Haz

Nergis

Dengesizdi. Bir sonraki hamlesini asla belli etmeyenlerdendi. Burnunun ucu burnuma değdiğinde konuşmak için dudaklarımı araladım. Boşta olan eliyle yüzüme dokundu baş parmağı dudaklarımın üzerindeydi.

"Biliyorum Efsun adi herifin tekiyim. Sana o gün onları söylememeliydim haklısın." Parmağını dudaklarımda hafifçe gezindi. Aklıma ilk geleni yaptım. Parmağını ısırdım. Acıyla inleyerek parmağını çekmeye çalıştı. Dişlerimi daha fazla bastırdım.

"Efsun! Köpek misin? Bırak parmağımı koparacaksın." Koparmak istiyordum zaten. Ellerimi serbest bıraktı. Elini kalçama götürüp sertçe sıktığında inledim. Parmağını ağzımdan çekti. Dişlerimin izi kalmıştı. Gülümsedim.

"Beter ol!" Sinirle bana baktı. Hâlâ gülüyordum.

"Başkasının yanında prenses benim yanımda kuduz köpek."

"Sensin köpek. Güzel davrandım da ne oldu? Yine üzülen ben oldum." Artık gülmüyordum. İkimizde sessiz kaldık. Çıkmak için kapıya yöneldim, kolumdan tutup izin vermedi.

"Efsun tamam anlıyorum bana kızgınsın beni affetmeni de beklemiyorum ama Aras'tan uzak dur. Gerçi sen uzak dursan o bırakmıyor." Vücuduma baktı.

"Sana dokunan ellerini kıracam!""

"Bundan rahatsız olmuyorum Karan. Seni ilgilendirmez. Ben seni affetsem bile o küçük kız çocuğu seni affetmecek." Durdum derin bir nefes alıp devam ettim.

"Bunu anlaman için daha ne kadar söylemeliyim bilmiyorum. Bana dokunma benden uzak dur!" Bana yaklaştı.

"Olmuyor Efsun. İstesem de uzak duramıyorum senden. Uzak durmaya çalıştıkça daha yakınında buluyorum kendimi." Kolumu çektiğinde göğsüm göğsüne değdi. Dudaklarıma bakıyordu.

"Karan.." sesim yalvarır gibi çıkmıştı. Beni yine etkisi altına almıştı aptal kalbime söz geçiremiyordum. Ellerimi son kez omuzlarına vurup uzaklaştırmaya çalıştım.Olmadı, dudaklarıma yaklaştığında gözlerimi kapattım. Dudaklarını dudaklarımda hissettiğim an Aras'ın sesi duyuldu.

"Efsun orda mısın?" Karan'ı kendimden uzaklaştırdım.
"Piç-" elimle ağzını kapattım.

"Evet geliyorum." Aynadan saçlarımı ve elbisemi düzelttim. Karan'ı kenara ittim. Anahtarı çevirip çıktım.

"Seni görmeyince gittin sandım." Hafif bir tebessüm ettim. Elimi koluna atıp tekrar misafirlerin bulunduğu bölüme gittik. Sıkıcı çello sesi yoktu dans müziği vardı. Nesrin ve Samet dans ediyordu. Aras boğazını temizlediğinde beni dansa kaldırmak istediğini söyleyecekti.

"Bu dansı bana lütfeder misiniz leydim?" Elini uzattı. Kabul ettim. Elini tuttum, dans pistine doğru ilerledik. Elini belime koydu, bende omuzlarına götürdüm. Gözünü kırpmadan yüzüme bakıyordu. Gözlerimi diğer dans edenlere çevirdim. Merve ve Karan dans ediyordu. Bu görüntüyü görmeye dayanamadım. Başımı Aras'ın göğsüne koydum. Aras'ın burnunu saçlarıma getirdi. Derin bir nefes aldı.