2.SAHNE

13.2K 1K 408
                                    

Selam! Nasılsınız? Yeni bölümle geldim!

instagram: mitolojik.biri

kişisel instagram: graecuss

ask.fm: graecuss

Twitter: graecuss_

Twitter da #mavilavinia tagiyle kendinizi belli edebilirsiniz! Bu bölümle ilgili sizi oraya kesinlikle bekliyorum! ♥

Spotify: mitolojik.biri (Mavi Lavinia için bir liste var)

Okuyan herkes karşılık versin lütfen :3 Hayalet okuyucular lütfen kendinizi belli ederseniz sevinirim. Bol bol yorum yaparsanız sevinirim, bölüm hızlarını ona göre ayarlıyorum. 

Ve bana sormak istediklerinizi ask.fm'den sorabilirsiniz. Bölüm sonu dedikodusuna beklerim! :3

*Bölüm içinde geçen Eflatun'u anlatan hikaye bana aittir. Eflatun diye de bir şehir yok bütün kurallarıyla ben kurdum. 

♪ Gülşen - Dillere Düşeceğiz ♪

"Yanağının parıltısı utandırırdı o yıldızları, tıpkı gűnışığının utandırması gibi lâmbayı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Yanağının parıltısı utandırırdı o yıldızları, tıpkı gűnışığının utandırması gibi lâmbayı.

Gőzleri gőkte őyle parıltılarla geçerdi ki havadan, kuşlar őtűşűrdű gece bitti sanarak."

Romeo and Juliet

🌸

Çıplak ayaklarım yaz rüzgarının oksayışlarıyla salınırken omzumu solumda kalan ağaca yaslayarak avucumdaki böğürtlenlerden birkaçını ağzıma attım. Tadı dilime, damağıma bulaşarak beni mest etti. Nazlı ile hemen ortamızda duran meyve sepetinden birkaç tane daha alıp hızlıca ağzıma attım. Midem çok fazla yediğim için yansa da umursamadım. Beyaz elbisemin dizlerime kadar açık bıraktığı bacaklarımı sallarken dilime dolanan şarkı dudaklarımdan mırıltılarla dökülüyordu.

"Bunlar gerçekten deli!" diyerek Nazlı konuştuğunda bakışlarımı dikkatlice incelediği yere çevirdim.

Bahçemizde çocukluğumdan beri küçük bir maymun gibi birçok kez çıktığım, sallandığım, düştüğüm ağacın dalına çıkmıştık. Benimle Nazlı'yı da sürüklerken onu da alıştırmıştım ve yine ikimiz en güçlü dala oturmuş anneannemin verdiği sepetteki meyveleri tüketiyorduk. Tabii aynı zamanda biraz çocukça davranan Ares ve Teoman'ı izliyorduk. İkisinin de burada olduğumuzdan haberleri yoktu. Kimsenin onları izlemediğini düşünerek kaç yaşlarında olduklarını unutmuş ellerindeki tahta kılıçlarla savaşıyorlardı. Teoman elindeki kılıcı sallayarak erkekçe kükrediğinde elimi dudaklarıma kapatarak kıkırdadım. Üzerindeki gömlek terden sırılsıklam olmuştu. Aynı şekilde Ares'in de. İkisinin de üzerinde beyaz gömlek ve siyah pantolon vardı. Ares'in beyaz gömleği dağınıktı. Düğmelerini göğsünün ortasına kadar açmış, kollarını dirseklerine kadar katlamıştı. İlk geldiğinde kafasında pantolonuyla aynı renkte kasketi vardı ama Teoman, onu nasıl sinir edeceğini bilirmiş gibi önce kasketini yere düşürmüştü.

Mavi Lavinia (Rengarenk Serisi I)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin