Canhıraş

14.5K 285 92
                                    

Bu şarkı o kadar güzel ki. Bence tam bu bölüme uygun.

Biraz acılı bir bölüm olabilir.

İyi okumalar.

🥺🍀😢

Canhıraş;Yürek parçalayan, dayanılmayacak derecede keder veren acı.

Nefes alamıyordum. Sanki sadece ben ve onlar vardı. Müziğin sesini duymuyordum. İnsanlar dans etmeyi bırakmış gibiydi. Karan kızın kulağına eğildi. Gitmek istediğini söylemişti galiba çünkü elinden tutup dışarı çıktı hâlâ olduğum yerdeydim. Dişlerimi sıkıp az önce onların geçtiği yerden geçip dışarı çıktım. Ceketimi almamıştım hava soğuktu. Taksi bekliyordum. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki nefes alamıyordum.

"Efsun?" Omzuma dokunan Mert'e baktım.

"Bir şey mi oldu? Neden dışarı çıktın? Arkandan seslendim ama duymadın bile."

"Mert beni bir yere götürmeni istesem götürür müsün?" Zar zor konuşuyordum. Sesim titriyordu.

"Nereye?"

Valeden arabasını istedi. Vale arabasını getirince konumu söyledim. Karan'ın evine gidiyorduk.

"Ne oldu, neden gidiyoruz oraya?"

"Lütfen soru sorma Mert." Başıyla onayladı.

Normal bir arkadaşı olabilirdi. Hayır, hayır Karan'ın hiçbir zaman normal bir kız arkadaşı olamazdı. Nasıl bana bunu yapardı? Evet önceden de çok hareketli bir gece hayatı vardı ama o günden sonra her şeyin farklı olacağını düşünmüştüm.

Büyük demir kapının önünde durduğumuzda kapıyı açıp indim. Mert'te ardımdan indi. Elimle onu durdurdum. Demir kapıyı açıp bahçeye girdim. Arabası buradaydı. Evine getirmişti onu. Alacaklı gibi zili çaldım. Titreten elimi kaldırıp kapıya sertçe vurdum. Kapı açıldı. Karşımdaydı. Gömleğinin birkaç düğmesi açıktı. Saçları dağılmıştı Gözlerine baktım. Beni gördüğüne şaşırmamış gibiydi.

"Kimmiş?"

Arkasından kapıya doğru bakan bardaki kadındı.

"Niye geldin?"

Boş boş bakmayı kesip konuşmuştu. Midem bulanıyordu. Sesini duymak midemi bulandırıyordu. Sanki çok komik bir şey söylemiş gibi gülmeye başladım. Her zaman yaptığını yine yaptı. Kaşlarını çattı.

"Sen içerde bekle." Arkasındaki kadını içeriye doğru itip kapıyı kapattı. Gülüyordum hâlâ deli gibi gülüyordum. Kolumdan tutup kapıdan uzaklaştırdı. Bahçenin ortasında kolumu bırakıp konuştu.

"Kendine gel delirdin mi, ne işin var burda?" Gülmeyi bıraktım.

"Onu da beni öptüğün gibi mi öptün, bana söylediğin o güzel şeyleri ona da mı söyledin?" Konuşmasına fırsat vermeden tekrar konuştum.

"O söylediğin sözlerin hepsi yalan mıydı ha söyle yalan mıydı?" Yumruk yaptığım ellerimi sertçe omuzlarına geçirdim. Tepki vermiyordu. Ellerimi tutup durdurmadı.

"Son birkaç haftadır sürekli aklımdasın Efsun." Omzuna vurdum.

"Hep seni düşünüyorum Efsun." Bir kez daha vurdum.

HazWhere stories live. Discover now