"Nasıl arenin yanında mutlumusun ecmel hanım"
Duyduğum sesle arkama bakmıştım sesin sahibi karanın ta kendisiydi
"Evet hemde çok mutluyum"
"Sevindim senin adına emeklerimi iki dakika'da yok edip areni arşa çıkardın"
"bu oyunu sen başlattın ben devamını getirdim"
"Ben oyun falan kurmadın sadece gitmen için mantıklı bir açıklama yaptım yüce Leo'ya"
"Evet karan çok mantıklı açıklamaydı mızmız güçsüz birde ne vardı hee buldum dayanıksız asıl sen benim emeklerimi çöp ettin"
"çok bencilsin ecmel o kadar sana vakit ayırdım anlayışlı davrandım şatomdan bile kaçarak gittin hemde beni düşman gibi gören arenin yanına"
"Ne yapmamı bekliyordun seni alkışlamamı karan annemi babamı öldürdün ama annemin karnında beni öldürmeyi becerememişsin el mahküm bende yaşamak zorundayım eee banada çok emek sarf ettin hakkını helal et ben düşmana karşı gazaya gidiyom dememi mi bekliyordun yada şatoda kurban edilecek kuzu gibi yüce Leo dan emir alıp beni öldürmeni mi bekleseydin hangisi senin beklentini karşılardı"
Karan üstüme yürümeye başladı çok kızgın görünüyordu geri geri gidiyordum
Dengemi kaybetmiş düşecekken karan beni belimden tutup kendisine çekmişti çok yakındık birbirimize sıcak nefesi yüzüme değiyordu soğuk kanlı duygusuz adam maskesini indirmiş gibiydi farklı aurası vardı tutkulu bakışlarıyla gözlerime bakıyordu ahh o bakışları kalbimi yakıp küle çeviriyordu anlayamadığım şekilde arsızca tebessüm edip dudaklarıma bakmaya başladı git gide yüzüme daha çok yaklaşıyordu öpecekmiydi beni tehlikeli yakınlık kalbimin çok hızlı atımasına sebep oluyor heycandan yanaklarım yanıyordu gözlerimi kapattım güzel kokusu beni mest etmişti kullağımda sıcak nefesini hisediyordum
"Sana kaç kere dedim düşmanın yüzüne aval aval bakma hamle yap yoksa düşman güzel yüzüne yumruğu indirir"
Duyduğum erkeksi sesle gözlerimi açmıştım bana çok kitap okuyup film dizi izlemek yaramamış ne zanladiyordum gerçekten karanın beni öpeceğinimi beni tuzağa düşürdü pislik ondan etkilendiğimi anladı onun için arsızca tebessüm etti koca bir aptaldım işte ayrıca rezil oldum of ya bunlar hep yokluktan başıma geliyor
"Karan tatlım burdamıydın her yerde seni arıyordum"
Lidya denen kadın tıpkı arenin dediği gibi sevimli görünmeye çalışıyor gibiydi ama bakışlarından kıskandığı çok belliydi Karan belimi bırakıp hiç birşey demeden gitti Lidya yanıma yaklaşıp
"Tatlım ne yapıyordunuz burada"
"Konuşuyorduk önemli birşey yok yani"
Lidya saçımla oynamaya başladı
"Nasıl bir konuşmaki bu dip dibeydiniz"
Saçımı çekmeye başladı manyak kadın elinden tuttuğum gibi kolunu büktüm
"Konuşuyorduk dediysem öyledir uzatmana gerek yok bir daha benden izinsiz vücuduma ellerini sürme aksi takdirde bu kadar nazik olamayabilirim"
Kolunu tutup ittirdim arkama bakmadan çıkıyordum balkondan
"Bu hadsiz davranışının bedelini ödeyeceksin"
YOU ARE READING
paralel evrende Aşk⚡❤⚡
Fantasy"Yokluğunda harabeydi gönülüm Kalbim sen diye atardı Şimdi sensiz sesiz kaldı atmıyor artık eskisi gibi yağmurda ansızın çıkan gökkuşağımdın dikeni batsada acıtmayan gülümdün sen benim nefesimdin Bedenime yokluğunun acısını ölümün soğuk nefesi gibi...
