22

21.5K 1.7K 1.9K
                                    

SELAM BEN GELDİM.

GEÇEN BÖLÜM Bİ UÇTUK. GÖNÜL İSTER HİÇ İNMEYELİM AMA ZATEN BU KONU ÜSTÜNDE DE Bİ ÇALISMALARIM VAR.

YENİ FİC YAZMAYA BASLADIM. 😎

AMA LOST LOVE BİTMEDEN DE BENİ ZORLUYO ÇÜNKÜ O FİC ÇOK İNCE DÜSÜNÜLCEK BİSİ.

NEYSE YASARSAM ATARIM ARKADASLAR.

BU BÖLÜMDE UFAK Bİ CİNSEL AN VAR AMA ÇOK BÜYÜK OLMADIĞI İÇİN M KOYMADIM.

geçelim hadi bölüm 🏃🏼‍♀️

"Yoongi Edward gerçek derken inanmıyordum ama Jungkook'u bu halde görünce..." gözlerini kapıdan girdiğinden beri ben burdayım, diye bağıran morluklarda gezdirmiş, "...aslında çok da imkansız olmadığını düşünüyorum. Ve sanırım Taehyung'a da saldırmış insafsız." demişti.

Jungkook'un kurdu uzun bir süredir uykuda olduğu için mavi gözleri diğer omegaların aksine daha canlı ve heyecanlı duruyordu. Hatta öyle ki kızgınlık günlerinin üstünden iki gün geçmiş olsa bile kirpik altlarına yaramaz mavi parıltılar düşüyordu.

"Utandırmasana onu." Jin'e sinirli bakışlar atmaya çalışırken Jungkook'u kolları arasına alıp arkasına dönmüş, büyük cüssesi arkasında görünmez olmasını sağlamıştı.

"Tamam tamam."

"Ama kardeşim cidden savaşmış gibi gözüküyorsunuz. Jin haklı yani. Çocuğun kurdu korkup geri gitmemiş çok şükür."

Taehyung eline gelen bibloyu Jimin'in yanında ki duvara fırlatmak için kaldırmışken, göğsünde hissettiği sivri dişler ile amacını gerçekleştiremeden düşürmüştü elindekini.

"Bebeğim, dün ne konuştuk? Bir süre dinlemelisin demedik mi?" diğerlerinin duymaması için göğsünü emen eşine doğru fısıldayan Taehyung, kendini biraz geriye çekerek sıcak dudaklardan kurtulmaya çalışmıştı.

Tam dört gündür evden dışarı çıkmıyor, Taehyung geçmek bilmeyen kızgınlığı ile uğraşıyorlardı. Delta diğer türlere göre daha baskın olduğu için bu dönemi de daha ağır ve sancılı geçiriyordu. Eşinin feromonları ve sıcaklığı olmadan geçen bu günler cehennemden farklı değildi.

Ama Jungkook'un yanında olduğu ve mavi gözlerini üzerine diktiği her an deltasını yatışırken buluyordu. Onun için nerede, nasıl olduğu önemli değildi. Jungkook'un varlığı her şeyi katlanılabilir kılıyordu.

"Sabahtan beri burdasınız, gitseniz mi artık?"

Hoseok, sonunda duymayı beklediği cümleyi duyar duymaz bu buram buram sex kokan ortamdan kurtulmak için hızlıca ayaklanmış, yağmurluğunu üzerine geçirip, kısa bir el sallaması ile dışarı çıkmıştı. Diğerleri de onun peşinden hızlı adımlar ile çıkarken, mutlulardı.

Arkadaş ortamında ki en ufak bir pürüz bile diğer herkesin gergin olmasına sebep oluyordu. Bu yüzden  Taehyung ve Jungkook'un mutlu olması artık ortada ki bu pürüzün kalkmasını ve kafalarının rahat olmasını sağlıyordu.

Diğerleri evden çıkar çıkmaz eşinin kucağına tekrardan bir kedi gibi kıvrılmaya çalışan Jungkook, Taehyung'un ona kayıtsız kalması ile sıkıntı ile oflamış, sığmaya çalıştığı kucaktan kalkmıştı.

"Sen-sen çok değiştin Taehyung. Dün hiç böyle değildin." bacaklarını birbirine yakınlaştıkça kalça arası acıdığı için yavaş adımlar atarak merdivenlere doğru yürümeye başlamış, Taehyung ise son gördüğü zamandan çok farklı olarak ince bacaklara bakmıştı.

Lost Love | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin