27

15.7K 1.4K 1K
                                    

SELAM BEN GELDİM.

ÇOK SIK BÖLÜM ATAMIYOR OLABİLİRİM AMA FİNALE YAKLASTIKÇA YAZASIM KAÇIYO OF.

BİR DE SAKIN ENDİSELENMEYİN. HAMİLE KOOK VE BEBEKLİ TAEKOOK GÖRECEĞİZ. DOĞUNCA HEMEN BİTŞRMİCEM FİCİ.

BU BÖLÜM DÜZ YAZI ÇÜNKÜ ÖYLE ARAYA KAYNAMASINI İSTEDİĞİM BİR OLAY DEĞİLDİ.

VE SINIR KOYUCAM. 1k YORUM 🤝

hadi bölüme geçelim 🏃🏼‍♀️

Flashback

"Jungkook, Jungkook, Jungkook, ben geldim bebeğim." henüz yumuşak hatların ev sahipliği yaptığı siması ile içeri giren Taehyung, gözlerini eşinin kokusunun yoğun olduğu evde gezdirmiş, Jungkook'u bulmak umuduyla bahçeye doğru ilerlemişti.

Normalde eşinin kokusu bir portakal çiçeğini koklarcasına hafif geliyorken şimdi öylesine yoğunlaşmıştı ki Taehyung onun uzun süreli bir kızgınlık yaşadığını düşünüyordu. Arka bahçelerine doğru ilerlerken duyduğu kıkırtılar ile doğru yere adımladığını anlamış, yavaşça koşarak arkasını dönmüş oturan bedenin yanına varmıştı.

"Taehyung, geldiğini hissetmiştim ama hiç kalkmak istemedim. Beni bulmanı seviyorum sanırım...bir de bulunca," sesine biraz yaramazlık katarken aynı zamanda gözlerini utanıyormuş gibi çimlere dikmiş, " mührüme bıraktığın öpücükler çok hoşumuza gidiyor." diye mırıldanmıştı.

"Çoğul eki? Yerde ki karıncalarında mı hoşuna gidiyormuş Jungkook?" 

Portakal kokusunun sahibi bu şapşallık karşısında yanaklarını şişirmiş ve büyük bir nefes vermişti. Elbette o da böyle bir anda eşine "ben hamileyim." demek istemiyor, bunu özel bir anda yapmak istiyordu ama omega içgüdüleri ona pek yardımcı olmuyordu.

Zaten hamile olduğunu annesi ve kardeşi dışında bilen kimse yoktu. Eşine ise eline güzel bir ultrason resmi aldığında sürpriz yaparak söylemek istiyordu.

"Ya lafın gelişiydi o. Hem belki çoğul konuşmama alışmalısındır." göz kırpmayı küçüklükten beri beceremeyen biri olarak yine sağ gözünü kırpmaya çalışırken diğerini de kapatmış, esmer olanın gülerek yanına oturmasına sebep olmuştu.

"Seni gerçekten anlamıyorum bebeğim. Bu aralar çok garip davranıyorsun ama ben sabırlı bir adamım." omuzlarını dikleştirdikten bir kaç saniye sonra karşısında ki beden çimlere yatarak gülmeye başlamış ve onun cümlesini kâle almadığını belli etmişti.

"Taehyung, hayatım, güzel eşim benim. Henüz reşit olalı bile 1-2 yıl olmuştur. Hala çocuk olmayasın sen?" delta ciddiye alınmamanın verdiği rahatsızlık ve bu davranışın eşinden gelmesi ile de hüzünle uluduğunda Taehyung ekşi bir erik ısırmış gibi yüzünü buruşturdu.

"Hey hey hey, alınmış olamazsın. Tanrım, Taehyung bebek misin sen? Hmm benim bebek ayım mısın?"  bu hitap Taehyung'u gülümsetirken karşısındaki bedeni işaret parmağı ile alnından ittirmiş, "Susar mısın, şurda deltam ile sana küs kalmaya çalışıyoruz. Ne bu hemen yumuşatıcak şeyler söylemek." demiş ve kollarını göğsünde bağlayarak ayaklanıp karşıda ki ağacın altına oturmuştu.

"Taehyung, bak ben burdan kalkarsam güneşi bir daha bulamam. O yüzden derhal bu küslüğe son ver ve gelip bana sarıl."

"Kusura bakmayın da her seferinde özür dileyen taraf biz olamayız tamam mı? Ben çok kırıldım. Resmen eşim beni adam yerine koymadı ya. Asıl-asıl sen adam değilsin tamam mı? Namjoon burda olsaydı sana bakar ve "yenge bu adamlığa sığmadı yalnız." derdi." Namjoon'un yerini söylerken sesini onun heyecanlıdığında yaptığı gibi inceltmiş, sonra da göz ucuyla arkada ki eşine bakmıştı.

Lost Love | TaekookWhere stories live. Discover now