sadece ruhun yaşıyor bu dünyada kendin zaten bitmişsin. Buna rağmen geri dönebilirsin Minal. Sana tavsiyem kaçma. Eğer İzmirden eski erkek arkadaşın için İstanbul'a kaçıyorsan kaçma. Ve Ares ile aranız bozulduğu içinde İstanbuldan İzmir'e kaçma! Ve asla başkaları için hayatını son vermeyi çalışma, hayatı sevmeye çalış. Yoksa gerçekten bu hayattaki ömrün gitgide kısalacaktır ve bunun asla farkına varmayacaksın. Çünkü sen zaten yoksun ama geri dönebilirsin."

"İzmir'den İstanbul'a kaçma, İstanbul'dan İzmir'e kaçma." Kaçmamalısın, kaçmamalıyım.

Belki de yüzleşmeliyim. Norl ile Ares ile.

Ve belki de yardım almalıyım, ve belki de Ares'e bir şans vermeliyim. Belki de hayatı yaşamaya çalışmalıyım, kendimi mutlu etmeli, eğlendirmeliyim.

Mesaj kutuma girdim ve Daria'ya yazdım.

"Belki hayatta eğlenmeliyim Daria? Ne dersin?"

Ve sonra tekrar yazmaya başladım.

"Belki de yüzleşmeliyim."

Daha sonra penceremi kapattım ve aşağı katta yani annemlerin yanına indim.

"Kızım."

"Anne, Miren nerede?"

"Odasında. Ne oldu ki?"

"Hiçbir şey."

Odasına doğru gittim. 

Kapının tam önündeydim, kapıyı açıp açmamak konusunda kararsız kaldım ve açtım.

Miren kitap okuyordu ve aniden bana baktı, şaşkın gözleri ile.

"Mi-Mi-Minal?"

"Evet Miren. Seneler önceki yaptığın yanlış ile ilgili açıklamanı bekliyorum. Belki de açıklamanı dinlemeliyim diye düşündüm."

Yanına, yatağına oturdum.

"Minal gerçekten çok özür dilerim sadece sevdim ve bunun ne kadar yanlış olduğunu biliyorum ki zaten yakın bir zaman da anladım. Lütfen beni affet, o kadar pişmanım ki ne diyeceğimi bilmiyorum."

"Öyle mi Miren? Kardeşim benim, eğer Norl benimle sevgiliyken seninle çıkıyorsa, benimle ayrılıp seninle çıktığı zamanda birgün seni bırakacağını bilmen gerekti. Eğer bunu bana yapıyorsa neden sana yapmasın ki neden başkasına yapmasın?"

"Gerçekten o kadar çok haklısın ki, o kadar çok gerizekalıyım ki görüyorsun işte halimi, daha ne yapmamı bekliyorsun Minal. Seninle barışmak için süründüm zaten."

Nefesimi aldım ve yavaşça verdim.

"Bak Miren ben buraya ani bir şekilde geldim ve hala sana kızgınım seneler önce neyse şuanda da o duyguyu yaşıyorum. Ve şuan sana diyecek bir şey bulamıyorum. Sadece yıllardır sormak istediğim bir soru var onu soracağım. İnsan kardeşine bunu yapar mı?"

"Minal, gerçekten bak çok özür dileri-"

"Artık hiçbir önemi yok Miren."

Hızlıca kapıyı kapatıp odadan çıktım.

"Minal. Annecim noldu?é

"Öylesine konuşmaya gelmiştim anne ve bugün burada yatacağım bu katta kalacağım."

"İnanmıyorum annecim bu çok güzel bir haber gel hadi eski günlerdeki gibi televizyon izleyelim."

Gülümsedim. Annem bir çocuk gibi sevinmişti, onu böyle görmek gerçekten çok güzeldi.

"Olur annecim."

Kırık KalplerWhere stories live. Discover now