"bakarmısınız buralarda karabasan mağrası varmış ne tarafta acaba"
"Hemen solda dümdüz gidin görürsünüz"
"Teşekkür ederim"
Tıpkı rüyamda gördüğüm gibiydi iğrençti
"Hoşgeldin Ecmel birine haber verdin mi gelirken"
"Hayır kimseye haber vermedim"
"İyi yapmışsın"
"Sadede gel cadı beni neden çagırdın"
"Anne babanla alakalı gerçekleri öğrenmen için"
"Tamam söyle gerçekleri"
"Anlatarak olmaz görmen gerek"
"Nasıl yani"
"Saçının telini isinin yazılı olduğu kağıda koy elini yılan kanına sok kağıdın üstüne bastır birbirinden yetenekli olan kadim dostlarımın bulunduğu büyülü kaseye atacağım daha sonra duvar görünümlü kara kutuya gireceksin orada herşeyi göreceksin kabul ediyor musun"
"Nasıl yani orası duvar değilmi"
"Bakıldığında duvar gibi görünüyor bak dokunuyorum taş kara kutuya herkes giremez kadim dostlarımın yardımı gerek"
"Anladım kabul ediyorum"
"Gel bakalım dedikerimi yapalım"
"Neden bu işlemleri yapıyoruz"
"Kara kutunun seni kabul etmesi için bu kağıdı kadim dostlarım kara kutuya iletecek kutu öyle acılacak"
"Tamam başlayalım"
İşlemler bitmiş duvar görünümlü kara kutu açılmıştı her taraf karanlıktı iki tane korkunç yaratık üstüme geliyordu cadı içeri girmemişti
"Cadııııı cadııı neredesin sen niye kaçtın kutu açılsana siz neden üstüme geliyorsunuz"
"Gel bakalım buraya bu kutuya giren çok zor çıkar sen kara kutuya aitsin artık haaaaaaaa haaaaa"
İki yaratık beni yerlerde sürüklüyordu
"Buda nedemek oluyor ben geçmişte yolculuk yapacaktım burada ne işim var"
"Ne geçmişte yolculuk mu ahh cadı kandırmış seni burası yaratıkların evreni beş kademeli evren buraya aitsin kara kutunun oyuncağı oldun haaaaaaaa"
Ne yaratıklar evrenimi bu nasıl saçmalıktı böyle buradan kurtulmam lazım ama nasıl bilmiyordum çok korkunç yerdi her taraf karanlıktı iğrenç yaratıklar vardı
"bursı birinc kademe seni beşinci kademeye getireceğiz zindana kara kutudan emir gelene kadar orada kalacaksın gözlerini bağlayın şunun zindana getirin"
YOU ARE READING
paralel evrende Aşk⚡❤⚡
Fantasy"Yokluğunda harabeydi gönülüm Kalbim sen diye atardı Şimdi sensiz sesiz kaldı atmıyor artık eskisi gibi yağmurda ansızın çıkan gökkuşağımdın dikeni batsada acıtmayan gülümdün sen benim nefesimdin Bedenime yokluğunun acısını ölümün soğuk nefesi gibi...
