Bölüm 5

432 61 6
                                    


Bölüm 5

Bu muskayı oraya kim koyduysa Yıldız'a zarar vermekti amacı. Ama kim bırakmıştı? Ev halkından biri olmalıydı. Ama kimseye soramazdı Yıldız. Kime güveneceğini bilmiyordu ki.

En iyisi annesine danışmaktı. O ne yapılacağını bilirdi. Bu geceyi atlatıp yarın annesine gidecekti. Yeni gelinlerin evden çıkması pek hoş karşılanmasa da Yıldız Refika Hanım'ın izin vereceğini umuyordu.

Haluk'a sormayı bir an düşünmüştü ama kocası kendisine karşı o kadar kayıtsızdı ki cesaret edememişti. Akşam yemeğinden sonra annesine gidip gidemeyeceğini sordu Yıldız.

Ve Yıldız'ı şaşırtan bir şekilde izin verdi Refika Hanım. Ancak onunla birlikte Ferhan ve Efsun'un da gelmesini istiyordu ki bu kötüydü. Annesiyle yalnız kalacaklarını umuyordu.

Muskayı ertesi gün giyeceği kıyafetin cebine koymuştu. Muskayla bir gece uyumaktan korkuyordu ama başka bir yere koyup da kaybolma riskini göze alamazdı. Eğer biri ona büyü yapıyorsa muskaya ihtiyacı olacaktı.

Odalarına çekildiklerinde Haluk etrafına bakındı.

"Ne oldu? Neye bakıyorsun?"

"Hiç." Dedi Haluk gülümseyerek. "İhtiyacın olan bir şey olursa söyle, yeter."

Yıldız şaşkınlıkla gülümsedi. Evlendiklerinden beri ilk defa böyle sıcak davranmıştı Haluk ona.

Yatağa birlikte girdiklerinde Haluk Yıldız'ı daha önce Yıldız'ın Haluk'tan görmediği bir tutkuyla öpmeye başladı. Yıldız ilk defa sevildiğini hissediyor, Haluk'un sevgisi karşısında mutluluktan ne yapacağını bilemiyordu.

Birlikte olduktan sonra bile Haluk uyumadı, sohbet ettiler.

"Beni şaşırttın bu gece."

"Neden?"

"Benden uzak duruyordun. Canını sıkan bir şeyler vardı."

"Bir şey yok, iyiyim ben. Sadece bazı şeylerin halledilmesi gerekiyordu."

"Neyin?"

"Boş ver sen bunları." Dedi Haluk Yıldız'ı bir kez daha öptükten sonra. "Yarın annenlere gidiyorsun değil mi?"

"Evet. Ferhan ve Efsun da benimle geliyorlar."

"Annem yalnız bir yere gitmeni istemiyor. Yeni gelinler tek başına bir yere gönderilmezmiş! Ah bu alaturka adetler. Sanki sen bizden kaçabilirmişsin gibi."

Haluk son cümlesini söyledikten gözlerini kapattı ve derin bir uykuya daldı. Yıldız ise korkmuştu bu cümleden.

Sanki sen bizden kaçabilirmişsin gibi.

Sabah olduğunda Haluk hala Yıldız'ın yanındaydı. Yıldız önce hamamdan yıkandı sonra odaya dönüp Haluk'u uyandırmadan kıyafetini giydi ve dışarı çıktı. O sırada bir gürültü koptu.

"Hayır, hayır lütfen yapma." Diye haykırıyordu Haluk.

Yıldız aceleyle odaya girdiğinde Haluk'un boğazını tuttuğunu gördü.

"Haluk ne yapıyorsun? Bırak. Rüya mı gördün?"

Yıldız güç bela Haluk'un ellerini boynundan kopardığında boyun kıpkırmızı olmuştu.

"Bunu kim yaptı? Sen mi yaptın?"

Haluk, Yıldız'a dikkatle baktıktan sonra başını salladı.

"Kötü bir rüya görüyordum. Bazen olur böyle."

Yıldız'ın cevap vermediğini görünce gülümseyerek devam etti.

Reşat Bey'in KöşküWhere stories live. Discover now