1

917 66 33
                                    

Herkese merhaba yeni bir hikaye ile sizlerleyim umarum beğenirsiniz


Her genç kızın vardır küçükte olsun hayalleri; okumak, meslek sahibi olmak ya da kendisinin en iyi yaptığı şeyi yapmak ya da evlenmek.

Benim çok bir hayalim olmadı bugüne kadar ne istersem aldım belki bana bencil diyebilirsiniz ama bencillik değil benimkisi benim istediğim babamdan biraz da olsun sevgi görmekti çocukluğumdan beri ama olmadı.

Beni sadece araç olarak ya da iş anlaşması olarak gördü. Çocukken neden sevmediğini düşünür dururdum. Her gün işten gelişini bekler tam kapıyı açacağı sırada merdivenin önünde durup ona gülümserdim.

Hizmetlilerimize göre bu yaptığım saygımdan dolayıydı ama aslında sadece sevgi görmek istedim, istiyordum. Bu olay yıllarca devam etti ta ki ben on yaşıma gelene kadar halama babam beni neden sevmiyor diye sorduğumda cevap hiç gecikmeden gelmişti bana.

"Sen anneni ÖLDÜRDÜN"

Başta anlamasamda bir müddet sonra anlamıştım. Doktor anneme beni doğurursa ölebileceğini söylemiş, babam ne kadar aldırmak istese de annem buna karşı çıkıp beni dünyaya getirmiş ve kendisi hayatını kaybetti.

İşte o zaman babamı karşılamayı bıraktım, onun peşinde dolaşmadım ya da yemeğe gelmesini beklemedim. Kısacası hayatından belli bir müddet uzaklaştım gerçi varlığımı biliyor mu ortası da kesin değil.

Sonra o çıktı karşıma evet ilk başta babalarımız tanıştırdı bizi arkadaş olmamız gerektiğini ve iyi anlaşmamız gerektiğini söylediler. Aynı okula gittik, aynı sıraları paylaştık, aynı yemekleri yedik ve yene ailelerimiz sayesinde evlenme kararı aldık.

Yoongi bana on üç yıl boyunca tatmadığım sevgiyi verdi, gerçi ben öyle sanıyordum ama sonuçta mutlu olmuştum. Onunla vakit geçirmeyi, telefon ile konuşmayı ya da piknik yapmayı ben onu çok sevmiştim.

Yirmi üç yaşımda evlendik büyük bir düğün oldu ailelerimiz zengin olduğu için masraftan asla kaçınmadılar. Mutluydum kendi halim de sevdiğim adam da beni seviyor sanıp büyük adımlar attım.

Düğünde birbirimize herkesin önünde yeminler edip hastalıkta sağlıkta hep beraber olacağımızı söyledik tabi ne kadar tuttuğumuz tartışılır.

O gece birbirimizin olduk, bu çocukça hayallerimin başı olmuştu işte. Mutlu olacağımızı asla ayrılmayacağımızı düşünmüştüm. Ta ki o sabaha kadar.

"Babam öldüğüne göre ayrılalım, ben bu evliliği hiç istemedim biliyorum ki sende istemedin ailelerimiz yüzünden bu evliliğe adım attık ama şimdi bitirelim."

Yoongi'nin evliğimizin hemen ertesi gününde ayrılmak isteyeceği aklımın ucundan geçmezdi. Ben onun için yıllarımı verdim, onun için uygun eş olabilmek için eğitimler gördüm. Ama onun dediği ayrılmak mı hem de ben onu çok severken.

Peki sana istediğini vereceğim Min Yoongi ve bu karardan asla geri dönmeyeceğim ve seni affetmeyeceğim.

"Peki bitsin bu evlilik"

Yoongi kısık gözleriyle bana bakmış ve en kısa sürede bu evden ayrılmamı istemiş beni bu büyük ve sessiz odada yanlız bırakmıştı.

Dediğini yapıp eşyalarımı toplamış onun aile yadigarı olduğunu bildiğim kolye ve yüzüğü yatağın üzerine bırakmıştım. Min yoongi benim hayallerimle hatta hayatımla oynamıştı ama benim yapabileceğim pek birşey olduğu söylenemez.

Onun istediği gibi bütün eşyalarımı toplayıp evden ayrıldım. Çıkmadan önce baktığımda elinde tablet ile işle meşguldü. Belki sarılır ya da gitme der diye düşündüm ümitsizce tabi ki beklediğim gibi olmamış işi ile ilgilenmeye devam etmişti kafasını kaldırmadan.

Ve ilk ve son kez evim olarak düşündüğüm yerden yıllarımla ayrıldım.

