Reşat Bey'in Köşkü

Bölüm 14

Bölüm 14

Yıldız sonraki günlerde hep yatıp dinlendi. Çok üzgündü. Kimseyle konuşmak istemiyordu. İlk haftanın sonunda daha önce gördüğü o erkek çocuğu yanına gelip saçlarını okşamıştı.

"Kimsin sen?" diye sordu Yıldız.

"Çocuk gülümseyerek cevap verdi.

"Ben senin oğlunum."

Yıldız çocuğun söylediklerini anlamaya çalışırken bir anda beliren uzun siyah saçlı gözleri çukur olan kadın yüksek sesle haykırdı.

"O benim oğlum."

"Sen kimsin?" diye haykırdı Yıldız korkuyla yerinden doğrulurken.

"Ben Haluk'un karısıyım." Dedi kadın tiz bir sesle. "O çocuk da bizim oğlumuz ama sen bize izin vermiyorsun."

Bunları söyledikten sonra Yıldız'ın üstüne yürüdü. Yıldız çığlık attıktan sonra bayıldı. Bilincini kaybetmişti Uyandığında aradan 1 ay geçmişti. Bu sefer Yıldız sormadan onlar anlatmaya başladılar gerçekleri.

Refika cinlerle anlaşma yapmıştı. En başında Reşat beyle evlenmek için. Reşat Bey Refika'yla cinlerin sayesinde evlenmişti. Daha sonra servetlerine servet katmak için de cinler yardım etmişti. Ancak cinler bunları karşılıksız yapmamışlardı elbette.

Bu anlaşmaya göre cinler aleminden iki cinin insanlar alemine girip burada yaşamasını sağlayacaktı Refika. Bunun en kolay yolu da cin gelinler almaktı. Ancak bu kadarla da bitmeyecekti. Bu cin gelinler insan gelinlerin bedenini ele geçirip orada yaşayacaktı. Cinlerin kralı bunu istediğini açıkça belirtmişti.

Öncelikle Halis'e cin bir gelin alındı ama anlaşma gereği bir de insan gelin olması gerekiyordu ve Halis Zeynep ile evlendi. Cin geline tek düşen Zeynep'in bedenini ele geçirmekti. Bu şekilde zaten Zeynep'in ruhu da ölecekti. Ancak sorun şuydu ki cin gelin Halis'in karısı olmak ya da insanlar aleminde yaşamak istemiyordu. Bu yüzden bir müddet Zeynep'e zarar vermedi.

Yıldız gelince onu uyaran da cin gelindi.

"Hamamda gördüğüm Zeynep değildi yani, o cindi."

"Evet." Dedi Refika başını sallayarak. "Seni uyarmak istedi ama cinlerin kralı kararını vermişti. Cinin Zeynep'i tamamen ele geçirmesi gerekiyordu. Ve geçirdi de. "

"Zeynep öldü yani."

"Öyle olması gerekiyordu."

"Peki ya diğer cin? O da Haluk'un karısı oldu değil mi?"

"Çabuk çözdün. Çocuklarını da gördün zaten."

"Yarın cin, yarı insan bir çocuk nasıl olabilir?"

"Hiç duymadın mı? İnsanların çoğu öyledir Anca o çocuğun da bu dünyada tutunması için annesine ihtiyacı var ve annesinin bir insan bedenine. Diğer cinden farklı olarak Haluk'u da çok seviyor ve asla bırakmaz. Sen 1 aydır bilincini kaybetmiş bir şekilde yatıyordun. İçine girdi bile. Ancak henüz tamamen ele geçiremedi seni. Güçlenince tamamen ele geçirecek seni."

"Ve ben de öleceğim."

"Evet. Bu olmak zorunda. Sen muska taktığında cinler sinirlendiler. O halde Dürdane'nin bedenini ele geçiririz dediler. Çünkü Dürdane adet görmüştü ve artık bir kadındı. Cin için uygundu. Muskalar yok edilince Dürdane'yi de rahat bıraktılar. Çünkü asıl hedef sendin."

"Cin beni ele geçirecek ve ben de öleceğim." Dedi Yıldız korkuyla.