21

402 35 21
                                    


Burada ne yaptığım hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Sinema odasında benim sevgilimi çalan kızla yan yana, hayatımda ilk defa gördüğüm o rahat koltuklarda oturmuş bir şekildeydim ve taktığımız üç boyutlu gözlüklerle üzerimize basmakta olan dinozorları izliyorduk.

Hayatım çok fazla saçmalıkla doluydu ama tüm o zamanlar şu anki yaşadığım şeyin yanında sönük kalırdı.

Arada filme dalsam da çoğu zaman kendimi tutuyor ve burada ne yaptığımı sorguluyordum. Sonrasında sinema odasında bulunmam katkısıyla evin büyüklüğünü kendime sebepsizce daha çok dert edinip yaşadığım çöplükten daha çok iğreniyordum. Diğer yandan da sinema odası olan evin daha başka çok şeye sahip olma ihtimali beni heyecanlandırıyordu. Eğer buraya sık sık gelme imkanım olacaksa böyle şeyleri deneme, görme ihtimalim de olacaktı.

Ve sikeyim, Jennie Kim cidden beni bile satın alabilirdi.

Gözüm ona kaydı. İkimizin koltuğu tekli koltuktu ama yan yana oldukları için onu incelemek gayet kolaydı. Üstelik filme o kadar odaklı, her dinozor kükreyişinde o kadar tatlı bir şekilde korkuyordu ki bazen kendimi ona gülerken bile buluyordum. 

İzlediğimiz film çocuk filmi gibi bir filmdi ama sanki beğenmemi çok önemsiyormuş gibi üç boyutlu olduğu için bunu açmayı istedi. Bu tarz sevebileceğimi söylemiş olsa da filme pek odaklanamamıştım bile. Aklım oldukça doluydu. Ama haklıydı. Böyle teknolojik şeyler, en basitinden yanımdan dinozor geçiyormuş hissiyatı hoşuma gidiyordu. Filmin de böylesine yumuşak konuya sahip olması iyiydi çünkü günlük yaşamdan sorunlara değinen veya hayali gerilimlere, zorluklara sahip olan filmleri izlemek beni oldukça zorluyordu. Kendi hayatımla alakalı da olabilirdi. Başka insanların veya karakterlerin dramını görmeye dayanamıyordum, bende gereksiz strese ve yorgunluğa sebep oluyordu.

Yani Kim, muhtemelen öylesine söylemiş olsa bile, doğru tahmin etmişti. 

Geriye yaslandım ve filmi izlemeye devam ettim. Bitmesine az kalmış olmalıydı. 

Karanlığın da etkisiyle üzerime yorgunluk düştüğünü hissedince film bitene kadar gözlerimi kapalı tutmaya karar verdim. Uyuyakalırsam bile Kim'in çığlığı ile hemen uyanırdım.

Kapalı gözlerim ardından tatlı bir yumuşaklık hissettim ve her ne kadar dirensem de kendimi uykuya teslim ettim.


***


''Camila, sabah oldu.''

Duyduğum yumuşak sesle gözlerimi açarken kapalı gözüme rağmen kendini oldukça hissettiren ışık yüzünden elimle başımı kapamış, huzursuzca mırıldanmış ve ''Perdeyi kapat ya.'' demiştim.

Yumuşak yataktan kalkmak istemiyordum ve beni rahatsız eden güneş çoktan sinirlendirmeye başlamıştı.

Parlaklık giderek azalıyorken perde kapanma sesi de duymuştum ve hoşuma gittiğini belli eder gibi kollarımı tekrar rahat bir şekilde iki yana bırakmış, yumuşak yastığa kafamı daha çok gömmüştüm.

''Derslerin var, Camila. Geç kalacaksın, hadi uyan artık.''

Duyduğum yumuşak ses konuşmaya devam ederken nazikliği pek umursamadım ve pürüzlü sesimle ''Siktir git.'' dedim.

Hayatımda ilk defa bu kadar güzel ve rahat bir şekilde uyuyordum.

Fakat artık zihnim uyanmıştı ve bu rahatlığımın aslında bir sorun olduğunu kavrayabilecek kıvama gelmişti.

Carmen | GirlxGirlWhere stories live. Discover now