Babama gitmiş ve olayları anlatmıştım beklediğim olmuş büyük bir bağrış, ardından da kavga çıkmıştı. Babam eğer Yoongi ile bir araya gelmezsem evi terk etmem gerektiğini söylemiş son noktayı koymuştu.

Tahmin edeceğiniz üzere kabul etmemiş ve evi terk etmiştim. Babam asla sözünden dönen biri olmadı ve beni eve almadı. Bunun olacağını az çok tahmin ettiğim için değerli olduğunu bildiğim takılarımı satmış büyükbabamın evine gitmiştim. Seul'den uzakta Yoongi'siz yeni bir yaşam bulmak istedim ve İtalya'ya gittim.

Annemin babası İtalya da yaşıyor kendisi emekli olmuş bir iş adamı kendisi ile bir kaç kez telefonda konuşmuş sonra da mektuplaşmıştık.
Büyükbabama geleceğimi önceden haber etmek isterdim ama ne vaktim vardı ne bu olanları anlatacak yeterli gücüm.

Büyükbabam beni karşısında gördüğünde önce şaşırmış sonra da sıcak bir kucaklama vermişti bana gözleri birini arar gibi etrafa bakındı sonra da aradığını bulamayınca beni içeri davet etti.

Hemen sormadı bana neler olup bittiğini ya da kocan nerede demedi onun yerine açmısın ya da yol yorgunusun dinlen biraz dedi. İşte bu sıcak konuşma ile içim boşalırcasına ağladım yıllar sonra gördüm büyük babamın karşısında.

Olanları anlattım her detayına kadar ben anlattıkça yoongi'ye sinir oldu. Sinir oldukça öldürmek istedi ya da küçük bir intikam onun torununu üzmüşlerdi kızmaya da hakkı vardı tabi.

Ama en çokta babama kızdı, bana sağlam bir omuz olması gerektiği yerde yoluma taş koyduğu için ve bana değer vermediği için. Babamı arayıp ağzının payını vereceğini söyledi, yapmasına izin vermedim gerek yoktu, ya da en çok utandım bu konuma geldiğim için ama yene de dik durmak istedim başarmak istedim bu sefer kimsenin baskısı olmadan kendim olmak istedim.

Üç yıl boyunca büyükbabam ile kaldım burda kaldığım süre boyunca dedemin şirketini yönetmiş daha da büyütmüştüm. Ne kadar dedemin desem de aslında benim olmuştu bu şirket.

Dedem mirasını bana devretmişti. Bütün işlemler tamamlanmış nerdeyse bütün dünyaya duyurmuştu benim dedemin varisi olduğumu. İşte o haberlerden sonra beni tam iki yıl boyunca aramayan babam aramış buluşmak istemişti.

Ona dediğim tek şey eğer beni görmek istiyorsan varisin olduğumu herkese duyur oldu. Evet başkalarına göre aç gözlü gibi görünebilirim ama hakkım olanı alıyorum o kabul etmese de ben onun kızıyım ve benim olanı istiyorum.

Babam kabul etmemiş mal varlığını bana devretmek istememişti. Bu şaşırdığım birşey değildi. Etmeyeceğini biliyordum zaten ama ilerde zaten benim olacak birşey için direnmesi komik.

Babam ile bir daha konuşmadık ya da görüşmedik ta ki bir yıl sonra avukatı beni arayana kadar babam hayatını kaybetmiş ani bir kalp krizi ile ve bütün mal varlığı bana kalmıştı hiç sevmediği kızına.

Dedem ile konuşmuş ve babamın şirketi işleri büyüteceğimi söylemiştim. Kabul etmedi.

İşim gereği eski eşim ile yanyana geleceğimi ve bundan dolayı üzüleceğimi söyledi ama kabul etmedim. benim olanı almam gerektiğini öğretildi ve benimde almam gerek.

Yoongi'nin babası ile benim babam hisslerini birleştirmiş ve ortak bir şirket kurmuştu. Ben buradayken şirketin başında babam ve yoongi vardı. Ama artık ben ve yoongi olacağız.

"Eminsin değil mi yavrucağım?"

Büyükbabama gülümseyip başımı salladım. Kendisi burda kalıcaktı ama her zaman gidip gelecek ve bol bol telefon ile konuşacağız öyle anlaştık.

"Evet dedecim artık gitme zamanımız geldi kendine iyi bak"

Dedeme sarılmış bavulları teslim etmiştim.

"Orası gerçekten güzel bir yer mi?"

Yanımda meraklı gözlerle etrafa bakan çocuğa gülümsedim.

"Evet bebeğim orası güzel bir yer."

Öyle hayal ediyorum...

WILDEST DREAM [MYG]Where stories live. Discover now