11

386 30 2
                                    

Yoongi dediği gibi yapmış velayet davası açmıştı. Oğlumu benden ayırmak için bütün yolları deneyecekti anlaşılan. İş yerinde karşılaşıyoruz ama konuşmuyoruz.

Bir iki kere konuşmak istemiştim lakin beni kesin dille reddetti üstüne üstlük sadece iş için konuşabileceğimizi belirtti.

"Sunumun sonuna geldik. Beni dinlediğiniz için teşekkürler"

Adını bile bilmediğim biri sunum yapmıştı tabi dediğim gibi ne anlattığından da haberim yok.

"Pekala sunumu burda bitiriyoruz değerlendirmeyi daha sonra yapacağız"

Herkes saygıyla eğilip önlerinde bulunan dosyaları toparlayıp çıktılar.

"İşimiz bitti Minji"

"Ha!"

Kafam dolu olduğu için yene dalıp gitmiştim. Beni savunacak iyi bir avukata ihtiyacım vardı. Ama ben burda saçma sapan sunum dinliyordum.

"Anlaşılan sunumu dinlemedin "

Tek kaşını kaldırıp bana bakan adamı es geçip önümde ki dosyayı elime aldım.

"Beni görmezden gelmen sence de garip değil mi Minji? Çünkü bana ihtiyacın var"

Alt dudağımı sinirden ısırdığım için içi kanamış metalsi tat ağzıma yayılmıştı.

"İs dışı konuşmuyorduk sen söylemiştin"

Göz devirip gülümsedi.

"Haklısın unutmuşum "

Sonrası hızlı gelişti önünde ki dosyayı alıp dışarı çıktı. Bir arkadaşım dan öğrendiğime göre yoongi baya güçlü avukat tutmuştu.

Bende vakit kaybetmeden eşyalarımı alıp odadan çıktım. Bugün işlerimiz bitmişti zaten o yüzden eve gidecek taehyung ve jungkook'tan yardım alacaktım. İşe gitmem gerektiği için en iyi avukatı bulmaları için onları görevlendirmiştim.

Telefonumu çantamtan alıp taehyung'u aradım.

"Naber"

"Eh sen?"

Derin nefes alıp asansörden indim

"Berbat haldeyim taehyung ne yapacağım ben ya yüzünü görmek bile miğdemi bulandırıyor!"

Ben derdimi telefondaki arkadaşıma anlatırken önüme bakmayıp birine çarpmam bir oldu.

Merak etmeyin kitaplarda olduğu gibi ben düşerken o beni belimden falan tutmadı.

Sadece kaslı göğüsüne yüzüm çarptı o kadar.

"Çok özür dilerim iyi misiniz?"

Ben çarptım sana asıl.

Elimle burnumu ovuşturup saygıyla eğildim.

"Çok özür dilerim benim hatam."

Karşımda bulunan sarı saçlı beyfendi elini hayır anlamında sallayıp. yüzüne görüp görebileceğiniz en güzel gülümsemeyi takındı. Yüzünde obruk vardı resmen.

"Hayır hayır lütfen! Özüre gerek yok"

Mahçupça gülümsemekle yetindim.

"Minji?"

Beyfendiye çarptığım için arkadaşımı unutmuştum resmen. Tekrar eğilip telefonu kulağıma götürdüm

"Taetae"

Arkamı döndüğüm sırada aynı beyfendi konuştu.

"Eğer canınızı yakıyorsa o beyfendi, yüzüne bir tane  geçirin. En azından içiniz rahat eder."

WILDEST DREAM [MYG]Where stories live. Discover now