"Merih..." diye fısıldadım. "Canım yanıyor... Seni sevmek, kollarında güvende hissetmek canımı yakıyor."
Lara'nın kendi ve Merih'in ailesi hakkında öğrendiği hakikatler onu bir bilinmezliğe sürüklerken, bu bilinmezlikte yanında olan kişi yine Merih...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Lara Erez;
Dün Kamber'in Uygar'ın bizi baloya davet ettiğini söylemesinden sonra tüm gece heyecandan uyuyamamıştım. Kamber'e baloya gideceğimi söylediğim zaman artık Merih'le konuşacağımı biliyordu.
Baloya uygun giysim olmadığı için Nilay'dan bana uygun eflatun rengi bir elbise göndermesini istemiştim.
"Lara bu elbiseyi Nilay senin için gönderdi." dedi Kamber odama girerek ve bakışları beni bulduğunda ayağa kalktım.
"Her şey için teşekkür ederim Kamber..." dedim Kamber'in yanına doğru yürüyerek ve elinden elbiseyi aldım. "Yanımda olduğun ve bana gerçekleri anlattığın için..."
"Sen benim için değerlisin Lara ve ben hep senin yanında olacağım. Merih'i seçip seçmemen umurumda bile değil. Her şeye rağmen ben hep burada olacağım." dediğinde yüzümde buruk bir gülümseme oluştu ama bir cevap veremedim.
Ne söyleyebilirdim ki? Özür dilerim mi demem gerekiyordu yoksa teşekkür ederim mi demeliydim?
"Ben çıkıyorum sen hazırlanmaya başla bir saat sonra çıkmamız gerek." dedi ve arkasını dönerek odadan dışarı çıktığında tutmuş olduğum nefesimi dışarı üfledim.
Elimdeki elbiseye baktığım zaman elbise oldukça iddialı bir elbiseydi. Eflatun renginde yere kadar uzanan elbisenin sırtı tamamen kapalı olmasına karşın göğüs dekoltesi oldukça dikkat çekiciydi. Kalp şeklindeki göğüs dekoltesinin üzeri dantel işlemeliydi ve elbisenin bel kısmından aşağısı hafifçe kabarıyordu.
Üzerimdeki kıyafetleri çıkarıp elbiseyi üzerime giydim. Elbiseyle aynı renk topuklu ayakkabıları da ayağıma geçirdim. Aynanın önüne geçip oturduğumda saçıma hafif bukleler yaparak yandan dağınık bir şekilde tutturdum.
Kahverengi gözlerimi belirginleştirmek için siyah buğulu bir göz makyajı yaptım. Zaten üzerimdeki elbise fazlasıyla dikkat çekici olduğu için mat ten rengi bir ruj kullanmıştım.
Ayağa kalktığım zaman derin bir nefes alarak kendime baktığımda güzel görünüyordum.
Odadan dışarı çıkmak için kapıya doğru yürüdüğümde ışığı kapattıktan sonra odanın kapısını açarak boş koridora adımlamıştım. Merdivenleri aşağı indiğim zaman elbisenin sağ tarafında olan yırtmaç detayı dizime kadar uzanıyordu.
Ayağımdaki topuklu ayakkabının ayağımı her yere bastığımda çıkardığı tok ses kalbimde yankı yapıyordu.
Kamber'i salonda kravatını takarken gördüğümde üzerine lacivert bir takım elbise giymişti.
Aşağı indiğim an Kamber'in bakışları beni bulmuştu. Beni baştan aşağı süzdüğünde bakışlarımı yere indirdim.
