Carmen | GirlxGirl

23

Neler oluyordu?

Kendimi hep bu soruyu sorarken buluyordum. Gerçekten de neler oluyordu? Hayatım sürekli benim kontrolüm dışında ilerliyordu ve hiçbir zaman yetişemiyordum onun hızına. Bu artık beni yormaya başlamıştı.

İki sabah. Gerçekten de iki sabahtır kendimi bu yumuşak yatakta buluyordum. Yanımda okulun en başarılı öğrencisi uyuyor, uyurkenki yüz ifadesi gülümsememe neden oluyordu. Çok güzeldi. Kelimelerle bile anlatılamayacak derecede inanılmaz biriydi. Olmak istediğim her şeydi.

Fazla kıpırdanmadan etrafa göz attım.

Her şey birer şaka gibiydi. Yanımda uzanan kız beni dün inanılmaz zevke getirmiş, tatmin etmişti. Çok fazla seks tecrübesine sahip olan biri olsam da hayatımda en zevk aldığım andı ve tam şu anda yüzüme aptalca bir sırıtış koymama sebep oluyordu. Üstelik tam anlamıyla sevişmemiştik bile.

Dün zevkin doruğuna ulaştıktan sonra Jennie'yi tekrar öpmüş ve bu sefer onu ben tatmin etmek istemiştim. Fakat buna izin vermemiş ve yaptığının aksine sadece beni yumuşak bir şekilde öpmüş, aramızdaki cinselliği o noktada durdurmuştu. Bense bir anda hızlı bir duş alıyor olmuş, çıktığımda ise hazırlanmış masada Kim ile yemek yemeye başlamıştım. Sipariş edildiği belli oluyordu ve çok lüks bir şekilde servis edilmişti. Odasında bulunan masada karşılıklı bir şekilde yemiş, ne kadar konuşulabilirse o kadar havadan sudan konuşuyor olmuştuk. Bu süreçte gözlerinde hala o garip bakış vardı. Bana anlamlandıramadığım bir şekilde bakıyor, konuşacağım zaman tüm dikkatini bana veriyordu ve doğruyu söylemek gerekirse bu durum inanılmaz hoşuma gidiyordu.

Bilmediğim bir soslu makarnamızı yerken arada aklım okulda beni görmezden gelişine kayıp ona mesafe koymam gerektiğini bana söyledi, duraksamama sebep oldu fakat bildiğim bir gerçek vardı ki Jennie Kim benim trip atabileceğim biri değildi. Üstelik kalbimi kırabilen de biri olmamalıydı. Bu durum kalbime garip bir ağırlık veriyordu.

Ama inkar edemediğim bir sevimliliği vardı. Özellikle vücuduma hiç utanmadan dokunsa bile sonrasında gözlerini benden hep kaçırmaya çalışmış, arada yüzünün kızardığı ana bile şahit olmuştum.

Tüm bunlar benim için oldukça yeniydi.

Çakma sevgililer gibi takıldığımızı düşünüyordum. Çünkü anlaşmamız her ne kadar seks üzerine olsa da o sonrasında sadece yemekle kalmayıp yine film izlememizi sağlamış, üstelik çalışanların olmadığı, bomboş olan bu evde patlamış mısır yapmakta da oldukça ısrarcı olmuştu. İlk denemesinde dibini yakıp endişelendirdiğinde artık gitmek istediğimi mırıldanmış, huysuz davranmıştım. Gitmek istemesem de kalmaya alışmamalıydım diye düşünüyordum. Fakat o ikinci seferi için çok ısrar etmiş ve düzgün bir şekilde patlamış mısırı yapmıştı ve sonrasında da film izlemeye başlamıştık. Beni en çok şaşırtan da önceki gün izlediğimiz filmin aynısıydı fakat kaldığımız yerden itibaren başlatmıştı. Açıklama olarak da ''Sen bu kısımda uyuyakalmıştın.'' dediğinde beni dumura uğratmadı desem yalan olurdu. Nedenini şu an açıklayamam ama bu cümlesi beni baştan aşağı titretmişti.

Şimdi ise yine yatağındaydım ve doğruyu söylemek gerekirse bu kısacık zamanda gözlerimi burada açmaya alışmıştım.

Yanımdaki kıpırdanmalarla sağ tarafıma döndüğümde bir çift gözle karşılaştım. Kocaman bir şekilde gülümseyip ''Günaydın.'' demişti.

''Günaydın.''

Kollarını gerip derin bir şekilde esnedikten sonra ''Rahat uyudun mu?'' demiş ve meraklı bakışlarını üzerime dikmişti. Bu kadar ilgili davranması hayatımda hiç alışık olmadığım bir şeydi.