●1.Çelişki●

12.2K 755 411
                                    

Red - Hymn For The Missing

Multimedia'da Merih var.

Yorumlarınızı okumayı o kadar özledim ki... Bol bol satır arası yorum bekliyorum sizden. Lara ve Merih'le biz sizi çok özledik❤

 Lara ve Merih'le biz sizi çok özledik❤

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Lara Erez;

Fırtınalar şehrinin sokakları bana Gece Yarısı şehrini anımsatırken iki şehir arasındaki temel fark burada güneşin doğuyor olmasıydı.

Fırtınalar şehrinde güneşin doğmasına karşın hava sürekli kapalı ve iç karartıcıydı. Güneş bulutların arkasında kaybolmuşken gökyüzündeki simsiyah bulutlar yaklaşan fırtınanın habercisiydi. Hava kasvetli ve karanlıktı. Gökyüzü öfkeliydi ve fırtına onun öfkesinin yansımasıydı.

Esen sert rüzgâr insanların işlerine engel olurken bir anda bastıran şiddetli yağmur dışarıdaki hayatı durma derecesine getiriyordu. Nitekim başlayan fırtınayla duruyordu da.

Pencerenin önünde oturmuş cama vuran yağmur damlalarını izlerken kollarımı bedenime sarmıştım. Kafamı cama yasladığım zaman cama çarpan nefesim camda buğunun yaranmasına neden olmuştu.

Yağan yağmur toprağa karışarak doğaya can verirken insanların günahlarını yıkamak için daha da şiddetli yağıyordu sanki. Yağmur topraktaki kan lekelerini yıkayıp silse bile insanların ruhlarındaki kanı ve kiri silebilir miydi?

Kafamı iki yana salladığım zaman kendi içimde vermekte olduğum savaşa karşın dışarıdan oldukça sakin ve tepkisizdim. Beni dışarıdan izleyen biri hiçbir şey düşünmediğimi sanırdı oysaki aynı anda birçok şey düşünüyordum.

Üç gündür buradaydım ve üç gündür Kamber'i hiç görmemiştim. Burada rahat hissetmem için yanıma gelmiyordu ve bu benim düşüncelerimi toparlayabilmem için mükemmel bir fırsattı.

Akıp giden zamana rağmen ne düşüncelerimi ne dağılmış ruhumun parçalarını toparlayamamıştım. Kendimle baş başa kalmak zihnimdeki seslerin hiç durmadan konuşmalarına neden oluyordu.

Zihnimdeki sesleri bir türlü susturamıyor olmak delirme noktasına gelmeme neden olurken içimdeki kırgınlık ruhuma batıyordu.

Kırgın bir ruhu barındırıyordum. Kırıklarımı bir türlü onaramıyor tam tersine un ufak olmalarına ve attığım her adımda ayaklarıma batmalarına neden oluyordum.

İris'in yanından ayrıldığımızda Kamber'le konuşmuş ve bana yardım etmesini istemiştim. Şayet Kamber'de bana yardım ederse artık güçlerimin kontrolünü elime almış sayılacaktım.

Kamber bana yardım edeceğini söylediğinde uzun süredir olmadığım kadar mutlu olmuştum. Kamber'den güçlerimi kullanmayı öğrendikten sonra artık Merih'in karşısına çıkıp ona gerçekleri anlatabilecektim.

Cevf-i Leyl 2 KehanetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin