Lost Love | Taekook

21 (m)

SELAM BEN GELDİM.

SINAVLARI İPTAL ETTİLER YA DEDİM ARTIK YAZ ŞU BÖLÜMÜ. HERKES MERAK EDİYO. 🐙

ARKADASLAR BÖLÜM NORMAL BÖLÜMÜN NERDEYSE 3 KATI. VE BU YÜZDEN BİRAZ DAHA FAZLA YORUM İSTESEM. 🥺

VE BU BÖLÜMDE CİNSEL İÇERİK BULUNMAKTADIR.

geçelim hadi bölüme 🏃🏼‍♀️

—

Büyük, mum ışıkları ile aydınlanan salonda herkes karşısında ki genç gruba bakıyor, ardından bir şeyler anlamak istercesine balonun sahibine göz dikiyorlardı.

Onlar önemli insanlardı. Tanınmamaları, kimliklerinin deşifre olmaması gerekiyordu. Bu yüzden büyük liderlerden en gizemli takılmayı seçen bu şatoda ki gizli tünellerden birine girmiş ve kısa bir sürede gölün önüne açılan kapaktan geri çıkmıştı.

Diğer lider ise daha önce böyle bir şey ile karşılaşmadıkları için oldukça şaşkın bir şekilde karşısında ki esmer, her halinden delta olduğu belli olan Taehyung'a bakakalmıştı.

Aslında onu şaşırtan bir diğer durum, kız kardeşinin Vita olmasıydı.

Fakat kız kardeşinin Vita olması bir şeyi değiştirmezdi. Taehyung ona özel olan kokuyu bile salonda ki diğer insanların kokusundan ayırt etmeye çalışmıyor, yanında kısacık kalan Jungkook'un elini sıkı sıkı tutuyordu.

Delta mühürlü bir kurttu. Ve deltalar bu kast sisteminde ki en sadık kurtlar olabilirlerdi. Tarih de dahi ailelerine bağlılıkları ve onlara karşı olan koruma içgüdüleri ile bilinirlerdi. Dahası Taehyung'un kurdu için Jungkook'dan başkası ile mühürlenme ihtimali sıfırdı. Onun tüm hayalleri eşi üzerine kuruluydu ve o kuyruğunu üzgün bir şekilde sallarken, hayalleri gerçek olmayacak olsa bile Jungkook ile kalmak istediğine karar vermişti. Vitanın farklı kokusu ya da ona getireceği güç, hiçbiri umrunda değildi.

Altın maskeli lider bir kaç adımda kendisinden daha uzun olan bedenin önünde dururken onun solgun tenini süzmüş, "Buraya böylesine kaba bir şekilde girmeye nasıl cüret ettiğinizi sorabilir miyim?" demişti. Cümlenin sonunda kendine güvenen bir şekilde kıkırdarken.

Güvenmekte haklıydı da. O zamanında abisine ait tüm mülkleri yakmaya cesaret etmiş. Daha sonrasında ise ona rakip olmuştu. Tüm dünya onun yarattığı kaosu konuşurken, sırf delta olduğu için kimseden korkmayacaktı.

Fakat bu onun Taehyung'un deltasını tanımadan önceki düşünceleriydi.

"Burası benim olduğu için aynı soruyu size sormalıyım galiba?"

Deltası kendisine yapılan bu saygısızlığa karşı en güçlü feromonlarını salmaya başlamıştı. Karşısında ki alfanın geriye doğru kaçışan bir kaç adımı Taehyung'da büyük bir zevk uyandırmış, kollarını göğsünde birleştirirken "Gösteri buraya kadarmış." demişti.

"Sen beni tanıyor musun? Sana yapabileceklerimden haberin var mı? Hayatını bitiririm."

En ufak bir şaka payı barındırmayan karanlık cümleler tamda Lee Taeyong'a uygundu. O diğer alfaların aksine hayatının en çocuksu yıllarında hırs denen o itici duygu ile tanışmış, kendini buna adamıştı. Gözleri diğer alfalar gibi kırmızıya dönmez, koyu siyah rengi her zaman yerini korurdu.

"Tanımam gereken kadar önemli birisi olsaydın..." gözleri etrafta hızlıca gezinirken dili ile kurumuş dudaklarını ıslatmış, "...olsaydınız, önümde eğilip bükülmezdiniz." demişti.

Hoseok için maç izliyormuş ve sanki takımı bir gol atmışcasına tepki vermek istiyordu fakat kendisine bakan o kadar fazla kırmızı göz vardı ki, alfa olmasına rağmen bu kadar feromonla baş edemeyeceğini o biliyordu. Sonuçta bunu Taehyung'un feromonları ile en güzel şekilde deneyimlemişti.