Yıl Dönümü

10.6K 281 33
                                    

"Kıskanç bir adamsın Avcıoğlu, hep böyleydin ama, alış Avcıoğlu. Efsunla beni böyle görmeye alışsan iyi olur."

Karan tekrar Aras'a doğru yürüdüğünde elimi göğsüne koyup durdurmaya çalıştım.

"Karan dur!" Gözleri Arastaydı, öldürecekmiş gibi bakıyordu.

"Ne oluyor burada?" Nesrin de benim yanıma geldi. İkisinin arasında duruyorduk."Aras! Burnun kanıyor. Karan mı yaptı bunu?" Karan bakışlarını onlardan çekip elimi göğsüne koymuş olan bana çevirdi. Gözleri koyulaşmıştı, yüzü öfkeden kızarmış ve gerilmişti.

"Yapma.." dedim sadece dudaklarımı oynatarak. Bakışları dudaklarıma kaydı. Ne dediğimi anlamıştı bir adım geri gitti elimi göğsünden çektim. Gözlerini kapatıp başını eğdi.

"Karan niye yaptı bunu?" Yine kimse cevap vermedi. "Cevap versenize bu kargaşanın sebebi ne?" Aras bana baktı.

"Avcıoğlu her zamanki gibi." Karan küfür mırıldandı tekrar üstüne atlayacak sandım ama öyle olmadı, arabasına binip gitti. Aras'ın yanına gittim.

"İyi misin?" Başıyla onayladı. "Taksi çağıracam sen taksiyle git benim küçük bir işim var halletmem gereken." Onayladım. Aras gittiğinde taksinin gelmesini bekliyordum.

"Kıskandığı için mi yaptı?" Nesrin zeki kadındı anlamıştı her şeyi. Cevap vermedim gözlerimi kaçırdım. "Bana güvenebilirsin, bir sorun varsa bana anlatabilirsin. Merak etme ağzım sıkıdır." Gülümsedim.

"Teşekkür ederim." Taksi geldiğinde moda evine gittim. Nesrin olmadığı için onun işlerini de ben yapacaktım. Yoğun bir çalışmadan sonra hava kararmaya başlamıştı. Yemek sipariş vermek için çantamdan telefonumu bulmaya çalışıyordum, etrafıma baktım yoktu. Merve'nin evinde unutmuştum sanırım. Moda evinden çıkıp Merve'nin evine gittim.

"Efsun?" Nesrin neden geldin der gibi bakıyordu.

"Sanırım telefonumu burada unuttum."

"Sen Arasla çıktıktan sonra Karan unuttuğunu fark etti sana getirecekti ama,"

"Ama vermeden gitti." Somurttum. Onunla yüz yüze gelmek istemiyordum artık.

"Sonra alırsın geç içeri yemek yapmıştım." Gözleri parlıyordu bunu söylerken. Kırmayıp içeri girdim. Merve yemek masasında oturmuş geleni soruyordu. Beni görünce içten bir şekilde gülümsedi.

"Efsunn hoş geldin." Bende aynı şekilde gülümsedim, Nesrin gerçekten mükemmel bir masa hazırlamıştı. Merve Karan'ı arayıp telefonumu getirmesini isteyecekti ama Karan cevap vermemişti.

"Yine cevap vermedi." Üzgündü, "Hiçbir zaman normal bir ilişkimiz olmayacak." Nesrin elini tuttu.

"Üzülme, Karan işte." Bir şey demedim. Yemek yedikten sonra gitmek için ayaklandım. "Biraz daha kalsaydın." Merve'nin teklifini reddettim.

Karan'ın evine gidecektim, bu saatte ya evde olurdu ya da barda. Kapının zilene basıp açmasını bekledim, açmadı. İkinci kez bastığımda kapı açıldı. Üstü başı dağılmış gözleri kızarıktı. Neden geldiğimi bile sormadan içeri girdi, ardından bende girdim. Keskin bir koku vardı, alkol kokusu. Alkol şişeleri yerdeydi, eline aldığı bardağın içindekini tek seferde içti. Telefonumu soracağım sırada masanın üzerinde olduğunu gördüm. İkimizde konuşmuyorduk, bu benim için daha iyiydi ama neden bu halde olduğunu merak ediyordum. Telefonumu alıp çıkacaktım, içimdeki merak daha da büyüyordu. Neden geldiğimi bile sormayacak kadar dağılmıştı, yere oturmuş koltuğa yaslanmıştı. Elindeki bardağı fırlattıp şişeyi ağzına götürdü. Merakıma yenik düştüm,

HazWhere stories live. Discover now