GİRİŞ

29 3 5
                                    

GİRİŞ

Lucas Leandre koşar adımlarla revire doğru yürüyordu. Kucağında taşıdığı kızın ağırlığını hissetmiyor gibiydi. Korku ve panik onu tamamen ele geçirmişti. Arkasından gelmekte olan öteki kız öfkeyle ağzının içinde bir şeyler geveliyor fakat dedikleri anlaşılmıyordu.

Revire ulaştıklarında Lucas kucağındaki kızı boş yataklardan birine dikkatlice yerleştirdi. Kızın yüzündeki yaşam silinmişti adeta. Kızıl saçları parlamıyor, beyaz teni gittikçe soluklaşıyordu.

"Sana onu götürmeliyim demiştim."

Birlikte geldikleri kız konuşmuştu ama Lucas ona cevap vermemişti. Ellerini derin bir uykuda gibi görünen kızın saçlarında gezdirdi. Pişmanlık içini yiyip bitiriyordu. Onu yanında götürmek büyük bir hataydı.

"Gidip Madam Pomfrey'i bul Helen." Yapılacak bir şey varsa bunu bilen tek kişi Madam Pomfrey olmalıydı. Çocuk buna inanmak istiyordu. Yapılacak bir şeyler olmalıydı.

"Ahmak!" İsmi Helen olan kız dişlerinin arasından tıslamıştı. "Madam Pomfrey ona yardım edebilir mi sanıyorsun?"

"Helen kes sesini!" Lucas bedenini ona dönmüş, burnundan soluyordu. "Onu yalnız bırakamam, git ve Madam Pomfrey'i bul."

Helen revirden çıktıktan sonra çocuk tekrardan yatağa dönmüştü. Kenardaki boşluğa oturup ağlamamak için kendini sıktı. Bütün bu olanlar onun hatasıydı. Kızın yüzüne eğilerek dudaklarını onun buz tutmuş alnına bastırdı. "Özür dilerim Nancy." diye fısıldadı. Madam Pomfrey büyük bir gürültüyle içeri girdiğinde çocuk kendini toparladı ve oturduğu yerden kalktı. Madam telaşla kızın yattığı yatağın başına gelmişti. Ceset gibi solgun duran bedeni fark ettiğinde ağzından küçük bir çığlık kopuverdi. "Derhal bana neler olduğunu anlatın!"

Lucas olan biten her şeyi baştan sona anlatmaya kararlıydı. Ağzını açmak üzereyken Helen onun niyetini sezmiş gibi hemen öne atıldı. "Yasak Orman'da oldu her şey."

"Merlin! Sizin orada ne işiniz vardı?" Madam oldukça sinirlenmişti. Nancy'e acilen müdahale etmesi gerektiği için çocukları fırçalama işini müdire hanıma bırakmaya karar verdi. "Ne oldu orada?"

Lucas Helen'e şaşkınlıkla bakmaktaydı. Nancy'nin hayatı tehlikedeyken nasıl yalan söyleyebilirdi? "Yasak Orman'da falan değildik."

"Yasak Orman'daydık Madam. Lucas ceza almaktan korktuğu için yalan söylüyor. Ama ben arkadaşımın sağlığını düşünmek zorundayım." Helen kuzenini ustalıkla susturmuştu. Sonrasında canları sıkıldığı için biraz maceraya atılma arzusuyla üçünün ormana gittiğini söyledi. Ormanda yüzünü göremedikleri bir büyücünün Nancy'e büyü yaptığını anlattı. Madam Pomfrey tüm hikayeyi dinledikten sonra şüpheyle ikisine baktı. Kulağa inandırıcı gelmeyen kısımlar vardı ama sorgulayacak vakit yoktu. Profesör Dumbledore'a durumu bildirdiğinde o bu işi zaten yapacaktı.

"Artık gidin. Bayan Henderson'la ilgilenmeliyim." Çocuklar kapıya yöneldikleri esnada kapı aralığında Bay ve Bayan Brown'u görmüşlerdi. Brown ailesi karanlık geçmişleriyle ve yoldan çıkmış cadı ve büyücüleriyle bilinirlerdi. Richard ve Christina Brown geçmişlerine bir sünger çektiklerini belirtmiş olsalar da güven vermeyen bir yanları olduğunun herkes farkındaydı. Bay Brown kibirli bakışlarıyla Madam Pomfrey'i ve yatakta baygın yatan kızı süzdükten sonra "Hogwarts sahiden de tekinsiz bir yer haline gelmiş, öyle değil mi Christina?" diye sormuştu.

"Hogwarts son derece güvenli bir okuldur Bay Brown. Bayan Henderson'ın başına gelen trajik bir kaza yalnızca."

Adam dişlerini göstererek gülümsemiş ve "Ah elbette!" demişti. "Umarım bu trajik kazaların devamı gelmez zira oğlumun kaydını buraya almışken endişelenmek istemem." Gri gözlerini Madam Pomfrey'den çekip Helen'e çevirdi. Korkunç gülümsemesi hala yüzünde asılıydı. "İyi akşamlar Bayan Blake." Eşiyle birlikte cisimlendiklerinde Lucas şaşkınca Helen'e baktı. "Seni nereden tanıyor?"

"Hiçbir fikrim yok." 

Mavros || Harry PotterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin